Yolsuzluk, Yoksulluk ve yasaklar diye adlandırdıkları “ 3 Y” vardı.

İktidara gelmeden ve iktidarın ilk  zamanlarında sürekli bu konu işlendi.

“3 Y” nin yolsuzluk  ayağı son zamanlarda ki operasyonlar ile anlaşıldı ki: Yolsuzluk yapmak bir ayrıcalıktır.

Öyle her önüne gelen yolsuzluk yapamaz, bizim dışımızda yolsuzluk yapanlara karşı mücadele edeceğiz demek istemişler de biz anlamamışız!

Yasakları da tamamen yanlış anlamışız.

PKK, Bebek Katili ve bilumum bölücü ,yıkıcı, dinci örgütlerin önündeki yasakları kaldırmakmış gayeleri.

Cumhuriyeti, Atatürk’ü, Atatürk ilkelerini, andımızı, Türk ve Türk’e ait bütün değerleri  yasak kapsamına aldıklarında anladık “3 Y” nin içine gizlenmiş yasakların ne olduğunu.

Engin Alan bu yasakların kurbanı.

Uydurma delil ve kumpaslarla yaka paça içeri tıkılan Engin Alan tutuklu ama diğer Milletvekilleri serbest.

Engin Alan Orgeneral.  Bir ömür boyu mücadele ettiği bölücü teröristlerin vekilleri salıverildi, ama Engin Alan Hukuk’un üstünlüğüne binaen değil, Üstünlerin hukukuna binaen tutuklu.

Eğer bunun aksi olsaydı, Bölücü Vekilleri serbest bırakan Adalet Alan’ı da bırakırdı.

Alan’ın hüküm giymiş olması ve kararın kesinleşmesi gerekçesi bahanedir.

İstendiği takdirde mutlaka yasal bir yol bulunacağını artık her kes bilmektedir.

Mustafa Balbay’ı, Bölücü Milletvekillerini serbest bırakan iradenin Alan Paşa’yı da bırakması için bir zemin oluşturması çok da zor değil.

Bu haksızlık hem Türk adaletini hem kamu vicdanını yaralamaktadır.

Binlerce insanımızı katletmiş teröristlerin destekçisi vekillerin dışarıda olup, Türk Ordu’sunun şerefli ve kahraman paşası vekilin içeride olması hiçbir şekilde izah edilemez.

Bu  Adalet’in terazisi Türklere gelince sarraf terazisi hassaslığında, bölücülere gelince oduncu kantarı…

Bu adaletsizliğe sessiz kalanlar, dağdaki eşkıya ile bile empati yapanlar söz konusu Türk ve Türk askeri olunca mı empati yapmayı gerekli görmüyorlar.

Engin Alan Paşa’nın içeride tutulmasının sebebi Milli değerlere ve kimliklere uygulanan yasağın neticesi değilse bu sessizlik, umursamazlık niye ?

Mesele Alan Paşa’nın suçlu olup olmaması değildir.

Aynı konumda bulunan Bölücü Milletvekili bölücülerin salınıp, bunlarla mücadele başka bir Milletvekilinin, Ordu’nun bir emekli Paşasının tutulması garabettir.

PKK ve onu temsil ettiklerini her fırsatta çekinmeden söyleyen PKK Milletvekilleri Türkiye Cumhuriyetine açıkça savaş açmışlardır.

Bunların karşısında hayatı pahasına mücadele eden de Engin Alan’dır.

Şimdi empati yapın. Düşmanınız serbest kalıyor ama siz hükümlüsünüz !

Engin Alan MHP Milletvekilidir.

MHP hem Millet adına hem partisi adına Alan Paşa’nın bu haksızlığının giderilmesi için daha çok çaba harcamalıdır.

“Hukuka saygılıyız” söylemleri bir gayret göstergesi değildir.

Elbette Hukuka saygılı olunmalıdır ancak bölücülere uygulanan hukukun Alan Paşa’ya da uygulanmasını sağlamalıdır.

Kendi Vekilinizin hakkını, hukukunu siz savunmazsanız kim savunacak ?