Dış politikada dinamizm!
Merhaba sevgili okurlar!
Bundan böyle bu köşede sizlerle olacağım.
27 Eylül gecesi başlayan ve Kırk Dört gün süren 2. Karabağ Savaşı sonrasında, muzaffer Azerbaycan Silahlı Kuvvetlerinin kazandığı zafere ‘’İKİ DEVLET, TEK MİLLET’’ olarak birlikte sevindik. Sonrasında Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın okuduğu ve bizlerin çocukken ezbere bildiğimiz Araz’a Ağıt şiiri uluslar arası fırtınayı beraberinde getirdi. İşgalci ermeni güçleriyle Azerbaycan’ın savaşı sürerken henüz tarafını belli edemeyen, Cebrayil sınırına askeri yığınak yaparak sonucu bekleyen İran. Araz şiirine paranoid bir refleks göstererek, bölgedeki müttefiki Ermenistan’ın savaşı kaybedip geri çekilmesinden hoşnutsuzluğunu alenen belli etti.
İran için neden önemliydi bu şiir?
1828 yılında imzalanan Türkmençay antlaşması ile, Arazın sınır kabul edilmesi, bölgede yaşayan insanları derinden etkilemişti.
İran’ın tepkisini sorgulayacak olursak. Kapalı bir devlet yapısına sahip olduğu için, İran yönetimi dış siyasette günümüz dinamizmini yakalayamamış ve olaylara yaklaşımını ve tepkisini yüzyıl öncesinin ‘’Bekle-Gör. Kazananın yanında yer al.’’ gelenekleriyle devam ettirmeye çalışarak kaybettiğinin farkına varması ancak bir ay sürmüştü. Bölgede kurulacak yeni işbirliği ve ortaklıklarda yer alamama korkusu yanlış yapmasına neden oldu. Diğer bir tanımla dışlanmışlık psikolojisine kapılıp, soğukkanlılığını kaybetti diyebiliriz.
Öyle ya, uzun yıllar uygulanan ambargo İran’ı Ermenistan’a yaklaştırmış, çeşitli sahalarda işbirliği yapmışlardı. Açıkça belli etmeseler de Özellikle Hazar denizi kaynaklarından pay sahibi olma isteği bu dostluğu daha da pekiştirmiştir. Ama şimdi bırakın Hazar denizi kaynaklarını Türk nüfusun çoğunlukta olduğu ve kendi topraklarının sınırlarında olan; bizlerin Güney Azerbaycan diye adlandırdığımız, yani Araz’ın diğer yakası’nın koparıldığı topraklara geri dönme olasılığı bu panik ve tepkinin ana nedenlerinden birisiydi aslında.
Günümüz dış siyaseti; uzun vadeli stratejiler, inovasyon, sürekli gelişen kavramlar, politik manevralar ve teknolojik gelişmeler ile dinamik organizasyonlar üzerine kurgulanıyor.
Güney Kafkasya’da yaşanan son gelişmelerde İran ve ABD şimdilik rol alamadığı bu hırçınlıklarını sürdürecekler. Önümüzdeki günlerde ABD, Irak ve Kuzey Irak kozunu tekrar sahaya sürerek dikkatleri kendi üzerine çekmeyi deneyecektir.
KALIN SAĞLICAKLA!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.