1960’lı yıllar! Elazığ akıl hastanesinden personelin bir ihmali sonucu bütün deliler kaçar, Elazığ’ın cadde ve sokaklarına dağılırlar. Toplam 423 deli kaçmıştır. Mülki makamlar panikler, Başhekime koşup; “Doktor bey ne yapalım” diye sorarlar. O zamanın ünlü doktoru Mutemet Bey hastanenin başhekimidir. Mutemet Bey; “Bana bir düdük verin ve arkama yapışarak gelin” der. Doktor önde birkaç personeli arkasında kara trencilik oynayarak bütün Elazığ’ı “çuf çuf” nidalarıyla dolaşırlar. Başhekimin tahmini tutmuştur, bütün deliler bu kuyruğa girer vagon olurlar. Lokomotif, yani başhekim Mutemet Bey yönünü hastaneye çevirince tüm kaçan deliler hastaneye geri dönmüş olurlar.

Sorun çözüldüğü için hem mülki makamlar ve doktorlar, hem de trencilik oynayıp hastaneye döndükleri için de deliler hallerinden çok memnundur. Olayın en enteresan yanı akşam sayımında ortaya çıkar çünkü hastaneye trencilik oynayarak gelenlerin sayısı 612 kişidir.

…

“Yalan söyleyen tarih utansın” demesine rağmen, bugüne kadar söylediklerinin birçoğu yalan Kadir Mısırlıoğlu yine sanal alemin gündemine oturdu…

ABD`ye BOP birlikteliği için dua eden,

“Mustafa Kemal`i koruma kanunu olmasa size neler anlatırım” diyerek Atatürk düşmanlığını belden aşağı, zehirli bir dille her defasından acımasızca kusan,

Abdülhamit’e “yaşasın zalimler için cehennem “ diyen Şeyh Said'den övgü ile bahseden,

William Shakespeare'in aslında Müslüman ve isminin "Şeyh Pir" olduğunu iddia eden,

Stalin’in Almanları yenmek için askerlerine Ayeter Kürsi okuttuğunu iddia eden,

Milli Mücadele düşmanlığını ise hiç dizginleyemeyip "Beni tefe koyarlar ama keşke Yunan galip gelseydi. Ne hilafet yıkılırdı. Ne şeriat yıkılırdı. Ne medreseler lağvedilirdi. Ne hocalar asılırdı. Hiç biri olmazdı” sözlerini kullanan bir aykırı tip nasıl oluyor da bu kadar dikkat çekiyor.

Atatürk`e kurduğu cümleleri terbiyem el vermediği için buradan yazmayacağım ama özelikle bu adama `İslamcı` gözü ile bakan sözüm ona müminlere insan sormaz mı son yüzyılın en büyük İslam mütefekkiri olan üstelik istiklal marşımızın yazarı Mehmet Akif'e bu adamın “P.....k” demesini nasıl hazmede biliyorsunuz?

İşlediği suçlardan dolayı ceza ehliyeti yok diye Bakırköy Akıl Hastanesi Adli Servis ve Cerrahpaşa Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nde yatan bu adamın nasıl oluyor da bu kadar seveni oluyor?

Çok basit… Cumhuriyet düşmanlığının ete kemiğe bürünmüş hali olan Mısırlıoğlu devletimizle sorunu olanlar için bir araç.

Onu araç olarak kullanan sinsi zihniyetin kökenleri İngilizlerin lortlar kameralarına dayanmaktadır.

İngilizler buldular bir deli, sürdüler piyasaya bir de baktılar ki kafasına huni geçiren, yalanda çatlayan tarihin sesini duyan “CUF CUF” diyerek takılıp gidiyor bu adamın peşine.

Eee dünyada felsefi düşüncenin simgesi haline gelen Düşünen Adam Heykelinin sadece bizim ülkemiz de Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları hastanesinin bahçesinde sergilendiğini düşünürsek, bu adamın bu kadar prim yapması normal.

Asıl anormal olana onun kuyuya attığı taşları çıkarmaya çalışan aydın tiplerimiz.

Yani dışarıdakiler...

Acaba CUF CUF desek kaç kişi olurlar?