Tüm Dünyayı saran Corona Virüsü salgını en nihayetinde Türkiye’de görüldü ve maalesef vak’a sayısı her geçen gün artış göstermekte.

Virüsün ülkeye gelişini önleme ve süreci şimdiye kadar yönetme noktasında Sağlık Bakanlığı’nın oldukça iyi bir sınav verdiğini söylemek mümkün.

Buraya kadar her şey iyi güzel ama özellikle okulların tatil edilmesi ile başlayan “önlemler dizisinin” cafe, restoran, barlar, nargile cafelere, tiyatro, sinema, fuar organizasyonlarına kadar çok geniş bir yelpazeyi kapsayan insanların beraber bulunduğu sosyal alanların faaliyetlerine ara verilmesi ile birlikte durum yeni bir boyut kazandı.

***

Bu “fiili karantinaya” doğru giden ve doğru bir hamle olarak atılan adımların bir başka sıkıntı verici boyutu ortaya çıktı.

Zira Türkiye’de kapanan iş yerlerinin çoğu zaten sıkıntılar ile boğuşan ve kendisini tabiri yerindeyse “zor çeviren” işletmeler.

Olaya bu pencereden bakıldığı zaman bu işletmelerin sahipleri ve burada çalışan emekçiler için alınan bu faaliyetleri askıya alma kararının bir felaketten farkı yok.

Zira ne iş verenin ne de bu iş yerlerinde çalışan emekçilerin kiraları,faturaları, giyim, gıda, doğalgaz, elektrik, internet faturaları gibi temel ihtiyaçları için ödemeleri gereken faturalar durmayacak.

İş verenlerin verdikleri çekler,ödeme taahhütleri var…

İşletmesi “belirsiz ve ucu açık” bir süre kapalı kalan iş yeri sahiplerinin bu ödeme taahütlerini yerine getirmeleri imkansız hale gelecek, bu iş yeri sahiplerinin ödeme yapamadığı alacaklıları olan bankalar,kişi ve kurumlar da kısa bir süre sonra domino taşının 2.taşı olarak devrilecek ve ortaya ciddi bir ekonomik kırılma çıkacak.

Bu iş yerlerinde çalışan emekçiler ise önümüzdeki günlerde olası bir genel karantina ve sokağa çıkma yasağı kararının açıklanması halinde evlerine yiyecek dahi alamayacak duruma gelme tehlikesi ile karşı karşıya kalacak.

Yani işin bu boyutuna bakıldığında sağlık açısından her ne kadar doğru bir karar verilmiş olsa da olayın topluma ekonomik olarak yansımasının çok büyük sorunlar içerdiği açıkça görülmekte.

Ve eğer devlet konunun bu kısmı için bir önlem geliştirilemezse Corona Virüsü atlatıldığında ekonomik ve sosyal olarak da geride çok büyük bir enkazın kalması söz konusu.

***

İşte tam da bu aşamada Corona Virüsü AKP iktidarının “TURNUSOL KAĞIDI” haline gelmekte…

Zira yıllardır “Ekonomimiz şaha kalktı” “Verilerimizde muhteşem”, “Avrupa bizi kıskanıyor” diyen AKP iktidarının bu noktada tüm kaynakları devreye sokarak acil bir eylem planı oluşturması ve bir “Destek Paketi” sunması gerekmekte.

Örneğin iş terleri kapatılan esnafın zararlarının tazmin edilmesi yahut en azından iş yeri kapalı kaldığı süre zarfında iş yerlerinin kiralarının devlet tarafından ödenmesi, iş yerlerinin kapalkı kaldığı süre boyunca SGK prim borçlarının silinmesi, bu iş yerlerine sıfır faizle ve uzun vadeye yayılan ödeme kolaylığı sağlanacak yeni kredilerin verilmesi sağlanabilmeli.

Bu iş yerlerinde çalışan vatandaşların da yiyecek, ısınma, elektrik, internet gibi temel ihtiyaçları devlet tarafından karşılanmalı ve geçici süre de olsa işsiz kalan bu vatandaşlara “Geçici işsizlik maaşı” şeklinde mali yardımda bulunulmalı.

Şimdi diyeceksiniz ki “Arkadaş devlet bu kadarını da nasıl yapsın?”
İşte tam da bu nedenle CORONA VİRÜSÜ AKP’NİN TURNUSOL KAĞIDIDIR dedik…

Zira bu söylediklerimizin hepsini bizi kıskanan (!) Fransa, Almanya gibi ülkeler hayata geçirdi geçiriyor.

Şimdi sıra yıllardır “Müthiş ekonomimiz var,ekonomimiz şaha kalktı, Dünya’nın en büyük 20 ekonomisinden birisi haline geldik” şeklinde söylem ve propagandalar ile  biz göremesek de ekonominin başarısı ile övünen AKP iktidarında.

AKP iktidarı gerçekten bu kadar güçlü bir ekonomik yapı oluşturduysa ve biz sadece vatan hainliği yapmak için,laf olsun diye,sırf muhalefet etmek için AKP iktidarını eleştiriyorsak bu saydığımız sosyal ekonomik destek paketini açıklamak ve bir sosyal devlet olmanın gerekliliği olarak bu acil önlem pakdini devreye sokmak ülke ekonomisi için hiç de zor olmasa gerek.

Yok eğer bu söylediklerimiz yahut benzeri bir toplumsal ekonomik destek pakedi devreye alınamıyorsa AKP’nin yılllardır övüne övüne bir hal olduğu o muhteşem (!) ekonomi tablosunun aslında bir propaganda makinesinin cilalı sözlerinden ibaret “KAĞITTAN KAPLAN” olduğu ortaya çıkacaktır.

CORONA VİRÜSÜ, AKP iktidarının “TURNUSOL KAĞIDIDIR” ve AKP iktidarı bu testten başarı ile çıkamazsa artık başta kendi seçmeni şapkasını önüne koyup düşünmeli ve “Yıllardır bize söylenenler doğru değilmiş” diyerek yeniden bir değerlendirme yapmalıdır.

Zira unutmayın,rakamlar yalan söylemez…

TÜİK verileri ile oynayarak enflasyon ve işsizlik rakamlarını düşük gösterebilrisiniz ama işte böyle acı bir sağlık sorunu ortaya çıktığında sizi kağıt üzerinde oynadığınız veriler değil, kasanızdaki gerçek paranız kurtarır…

O nedenle sürecin bundan sonrası hem sağlık açısından hem de yaşanması muhtemel ekonomik sıkıntılar açısından AKP iktidarını oldukça zorlayacaktır ve ortaya çıkmasını hiç istemediğimiz olası bir kötü tablonun insani, sağlık,ekonomik boyutları kadar bir de siyasi faturasının olması muhtemeldir.

Faturayı ise Türkiye adı verilen büyük şatafatlı sofrada, istediği gibi yeyip içenlerin ödeyeceği aşikardır.