Bir Şehit Vermeden ...
Ne hallere düştük ya Rabbim... Tarihe şan, dillere destan, savaşlara, harplere meydan Vatanımızda bizi şehit olmakla, şehit vermekle korkutmaya çalışıyorlar... İş öyle bir hal almış ki kapalı kapılar arkasında yürüttükleri çirkin siyasetlerini, artık gün ışığında gözlerimizin içine baka, baka yürütülüyor...
Sözde demokrasi açılımından sonra “bir tane bile şehit vermedik” minneti boynumuza borç olarak biçilmekte... Sorun da burada ya, bir tane bile şehit vermedik ama Vatan elden gidiyor. Bir tane bile şehidimiz yok; ama Türk’ün Memleketi Türk’e dar edilmiş durumda ...
Bir tane bile Şehidimiz yok ama Ne mutlu Türk’üm demek yasak ve günah hale getirildi.. .Bir tane bile şehidimiz yok ama şehit analarına karşı büyük bir mahcubiyet ve kocaman bir utanç var... Bir tane bile şehidimiz yok ve Türkiye Cumhuriyeti’nde Türk Bayrağı, Atatürk posteri açan birini neredeyse kahraman ilan edeceğiz. Bir tane bile şehidimiz yok, dünya’nın bile Terör örgütü olarak kabul ettiği PKK’ nın bayrağını ve Öcalan posterini taşımak serbest...Oysa bundan bir kaç yıl önce Türkiye'de bu olanları aklının ucundan bile geçirenin aklını alırlardı... Sahi biz şehit olmaktan bu kadar çok mu korkar olduk ki bunca ihanete ve gaflete sabır gösteriyoruz...
Biz ki “Vatan uğruna ölümü şerbet sanıp kana kana içen bir ecdadın torunlarıyız”
Şahadet mertebesine ulaşa bilmek adına Rabb’e açılan ellerimize ne oldu? Bir tane bile şehit vermeyelim de Güneydoğu'yu mu verelim yani? Her gün biraz daha bitiyor, bir az daha ölüyoruz ama bir tane bile şehit vermiyoruz...
Tarihin sayfalarını süsleyen kahraman bir ırkın evlatları, geçmişiyle övüne övüne bu gününü kaybediyor, bir tane bile şehit vermeden...
Zaman aleyhimize çalışıyor ...Bir an önce şehit olmanın bu milletin kaderi olduğunu, Türk'lerin öldürülebileceğini fakat asla mağlup olmayacağını hatırlatmazsak birilerine, bir tane bile şehit vermeden kaybedeceğiz Türkiye'yi. Madem ki Başbakan bu kadar ısrarlı, dağdakilerin inmesi için;
biz de Büyük Üstat ATSIZIN:
Gün olur ki mertliğin uğrar kahpe bir hınca;
Namert bir el arkandan seni vurur kadınca;
Bir gün sabrın tükenir… Silahını kapınca
haykırarak çıkarsın yurdunun dağlarına..!
Sözlerini rehber tutarak Vatanı kurtarmaya dağlardan başlayalım o zaman… Ben size taarruzu değil ölmeyi emr ediyorum diyen bir Komuta’nın askerleri olarak, bir tane bile şehit vermeden teslimiyet yakışmaz bize...
Özümüzü yaşatarak ölelim en iyisi biz...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.