21 Eylül 2020 tarihinde yine bu köşeden yazdığımız SARAYDAKİ SAVCI başlıklı köşe yazımızı aşağıdaki satırlar ile bitiriyorduk:

“…Ancak yukarıda saydığımız örnekleri de göz önüne aldığımızda ve olaya bir de bu pencereden baktığımızda sanki yaklaşan bir büyük ve önemli operasyonu yapacak Cumhuriyet Başsavcısı’na “Siyasal iktidar desteğinin” psikolojik alt yapı çalışması ve PR’ı olarak okumak da gayet mümkün bu ziyareti.

Operasyon nedir, kime ya da kimlere yapılacaktır bilemem ama Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bu tip “Arkandayız” mesajları vermeyi sevdiğini,”Yedirmem” cümlesi ile özetlenebilecek yapısını gayet iyi bildiğimden ötürü bu seçeneği de bir köşeye not edin diyorum sadece.

“Saray’daki savcı” bize neyi gösterecek, bekleyip göreceğiz…”

Ve hani tam da tabire uyacak şekilde daha bu yazımızın “Mürekkebi kurumadan” dün sabah saatlerinde “Saray’daki Savcı” dğmeye basıyor ve tam 82 HDP’li ismin göz altına alındığı operasyonun emrini veriyordu.

Savcı bununla da kalmıyor 7 HDP Milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılarak yargılanmalarının önünün açılması  için haklarında fezleke hazırlanacağı açıklamasını yapıyordu.

Şimdi yaşanan bu gelişmeleri hatırladıktan sonra buraya geri dönmek üzere bir virgül koyalım…

***

MAK DANIŞMANLIK bugün yeni bir anket yayınladı…Anket sonuçları gerçekten enteresan veriler içermekte…

Verilere göre AKP-MHP bloğu totalde “Kararsız oylar dağıtıldıktan sonra” % %47,2 oranında iken, CHP-İYİ PARTİ ve SAADET PARTİSİ’nin oluşturduğu MİLLET İTTİFAKI’nın oy oranının ise %37,4…

Ancak HDP-GELECEK PARTİSİ ve DEVA PARTİSİ’nin oy oranları da toplandığı zaman muhalif blok %50,6’lık bir oy oranı ile iktidarın önüne geçiyor…Anketteki bir başka ilginç veri ise ankete katılan seçmenlerin

%42’si CUMHUR İTTİFAKI’na oy vereceğini söylerken %45’i MİLLET İTTİFAKI’na oy vereceğini beyan etmesi. 

Ama burada asıl dikkat edilmesi gereken nokta başka…Veriler AKP’nin 3 aylık bir sarsıntı yaşasa da %3 bandında oyunu arttırarak %38 bandına geldiğini gösteriyor…Ama CUMHUR İTTİFAKI’ndea asıl sorun MHP’de.MHP %7-8 bandını uzunca zamandır aşamıyor,İYİ PARTİ’nin yükselen grafiği erime ve taban kaymasını sürekli hale getiriyor.

Yani AKP’nin bu “İTTİFAKIN” dolayısı ile kendi siyasi geleceğinin kurtuluşunu sağlamak için kendisinden ziyade MHP oylarını yükseltecek bir hamleye ihtiyacı olduğu ortaya çıkıyor…

MHP oylarında %3-5 bandında bir yükseliş sağlanamaz ise AKP’nin 18 senedir elde ettiği tüm kazanımların tek bir seçim gecesinde kaybolup gitme ihtimali var ve bu durum Saray’ın kabusu olmuş durumda.

***

Öte yandan AKP öyle bir hamle yapmalı ki, an itibariyle kendisi karşısındaki muhalif bloğu da kırmalı…

Aslında verilere bakıldığı zaman CUMHUR İTTİFAKI, MİLLET İTTİFAKI’nın %9,8 önünde.Yani iş sadece AKP-MHP’den oluşan CUMHUR İTTİFAKI ile, CHP-İYİ PARTİ ve SAADET PARTİSİ’nden oluşan MİLLET İTTİFAKI’nın kapışması olsa AKP için durum “Güllük gülistanlık”

İşte burada AKP’nin hesaplarını alt üst eden de,seçimlerin kilidi olan da HDP…

AKP’nin karşısında MİLLET İTTİFAKI’ndan ziyade geniş yelpazeli bir muhalif blok var.Ve bu muhalif blok içerisindeki HDP’nin MİLLET İTTİFAKI’na desteğinin önü kesilmez ise AKP için işler zor…

Yani AKP öyle bir hamle yapmalıydı ki,hem kendi ittifakı olan CUMHUR İTTİFAKI’nın bekasını MHP oylarını yükselterek sağlama almalı,hem de karşı muhalefet bloğundan HDP’yi tasfiye etmeli…

İşte bunun için AKP’ye bir “Milliyetçi dalga” gerekiyordu.

Dün yapılan operasyon sonrasında devreye giren AKP’nin “HAVUZ VE TÜPÇÜ” medyası HDP’yi kriminalize ederken, sosyal medya trolleri de milliyetçilik algısı yüksek paylaşımlar ile operasyona destek sağladılar.

AKP bununla da kalmayacağını,HDP’li 7 vekil hakkında hazırlanacak fezleke ile de gösterdi…

Böylece istenilen milliyetçi dalga yaratıldı,bundan sonra HDP daha da “Kriminalize” edilerek bu milliyetçi dalganın daha da yükseltilmesi için her şey yapılacak.

***

Ancak savcılık tarafından HDP’li 7 vekil için hazırlanan fezleke AKP’nin asıl hedefini bize gösteriyor.

AKP yaptığı bu hamlenin milliyetçi oyları arttırdığı kadar,Kürt seçmen oylarını HDP’de konsolide edeceğini,hatta ilk kez oy kullanacak yahut kararsız seçmenlerin bir kısmının (ne kadarı olur bilinmez) “mağduriyet” algısı ile HDP’ye kayacağını da görüyor.

Bu nedenle AKP’nin asıl yapmak istediği Anayasa Mahkemesi’nde HDP için bir kapatma davası açtırıp,bu davayı seçimler öncesine kadar demoklesin kılıcı gibi HDP üzerinde sallandırmak ve HDP’nin seçim öncesine kadar toplumsal muhalefeti örgütleme noktasında pasif kalmasını sağlamak,seçimlere kısa bir zaman kala HDP’nin kapatılması ile de yeniden kurulacak partinin seçime girme yeterliliğine ulaşacak vakti kalomayacağından HDP’nin olmadığı bir seçime girmek.

Bu operasyonlarda AKP’nin bir başka hedefi ise özellikle tutuklanan isimlerin parti tabanı üzerindeki etkinliği de göz önüne alarak HDP’yi daha da radikalize etmek,HDP’yi sokağa çekerek daha da kriminalize edip “Şeytanlaştırmak” 

***

HDP’nin 6 yıl önceki Kobani olaylarında rolü yadsınamaz…

Yaşanan olaylarda bu milletin ödediği bedelleri yaşadığı acıları da kimse yok sayamaz.Bu olaylar ile ilgili olup suçu bulunan her bir kişi de HDP’li ya da değil mutlaka en ağır şekilde cezalandırılmalıdır.

Lakin bu gerçekler, dün sabah saatlerinde gerçekleşen operasyonun sadece 6 sene önceki Kobani olayları ile ilgili olduğu, arkasında “Siyasi bir akıl” olmadığı konusunda hiç de inandırıcı olmadığı gerçeğini değiştirmiyor.O

nedenle Kobani olaylarını ve sorumlularına yapılması gerekenler ile dün yapılan operasyonun arka planını okurken elma ile armutu karıştırmamak gerekmekte.

***

Şimdi dönelim yazımızın başında virgül koyduğumuz kısıma…

MAK DANIŞMANLIK’ın bu anket verileri bugün kamuoyu ile paylaşıldı.Lakin Saray’a her hafta pek çok farklı araştırma şirketinden hem de öyle “Genel” anket çalışmaları değil,nokta atışı çalışmalar,veriler gidiyor…

Yani bu veriler Saray’da Cıumhurbaşkanı Erdoğan’ın önünde uzun zamandır var.

İşte o nedenle bu operasyon da dün ortaya çıkmadı,bir süredir planlanıyordu.

Savcı da Saray’a çağırılıp “Devlet arkasında” mesajı bilinçli olarak verildi

Pazartesi günü yazdığımız yazıda ifade ettiğimiz üzere… 

Ama ben şahsen daha önce yürüttüğü soruşturmalara ve “Arkasında devlet var” mesajına bakarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının önümüzdeki süreçte ses getiren daha başka bir dizi operasyona daha imza atacağını düşünüyorum.

Bu nedenle önümüzdeki sürecin çok enteresan gelişmelere gebe olduğunu not edin bir kenara ve bu süreçte yaşanacak çarpıcı gelişmelere hiç ama hiç şaşırmayın.

Bizden söylemesi…