Bugün şöyle bir haber okudum;

Türkiye’de bugün 100’den fazla kadın derneği ve kadın federasyonları bir araya gelerek hain PKK tarafından şehit edilen Aybüke Yalçın’ın öğretmeni andı ve her 9 Haziran’ı

“ŞEHİT KADINLAR” günü olarak anılmasını istediler.

Şehit kadınları anma münasebeti ile Beyoğlu’nda binlerce kadın, kadınlara terör eylemleri dolayısı ile PKK’yı lanetlediler.

Tünel Meydanı’nda 18.00’de toplanan kitleler, Galatasaray Meydanı’na doğru yürüyüşe geçti.

’Terörü lanetliyoruz, hayatlarımızdan da mücadelemizden de vazgeçmiyoruz’ pankartı açılan yürüyüşe çok sayıda kadın siyasetçi de katıldı.

Bir basın açıklaması yapıldı ve açıklamada şu ifadelere yer verildi:

Aybüke Yalçın’ın şahsında teröre kurban gitmiş bütün asker, polis, sivil vatandaşlarımızı saygı ile anıyoruz. Kasım Kadına Terör Eylemlerine karşı ulusal ve uluslararası bütün dernekleri göreve çağırıyoruz. Türkiye’nin ve dünyanın dört bir yanında şehitleri için ayağa kalkan kadınlarla beraber sokaklardayız.

Sadece bugün değil bundan sonra her yıl aralıksız yurdun her yerinde meydanlarında olacağız, teröre lanet okuyacağız.

Hayatlarının baharında vatana hizmet terör şiddetine rağmen vatani görevinden asla caymayan kahraman kadınlarımızı anmaya ve her yıl 9 Haziran’ı bu ‘ŞEHİT KADINLAR’ günü olarak yad etmeye davet ediyoruz.

Kanı, şerefi, haysiyeti vatan için zerre kadar sevdası olan herkesi de bu bildiriye imza atmaya, mücadelemize destek vermeye çağırıyoruz.

Basın açıklamasının ardından toplanan kadınlar, daha sonra şehitlere dua ederek oradan ayrıldılar.

---

Elbette böyle bir haber yok.

Bu haber benim duygusal kurgum.

Bugünkü Türkiye’de böyle bir haber görebilir misiniz?

Mümkün değil.

Evet ama ülkemizde yüzlerce kadın derneği var ve bu derneklerin işleri güçleri her sene, 8 Mart‘ta mesaj vermek, bir kadın cinayeti olunca devlete sövmek...

Bu sövmelerinin sebebini sarı-kırmızı-yeşil renge bürünmüş hallerinden anlaya bilirsiniz.

Sorarım ülkemizdeki kadın derneklerinin:

-Kaç tanesi halkımızın değerleri ve Türkiye gerçeklerini dikkate alarak çalışma yapıyor dersiniz?

-Kaç tanesi Türk halkının değerlerini ciddiye alarak araştırma yapıyor ve proje üretiyorlar.

İşleri güçleri bir olay olduğunda TÜRK KÜLTÜRÜNE ve İSLAMA sataşmak devlete “katil” damgası vurmak.

Bunlar kendi medeniyetlerinden bir haber olarak kendi medeniyetlerini suçlamaktan öte yaptıkları hiçbir şey yok ve hain örgütlerin güdümündeler.

Mesela bunlar milli olmaktan, milletini tanımaktan o kadar uzaktırlar ki, teröre kurban gitmiş ne bir öğretmenimizi, ne bir polis ve askerimizi anmazlar, olayı en azından bir kadın cinayeti olarak değerlendirmezler.

Şehit olmasının yıl dönümü münasebeti ile soralım ;

Aybüke Yalçın olayı bir kadın cinayeti değil mi?

Siz bu güne kadar her hangi bir kadın derneğinin bu olaya "kahrolsun PKK" dediğini duydunuz mu?

Kadının öldürülmesine bir hak aramak için mutlaka kocası tarafından mı öldürülmesi gerekiyor?

Yoksa ölen kadın vatan için olunca "kadın" sayılmıyor mu?

Bir kadın cinayetine haklı tepki koyarak neredeyse devleti katil etmeye gidecek kadar görevli olanlar, acaba mevzu vatan olunca öldürülen kadınları “kadın cinayetleri” katagorisine koyarak neden anmazlar, teröre neden lanet okumazlar?

Çünkü maalesef oralarda işgal altında.

Buradan şu sonuç ortaya çıkıyor;

Bizim kadın derneklerimiz ne bizden, ne bizim yapımızı biliyorlar, ne de dernekcilikte samimiler.

Ve en önemlisi terör örgütlerinin güdümündeler.

Şehidini anmayan, hatırlamayan kadın derneklerinin bu ülkede kadına yönelik ne gibi bir hizmeti olabilir ki?

Gönül isterdi ki yukarıdaki haber kurgusu gerçek olsun ve AYBÜKE öğretmeni anmaya yüzlerce dernek çıksın, “kahrolsun PKK” desin.

Unutmamalı Türk kadın olmak için milli olmak gerekir.

Milli olmak her insanımıza yakışır, ama kadınımıza başka yakışır.

Biz Tomrislerin, Nene Hatunların torunlarıyız.

Onların son temsilcisi AYBÜKE öğretmeni anmayan da bizden değildir.

İnşallah yukarıdaki kurgu haberimi milli olan kadın derneklerimizden biri okur da , olayın gerçek olması için harekete geçer.

Unutmayın!

Her hakikat bir hayal ile başlar.

Türk kadını hayal ederse devlet bile kurabilir.

Yeter ki kendine gelsin.