AFRİN Operasyonundan Hiçbir Canlı Zarar Görmemiştir!
Türkiye’nin Afrin`e operasyon yapacağını bağıra bağıra, çağıra çağıra söyledi...
Göz göre göre ve haber vere vere operasyonunu başlattı.
Bunun tek sebebi vardı oradaki sivil halkı uyarmak ve onların göç etmesini sağlamaktı.
Edenler etti, edemeyenler ise PKK/PYD denetimindeki Afrin kentinde adeta esir edildiler ve operasyon sırasında Türk Askerine karşı kalkan kullanılarak dünya kamuoyuna “siviller öldürülüyor” mesajı vermekti.
Nitekim durum şu an tam da o.
Kent girişine operasyona karşı hendekler kazarak savunma hatları oluşturan ve stratejik konumdaki hakim bölgelerde ağır silahlarla konuşlanan teröristler, kenti terk etmeye çalışan sivillere ise izin vermedi.
Terör örgütü sivilleri canlı kalkan olarak kullanarak operasyonu yavaşlatmayı hedefliyordu, öyle de oldu.
Onlar sivilleri kalkan kullanıyor, Türk askeri de bir tek sivile zarar gelmesin diye 2 saatte alacağı yeri günlerce mücadele ederek alıyor.
Belki de her gün şehit vermemizin sebebi de budur.
1974`de Türkiye Kıbrıs Çıkartmasını yaptığı zaman en büyük zayiatı ellerine Türk bayrakları alarak kamufle olmuş Rumlara hedef olduğunda verdi.
Öyle ki, savaşa giren asker karşısında göğüs göğüse savaşacak Rum ve Yunan askeri beklerken, bu şekilde bir hile ile karşılaştılar.
Bu hileye kanan Şehitlerimizden biri de Cengiz Topel`di.
Topel esir düştü ama ölü olarak geriye teslim edildi.
Ben Cengiz Topel`in teslim edilirken ki fotoğraflarını gördüm.
Kalbi çıkarılmış, gözleri oyulmuş haldeydi.
Oysa bir yunan askerinin anılarında dediğine göre Topel kesinlikle çok sağlıklıymış
Ne diyelim Allah mert düşman nasip etmiyor hiç bize.
Bu savaşta ki hikâyelerde aynı!
Terör örgütleri önce her türlü gücü kullandılar olmadı.
Sonra kalkıp arabalarına Türk bayrakları asıp askeri tuzağa çektiler oda olmadı.
Etek giydiler olmadı,
Çoban oldular, köylü oldular yine olmadı.
Askerimiz kılı kırk yararak operasyonda hedefine ulaşmaya devam ediyor…
Peki, askerimiz tüm savaş hilelerine karşı başarılı olurken cephe gerisinde neler oluyor?
-TV kanalları eğlenceye eğlence demiyor,
-Eğlence mekânları ful dolu,
-Futbol çılgınlığı, survivor deliliği ve benzeri yarışmalar reyting canavarı oluyor,
-Bahis oyunları milyon liralarla insanlarımıza kumar oynatmaya devam ediyor,
- Mecliste tüm partiler arasında milli bir mutabakat oluşmamış,
-Bazı sivil toplum örgütleri “savaşa hayır” diyerek kendi ülkesini işgalci ilan ediyor,
Hadi bunları geçtik diyelim!
11 Şehit verdiğimiz gün hdp adlı bir hain partinin terörist taraftarları güzümüzün içine baka baka, yüzümüze söve söve ölen şehitlerimizden dolayı sevinçlerini belli etmek için halay çekiyorlar, Ülkemize her türlü hakaretin yapıldığı, söz de paçavraları ile parti kongresi yapıyorlar ve bebek katili bir ite saygıda kusur etmiyorlar.
Evet, tüm bunlar ülke savaş halinde iken ve her gün şehit haberleri geliyorken oluyor.
İyi de beyler!
Savaş sadece cephede olmuyor, savaş dediğin şey vatanın her sathında yapılır.
Hazır OHAL varken ya bu aymazlıklara derhal bir son verin.
Aksi takdir de cephe de kazandığımızı, masa da yine kaybedeceğiz.
Biz böyle uyurken, hainler dünyaya Türk askerinin sivil katliam yaptığına inandıracaklar.
Derhal cephe gerisinde de savaş halini oluşturarak halkı top yekün milli göreve çağırın, milli göreve ihanet edenlere karşı savcıları harekete geçirin.
Sonra da çıkın açık açık, bütün hainlerin, sahiplerinin ve türevlerinin gözüne soka soka “değil bir tek sivil AFRİN operasyonda hiçbir canlı zarar görmemiştir” deyin ve Memriç`e yol alın…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.