Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

Yüksek Vekaletin Alçak Vekillerine!...

Yüksek Vekaletin Alçak Vekillerine!...

OsmanYüksel Serdengeçti`yi kaç kişi tanır bilemem ama gördüğümüz şu ülkenin manzarasından bakarak, biraz ondan bahsetmek isterim;


Osman Yüksel Serdengeçti; SERDENGEÇTİ DERGİSİ’nin sahibi, yazı işleri müdürü ve gazetecidir. Asıl adı Osman Zeki Yüksel'dir. 1944 yılı Mayıs’ında öğrencisi olduğu Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde meydana gelen TÜRKÇÜLÜK- TURANCILIK olaylarına karıştığı gerekçesiyle Hüseyin Nihal Atsız'la birlikte bir süre hapis yatmış, hapisten çıktıktan sonra öğrenim için aynı fakülteye başvurmuşsa da bu isteği reddedilince dönemin Milli Eğitim Bakanı Hasan Âli Yücel'e hitaben yazdığı ve "Yüksek Makamın Alçak Vekiline" diye başlayan yazı nedeniyle yeniden hapsedilmiştir.


O mektup aynen şöyledir;


Yüksek Vekaletin Alçak Vekiline /ANKARA

Ben 3 Mayıs 1944 hadiselerine öncülük yapmak, gençliği kışkırtıp tahrik etmek suçuyla Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin FelsefeŞubesi’nin son sınıfının son noktasında, bir telefon emrinizle Okuldan atılan ben Osman Yüksel, İstanbul'a sürülüp örfi idare komutanlığının ermine teslim edildikten, tabutlara tıkılıp zincirlere vurulduktan sonra suçsuz olduğum anlaşılmıştır. Kader beni yine sizin karşınıza dikmiştir

Hakkımı istiyorum effendi hakkımı ...!
Senden bahşiş istemiyorum ...!
İmtihan hakkımı ya verirsin ya zorla alırım ...
Beni, tuttuğum yoldanYücel değil, ecelgelse döndüremez ..!

ON KURUŞLUK PUL ve imza OSMAN YÜKSEL...


Hapisten çıktıktan sonratoplam 33 sayı olarak yayınlanacak ve birçok sayısı, siyasi irade tarafından toplattırılacak olan Serdengeçti Dergisi’ni çıkartmış, dergideki yazılarından dolayı okuyucuları onu Serdengeçti olarak tanımlamışlardır. Bu nedenle kendisi de sonradan Serdengeçti soyadını almıştır.


Osman Yüksel Serdengeçti, 1965-1969 yılları arasında Adalet Partisi listesinden Antalya milletvekilliği de yapmıştır. Partisine yönelttiği eleştiriler yüzünden bir süre sonra Adalet Partisi'nden ihraç edilmiştir. Milletvekilliği sırasında kravat takmadığı için uyarı almıştır, uyarıları dikkate alınmayınca genel kurula girişi yasaklanmıştır. Bu kez beline bağladığı kravatla içeri girmiş, yakasına takması gerektiğini söyleyenlere ise, “kanunda nereye takılacağı belli değil,istediğim gibi takarım” demiştir.

Benim üniversite yıllarım çok hareketli geçti. Bu hareketliliğin en önemli kaynağı ise okuduğum fikir adamlarıdır.

Evet bir davaya gönül koymuş ama onun slogancısı olmaktan ziyade fikirlerini hücrelerime işlemek için çırpınıyordum.

Her fikri okurdum ve bir diğerine davamızı anlatmak için herkesden önce okumaya çalışırdım.


Kaderimin bana yüklediği TÜRK`lüğe sahip çıkmaya çalışırken, hamlığımla çok hata yaptım. Her hatada biraz piştim ve halen yangına hasretim.


Bilenler bilir her yere, her ortama girerdim ama duruşum hep aynı idi.

Kabın şeklini alan su asla olmazdım, kaba şekil ve rebilmeyi ise hem O`na borçla yaptım.


Kuzey Kıbrıs`ta okuyordum .

Yeşili, güneşi, sakinliği, kahraman Mücahidi ile ünlü Yavru Vatan`da…

Benim okuduğum dönemde ve halen Kıbrıs`tane yazık ki öğrenciler için bir de tuzak vardı KUMAR tuzağı!


Bu yüzden kurduğum ilk gizli teşkilatınadı ise; `KGDD` idi…

Sakın Kurtlar Vadisi ile karıştırmayın biz bu teşkilatı kurduğumuz da yıl; 1995` idi


KGDD`nin açılımı ise`Kumara Gidenleri Dövme Derneği`idi…

Evet soldan, sağdanTürk`ten, Kürt`ten hangi zihniyetten olursa olsun hangi öğrenci kumara tutulmuşsa tutulsun, onu kurtarmak için elimizden geleniyapardık; sonu dayak bile olsa…


Hal böyle iken, o gençlerin boş işlerle gün geçirmemeleri için çeşitli düşünce kulüpleri kurar, fikir hasbihalleri yapardık…


Örneğin; SERDENGEÇTİLER

Örneğin; ATSIZ`cılar … gibi


Bir yanımız LEFKE`de, biz yanımız LEKOŞA`da ,bir yanımız MAGOSA`da. ‘Bu işi en iyi ben yaparım` dercesine gece gündüz çırpınırdık…


İşte tüm bu yıllar benim, bizim olgunlaşmamızın da basamaklarıydı…


Şimdi ülkemin geldiği noktaya ve ülkemi yönetenlere birbakıyorum da, gelecek nesiller için kaygı duyuyorum.


`Türk Irkı Yoktur`diyerek Peygamberimizin bile hadisine kafa kaldıran bir merkep, ülkemde gündem yaratıyor, millet`Yetenek Sizsiniz`programları ile yetenksizliğe mahkum kılınıyor.


Üreten yok, eğiten yok, gören yok ,duyan yok….


Milletin kendisine temsilci seçtiği vekiller, leşe konacak akbaba misali, rakibinin hata yapmasını bekliyor…


Garip ülkem de manzara; Baykuşlar kartal olmuş, kurt ininde hasta, çakallar Diyarbakır`a inmiş, millet uykuda.


Ne dersiniz, yüksek vekalette bunca alçak vekil otururken onlara alkış tutanlar da aynı alçaklıkta değiller midir?


Ne dersiniz, ülkemizde bu kadar aymazlık, alçaklık varken buna asıl sebep olan bizim MİLLETİMİZE sahip çıkamamamız değil midir?


Ne dersiniz, tüm bunların karşısında artık serdengeçip, ateşe atılma zamanı gelmemiş midir?


Hiç olmazsa on kuruşluk adamların yüzüne tükürecek iki lafınızda yok mudur?


Ne dersiniz bu mecliste Türkeş`ler, Yazıcıoğlu`ları, Serdengeçti`ler, Bölükbaşı`lar olmadığı için mi bu haldeyiz?


Eğer alçak vekillerin, alçak milleti olmak istemiyorsanız, ve özelikle; `ben ne dinsiz Türk`üm , ne de soysuz Müslümanım` diyorsanız gelin Serdengeç`ti ile başladığımız yazımızı yine O’nun bir şiiriyle sonlandıralım;


Türklüğün İlahisi

Türklüğün ilahisi
Şol asya'nın ırmakları
Akar türklük deyu deyu
Ol mübarek toprakları
Kokar türklük deyu deyu
...
Burçlarında sancaklar
Hür göklerini kucaklar
Daima tüter ocaklar
Tüter türklük deyu deyu
...
Şahin yuvası belleri
Şehid kanından gülleri
Cuşa gelmiş bülbülleri
Öter türklük deyu deyu
...
Kırılsın artık halkalar
Vurulsun leşte kargalar
Bahr-i hazarda dalgalar
Atar türklük deyu deyu
...
Yabancılarda yurdumuz
Devasız kaldı derdimiz
Altaylarda bozkurdumuz
Gezer türklük deyu deyu...


Serdengeçti


Ve `TÜRK IRKI YOKTUR` diyen AK-P`li Yasin AK-TAY`a son not;


Vicdanları AK olmayanların anlı da AK olmaz, Anlı Ak olmayanın sözüne de itibar edilmez...AK`lık önüne konulan sıfatla değil, ruha okunan fıtratla olur...vesselam


Kalın sağlıcakla

Selçuk Düzgün

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi