Günümüz Türkiyesi'nin ABD ile ilişkilerine mukayese açısından babamın bir anısını sizlere anlatmak isterim saygıdeğer okuyucularım..

Uzatmadan sözü babama bırakıyorum..

Kara Harp Okulunda öğrenci iken, Cemal Tural albayın Harp Tarihi dersimize gireceğini duyunca çok heyecanlanmıştık..

Çünkü taa o zaman sertliği ve disipliniyle meşhur olmuştu.

Cemal Tural Albay "Sınıf başçavuşu derhal yanıma gelsin!" diye emir veriyor.

Koşarak yanına gittim. Emredin komutanım dedim.

Çatık kaşlı ,sinirli ve sert bir şekilde bana" derhal sınıfı topla ,ellerinde Kırmızı kalem ve harp tarihi kitabı olsun" dedi. Emredersiniz deyip sınıfı topladım .

"Kitabın 1'nci sayfasını açın ve Genelkurmay Başkanının önsözünde dost ve müttefikimiz Amerika Birleşik Devletleri diye başlayan paragrafı bulun "dedi.. Daha sonra," şimdi o paragrafın üstüne kırmızı kalemle çarpı işareti çekin ve üstüne büyük harflerle Türk'ün Türk'ten başka dostu yoktur diye yazın "şeklinde bize emir verdi.. 

Hepimiz şok olmuştuk.. Generallik sırasında olan devre birincisi bir komutanın Genelkurmay Başkanının önsözüne çarpı attırması hepimizin şaşırtmıştı ve içimizden "boşuna bu kadar meşhur olmamış" diye düşündük ve tabii gurur duyduk.

Harp okulunu bitirdikten sonra ,Çankırı Piyade Atış Okuluna gittik.

Orada derslerimize Amerikalı subaylarda giriyordu gözetmen olarak.. Fakat bize son derece kibirli ve tepeden bakıyorlardı ..Bu da benim asabımı bozuyordu. Derse girdiklerinde yanımıza oturuyorlar, dolayısıyla kenara çekilmek zorunda kalıyorduk onlara yer açmak için.

Ancak ben hiçbir zaman yer vermiyor yerimden kımıldamıyordum.Bu sefer Amerikalı subay başka bir teğmen arkadaşın yanına gidip orada oturuyordu.. 

Nihayetinde beni okul komutanına şikayet etmişler,bize saygısızca davranıyor diye.. Okul komutanı beni çağırdı "neden Amerikalı subaylara saygısız davranıyorsun diye" sordu.

Ben de" aynı soruyu Abd'i subaya da soracakmısınız komutanım...Vucut dili ile bizi aşağılıyorlar.Ben Cemal albayımdan bambaşka bir ruh ile yetiştim..Bunlara asla boynumu eğmem..Gerekirse beni cezalandırın" dedim..

Alay Komutanı , hüzünlü bir şekilde biraz  düşündükten sonra , hiçbir şey söylemeden sadece " Peki gidebilirsin Ergenekon" dedi...

Vatanımızın böyle paşalara günümüzde çok ihtiyacı var..

Mukayeseyi sizlere bırakıyorum kıymetli okuyucularım..

Saygılarımla...