Yine gizli bir el ülkenin birlik ve bereberliğine bomba koymaya başladı.

Bir dönem Türkiye’nin Musul Başkonsolosu olarak görev yapan bir CHP`li vekil  durup dururken `TÜRKÇE EZAN` muhabbeti açtı.

Akabinde DİYANET İŞLERİ başkanı sadece ATATÜRK`e değil İstiklal marşımızın yazarı MEHMET AKİF ERSOY`a dahi hakaret etmiş bir akıl hastasını ziyaret etti.

Ziyaretin 10 Kasım ATATÜRK`ü anma günlerine denk gelmesi de manidardır.

Bu yetmezmiş gibi bir akıl hastası çıkıp `ATATÜRK İLAH DEĞİLDİR` dedi ve tutuklandı…
Bu da yetmezmiş gibi çarşafa kamufle olmuş bir manyak gidip ATATÜRK büstüne baltayla saldırı yaptı.
Meydan kime kaldı yıllardır birebirinden geçinen sahte LAKİKlere ve sahte DİNDARLARA.
Şimdi TV ekranlarından san ki ülkenin başka bir problemi yokmuş gibi birkaç TV Maymunu aynı lafları geveleyip geveleyip duruyorlar.

Oysa bu yaşananlar baştan sona birer istihbaratlar savaşından başka bir şey değildir.

Bu savaşın en büyük delili “Atatürk ilah değildir” başlığıyla sosyal medyada açılan hacteki en çok paylaşan ve destek veren hesaplar incelendiğinde ortaya çıkmaktadır.

“Atatürk ilah değildir” hactekinde kullanılan en büyük hesap, @TNWconference hesabı. Hesabın bulunduğu yer, Florida, USA.

Aynı hesap bu tiviti yüzlerce kez paylaşmış ve onbinlerce hedefe ulaşmış.
Üstelik bu hesap gerçek hesap değil.
Bizim İSLAM kurtaracak dindarlar ile Atatürk’ü koruduğunu sanan Kemalistler ise bu kurgulanan tuzağa düşerek birbirleriyle kıyasıya mücadeleye girmiş durumdalar.
Biri diğerini YUNAN diye denize döküyor, öbürü sorgu meleklerine bile fırsat vermeden cehenneme tayin ediyor kendini denize dökmek isteyenleri.
Bu aptalca tartışmalara fazla değinmeden bir hatırlatma yapmak isterim!
Bu tartışmalara yol açan şahsiyetlerin geçmişlerine kısaca göz atın. Ahtapotun kollarının nereye dayanacağını göreceksiniz.

Bugün Arap birliğindeki yirmi iki üyenin on tanesinin bayrağında kullanılan renk ve şeritlerin fikir babası Mark Sykes’dır. O, Picot ile birlikte sadece sınırları çizmemiş aynı zamanda o sınırlarda kullanılacak bayrakların ilk şeklini de çizmiştir.

Sykes-Picot’ya konu olmayan bölgelerdeki bayraklarda ay- yıldızın muhafaza edilmiş nitekim o muhafazayı Türkiye Cumhuriyeti dışında kimse sürdürememiştir.

İşte bütün Müslümanları ve Türkleri temsil eden Osmanlı mirası ay-yıldızlı bayrağımızı emperyalizme karşı koruyan ve Türkiye’ye devreden Milli Mücadele önderlerimizin adı kısaca; Atatürk’tür.

Evet, ATATÜRK İLAH değildir evet ama onu sevenlerde putperest değildir.
Ama sevmeyenlerin bazılarının dinide, cibilliyeti bellidir.
O dini ve cibilliyeti belli olanların hazmedemedikleri bir bayrak ve devlet daha vardır.
Dünya tanımasa da o devletin bayrağı; Ay-Yıldız adı; KKTC`dir.
Türkiye Cumhuriyetinden sonra Türk Devleti olarak varlığını en uzun yaşatan KKTC bugün 35. Yaşındadır.

KKTC 15 Kasım 1983`de ilan edildiğinden bir başka devin uyanmasına sebep oldu.
O dev SSCB`nin dağılması ile ortaya çıkan Türk Devletleriydi.
Yani KKTC dünya tanımasa da büyük Türk Dünyasının uyanış kıvılcımını yakan bir değerdir bizim için.
Türkiye 95. Yılını kutlarken KKTC 35.yılını kutlamaktadır.
Bu kutlamaların kaynağı Türk milleti mimarı Atatürk’tür 

Biz naciz vücudu Türkiye olarak ortaya çıkan ATA`yı kalpten seviyoruz... 
Aciz fikirleri hain emelleri ile ülkelerimiz üzerinde plan kuranlar bizi ne bu sevgiden ne dinimizden soğutabilir.
Evet, bütün mesele Türkiye’nin 95, KKTC`nin 35 yaşını gururla kutluyor olmasıdır.
İnadına ve sonsuza kadar bunu kutlayacağız.
Hem de Mete Han’dan Atatürk’e, Atatürk’ten Denktaş`a bütün değerlerimizi anarak.