Tıbbi İstihbarat
Yabancı tıp,biyoloji ve çevre bilimi kaynaklarından rakip ordular ve savaş alanı ile ilgili toplanan ve askeri planlamacıların işine yarayacak bilgiler tıbbi istihbarat kapsamına girer.
Yukarıda izah edilen ve ayrıca Hollywood filmleri ile son on -onbeş sene içinde sinema salonlarına,evlerin oturma odalarına aktarılan teknik istihbarat yöntemleri insanlara,teknik istihbaratın soluk yeteneklerini sergilemektedir. Oysa teknik istihbarat yöntemlerinin de bünyesel zayıflıkları mevcuttur. Kısacası medical intelligence; tıbbi istihbarat. bir kişi, ülke ya da bölge hakkındaki tıbbi ve biyolojik bilgileri, verileri kullanarak derlenen istihbarat.Biçimidir. Tıbbi istihbarata ağırlık veren ülke ABD dedir. Ulusal Sağlık İstihbarat Merkezi / The National Center for Medical Intelligence
ABD sınırları içerisinde Amerikan devleti personelinin ve halkının yani kamu sağlığını korumak amaçlı bu merkez, ABD askeri ve sivil toplumların sağlığını etkileyebilecek olumsuz küresel sağlık olaylarını kontrol etmek, yönlendirmek ve kullanmak için kuruldu.Ulusal Sağlık İstihbarat Merkezi / The National Center for Medical Intelligence; ABD Savunma İstihbarat Ajansı ((Defence Intelligence Agency -DIA) bünyesinde yer alır.1950'den ,70'lere kadar, CIA, LSD ve diğer kimyasalların insanlar üzerinde denenmesi konusunda Amerikan Ordusu'yla sıkı bir işbirliği içindeydi. İnsanlar üzerinde yapılan testlerin büyük çoğunluğu ordu tarafından Fort Detrick ve Maryland'daki Edgewood Arsenal Araştırma Labratuvarları'nda gerçekleştirildi.Fort Detricht'te bulunan ABD Ordusu Biyolojik Araştırmalar Merkezi Özel Operasyonlar Dairesi'nin (SOD) üç temel fonksiyonundan biri, CIA için biyolojik araştırmalar yürütmekti.1952'nin başında, SOD yetkilileri, atmosfere biyolojik maddeler yayma sistemlerinin sağlanması, denenmesi ve geliştirilmesi konularında destek ve yardım sağlama hususunda CIA ile anlaşmaya vardılar.Savunma İstihbarat Ajansı'nın (Defence Intelligence Agency- DIA) Mayıs 1992 tarihli dokümanı, Gizli/NOFORN olarak tasnif edilmiş, Birleşik Devletler istihbarat camiasının psişik araştırmalar hakkındaki mevcut korkularını yansıtmaktadır: Birleşik Devletler ordu ve istihbaratı tarafından idare edilen birçok psişik araştırma mevcuttur. Savunma Bakanlığı'nın çeşitli bölümleri tarafından derlenen bilgi, nihai değerlendirme için DIA'ya gönderilmektedir.Ulusal Sağlık İstihbarat Merkezi / The National Center for Medical Intelligence görevleri faaliyetleri neler?
Kimyasal ve mikrobiyal kirlenme, endüstriyel toksik, kimyasal ve radyasyon kazaları ve çevresel terörizm savaş dahil kuvveti sağlık veya etkinliğini düşürebilir çevresel riskleri değerlendirmek. Çevre güvenliği ve ulusal politika yabancı çevre sağlığı sorunları ve eğilimlerin etkisini değerlendirmek.Farklı ülkelerdeki askeri üslerde konuşlandırılmış askeri personelin kuvvetlerin görev verimliliğini düşürebilecek, uzun vadeli sağlık sorunlarına yol yol açabilecek bulaşıcı hastalıkların belirlenmesi, değerlendirilmesi risklerinin raporlanması.Ülke savunması kapsamında kasten doğal olarak oluşan hastalık salgınları karşısında yabancı hastalık salgınlarının etkilerine yönelik operasyonel ulusal güvenlik politikasının oluşturulması.Askeri Tıp kapsamında temel ve uygulamalı biyomedikal ve biyoteknolojik gelişmelerin değerlendirilmesi.Yabancı sivil ve askeri ilaç sanayi yeteneklerinin incelenmesi. Nükleer, biyolojik ve kimyasal savaşa karşı savunma amaçlı ülke dışı bilimsel ve teknolojik tıbbi gelişmelerin takip edilmesi. Yabancı askeri ve arıtma tesisi, tıbbi personel, acil ve afet yanıtının, lojistik ve tıbbi / ilaç endüstrileri dâhil sivil tıbbi yeteneklerin envanterlerinin hazırlanması.Bakım ve tüm tıbbi tedavi, eğitim, ilaç, araştırma ve üretim tesislerinin entegre veri tabanı güncellenmesi.NCMI bu kapsamlı tıbbi istihbarat misyonuyla dünyadaki tek kuruluştur. Böyle olunca DoD, Beyaz Saray personeli ve diğer federal ajansları politika operasyonel ve taktik komutanlar, koruyucu hekimlik personeli ve tıbbi planlamacıları ve araştırmacıları içeren müşteri tabanına sahiptir. Tıbbi istihbarat alanında Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar(GDO) kapsamında Türk halkına ciddi bir saldırı gerçekleşmiş olmasına karşın bugün bu konuda gerekli kamuoyu yaratılmadığı açığa çıkmaktadır.Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar bir çeşit hedef seçilen ülkeye gözle görülmeyecek şekilde yapılan bir saldırıdır. Esasen amacın dünyadaki tohum, gıda, tıbbi ürünler, lifli besinler sektörlerini kontrol altına almak ve monopol oluşturmak olduğu görülmektedir. GDO’lu bitkiler, doğada yetişen diğer bitkilerden farklı olarak, genomlarında kendi türlerine ait olmayan genleri taşıdıklarından, bu bitkilerin yetiştirildiği ülkelerde, başta sağlık olmak üzere, çevre ve sosyo ekonomik yapı üzerinde önemli riskler söz konusu olmaktadır. Konuya biraz daha farklı bakacak olursak; mesela B.CLINTON ABD başkanlığı döneminde Türkiye’ye geldiğinde, ağzını çalkaladığı suyu bile özel kaplarla toplanıp geri götürülmüştü. Bu neden yapıldı hiç düşündünüz mü veya dikkat etiniz mi? Götürmesinin en büyük nedeni ağzını çalkaladığı suyu biyolojik ortamda incelemeye alırlarsa genetik olarak hangi hastalığı taşıdığı bulunmasın diye. Liderlerin hastalıklarına göre politika geliştire bilir ülkeler. Ona göre anlaşmalar yapılabilir kısa veya uzun vadede bu da biyolojik istihbarata girer.
Görüldüğü gibi tıbbi istihbarat kavram olarak geçmese de, tarih boyunca insan ve devlet kavramları ile birlikte var olmuş ancak günümüz koşullarıdaki mevcudiyeti ikinci dünya savaşı sonrasında ortaya çıkmış ve önemi giderek artmıştır.
Geçmiş zamanlar da basına haberler çıktı hatırlarsınız, askeri kışlalarda zehirlenme vakaları artmıştı. Askerler yemeklerden zehirleniyordu. Sizce bu zehirlenmeler neden oldu. Zehirlenmelere "Tıbbi istihbarat" ekseninde bakarsak olayın failinin FETÖ yapılanması olduğu net bir şekilde ortaya çıkar. Son olarak gündem de Covid-19 virüsü mevcut. Bir nevi biyolojik istihbarat savaşı veya biyopolitik savaş ta diyebiliriz.
Haberlere düşen bilgilere göz attığımızda karşımıza çıkan dünyada şu günlerde en çok aranan ürünler maske, dezenfektan ve solunum cihazları. Birçok ülke sağlık ekipmanları ve yardımcı ürünlere ihracat yasağı getirdi. Tıbbi cihazlar neredeyse ulusal güvenliğin bir parçası haline geldi. Ülkelerin ordu ve polisleri maskeleri ele geçirmek için operasyon düzenliyor, bazen istihbarat örgütleri de bu kapışmaya dahil oluyor. Der Spiegel haber sitesi, Almanya’nın satın aldığı FFP2 tipi 6 milyon maskenin transit olarak mola verdiği Kenya havaalanında ‘iz bırakmadan’ ortadan kaybolduğunu yazdı. Almanya Savunma Bakanlığı’nın doğruladığı olayda, Almanya’nın 6 milyon maskenin parası ödenmediği için maddi zarar yaşanmadığı belirtildi. Geçen hafta cuma günü Almanya’ya ulaşması gereken maskelerin kaybolmasında başka bir ülkenin rolü olup olmadığı bilinmiyor. Ülkede koronavirüsle ilgili satın almalar Savunma Bakanlığı’na devredildi.Alman maskerleri kayıp. Tıbbi malzemelerin ülke dışına çıkarılması konusunda sınırlama uygulayan Çekya, Çin’in İtalya’ya göndermek istediği ve ülkede bir depoda bulunan maske ve solunum cihazlarına el koydu. İtalyan makamları, koronavirüs felaketinin yaşandığı ülkeye giden malzemelere el konulmasına sert tepki gösterdi. Losovice kentinde sevk için bekleyen 110 bin maske konusunda hata yapıldığını kabul eden Çekya makamları ise kısa süre önce ülkeye aynı miktarda maske gönderileceğini açıkladı. Ayrıca Çekya güvenlik birimleri, ülkenin sipariş ettiği ve aracının fiyat yükseltme girişiminde bulunduğu 700 bin kadar tıbbi malzemeye el koydu. Bir nevi istihbarat örgütleri birbirleri ile yarı açık, yarı örtülü tıbbi savaş veriyor. Bunlar basına sızan bilgiler ya sızmayan kim bilir perde arkasında ne oyunlar dönüyor. Ne senaryolar kurgulanıyor. Varın sizler düşünün.
Tıbbi istihbarat yeni yüzyılın en önemli yapılanmalarından birisi olduğunu söylemek mümkündür. CIA’nın bünyesinde 40 yıldır faaliyet göstermekte olan MPAC teşkilatın en gizli ve hakkında az bilgi sahibi olunan birimlerindendir.Bu birimin amacı hedefteki kişi veya topluluğun tıbbi bilgileri çerçevesinde operasyon olsa da olası "ZEHİRLEME" operasyonları da yapar.Bu tür operasyonların merkez üssü ise CIA'in çatısı altında bulunan Medical and Psychiatric Analysis Center'dir.
Bu arada Covid -19 aşısı bulundumu perde arkasında istihbarat örgütleri aşı peşinde birbirlerini yemliyor veya zarflıyor. İşte aşıyı şu ülke buldu gibi birbirlerine perdeleme operasyonları çekiyorlar.Soğuk savaş dönemi gibi sessiz bir istihbarat savaşı var. Herkes aşının peşinde . Bütün istihbaratçılar aşı arıyor kiran kırana mücadele var. Bilim adamı bile kaçırırlar. Bilimsel sır peşinde bekleyip hep birlikte göreceğiz nasıl bir çözüme başvuracaklar.
Bu arada istatistiklere bakıldığında son güncel olarak covid -19 ölüm oranı.ABD de fazla ölüm oranı NewYork. İngilterede de fazla ölüm oranı Londrada. İtalyada fazla ölüm oranı Romada. Dikkat edin ölüm vakalarının en çok olduğu merkezler para, ve dini merkezlerin ağırlıkla bulunduğu yerlerdir.
Bu savaş para babaları ile silah babalarının modern biyolojik savaşıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.