STRES ve KABUL
Hepimiz stres ile başa çıkmak konusunda da zorlanıyoruz. Neredeyse bütün şehirler metropolleşmiş, kocaman binalar arasında işimiz başımızdan aşkın koştururken türlü türlü stresle boğuşuyoruz. Bazen trafikte susmayan kornalar yüzünden, bazen iş yerimizde, bazen sevgilimizle tartışınca… Bu örnekler daha uzar, gider. Stres aslında bize harekete geçmek için motivasyon sağlayan evrimsel bir duygu olsa da modern hayatın karmaşasında kontrolden çıkabiliyor. İşte bu zamanlarda zihnimizde rahatsızlık verici düşünceler gelip gittiğinde stres ile başa çıkmak için yapabileceğimiz birkaç şey var. Bunlardan biri de onların sadece bir düşünce olduğunu farkedip kendimize sorular sormak.
Sizi rahatsız edip stres veren yaşadığınız en son şeyi düşünün. Daha sonra kendinize merak ve şefkat ile şu soruları sorun:
Bu düşünce doğru mu? Buna dair kanıtlarım neler?
Bu düşünce bana istediğim sonucu almamda yardımcı olacak mı?
Bu düşünceye daha sonra -belki yarın, belki bir yıl sonra- nasıl tepki veririm?
Benim durumumda olmayan biri bunun hakkında nasıl düşünürdü?
En kötü ne olabilir? Bu olacak en kötü senaryoya benziyor mu gerçekten?
Bu durumla geçmişte karşılaştım mı? Nasıl yönettim?
Bir arkadaşım bu durumu yaşasaydı ona ne söylerdim?
Bu soruları sormak bize stres verici düşüncemizi yeniden değerlendirme ve şekillendirme fırsatı verir. Bunlarla birlikte bu düşüncelerle başetmek için yapabileceğimiz birkaç şey daha var.
Farkında olmak. Öncelikle stresi ve onu besleyen düşünceleri farkedin. Vücudunuzdaki etkilerinin, sizde yarattığı duyguların farkında olun. Stresli bir an yaşadığımızda zihnimiz genelde ya geçmişte ya da gelecektedir. Zihnimizi stres verici düşüncelerden uzaklaştırmak için şimdiye odaklanmak faydalı olacaktır. Farkındalıkla durun ve nefesinizi hissedin. Nefesiniz sizi bir çapa gibi “anda” tutar. Bu, aynı zamanda stres tetikleyicileri ve strese verdiğiniz tepki arasında bir boşluk yaratarak tepkinizin otomatik bir şekilde oluşmasına engel olur. Bu sayede stres karşısında bilinçli ve daha sakin kararlar verebiliriz.
Eleştirmeden, yargılamadan varlıklarını kabul ederek onlara şefkatle yer açabiliriz. Kötü hissedebilirsiniz, bu çok normal. İnsanlar hata yapabilir, güçsüzlükleri ve başarısızlıkları olabilir. Bu herkes için geçerlidir. Bunlara yer açmak kendimize ve başkalarına göstereceğimiz şefkati arttırır.
Merve ALKAN
Uzman Klinik Psikolog
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.