Stalin liderliğindeki Sovyetler Birliği, 14 Kasım 1944'te Gürcistan’ın Ahıska bölgesinde yaşayan onbinlerce Ahıskalı Türk’ü "sınır güvenliğini tehdit ettikleri" gerekçesiyle sürgün etti. 

Trenlere bindirilen ve günlerce yolculuk eden Ahıskalı Türkler Sovyet topraklarında dört bir tarafa dağıtıldı.

Bu sürgünde akıl almaz zulümler, işkenceler ve soykırımlar yapıldı Ahıska Türklerine.

Sürgünün üzerinden 75 yıl geçti.

Bugün o sürgünden kalan ve halen sorunları çözülmemiş Ahısaka Türkleri  ABD, Türkiye, Rusya, Kırgızistan, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Ukrayna, Kıbrıs ve Gürcistan gibi ülkelerde vatan mücadelesi vermektedirler.

Onlar Stalin`in kararını öğrendiklerinde önce inanmadılar. Öyle ya, okadar insanı nereye, nasıl götüreceklerdi.

Bir yağmur gününde, askerler ve koca koca kamyonlar kapılarına dayandı, evlerini barklarını talan ettiler, kimi tuttularsa önce kamyonlara sonra trenlere doldurdular…

Mahşeri kalabalıkta ne anneler çocukluklarını bula bildi, ne çocuklar ailelerini.

Soğuk, kara, kirli, üstü açıktı trenlerde yüzlerce insan vardı.

Herkes birbirine sarılarak hayatta kalmaya çalıştı.

 Açlıktan ölmemeleri için durdukları istasyonlarda sadece bir kova çorba veriyorlardı.

Herkes kapabildiği kâseyle biraz içebiliyordu. 

Geçtikleri yollarda, Ural Dağlarının o soğuk ve ürkütücü yollarından trende öneler oluyor, ölenler trenin kapısında sokağa atıyorlardı.

Evet 75. Yılına girdiğimiz bu acı dolu sürgün hikayesinden arda kalan Ahıskalılar bugün dünyanın çeşitli yerlerinde hayat mücadelesi vermektedirler.

Hayatta kalmak güzel de çileleri bitti mi?

Bitmedi.

Bugün:

-Özbekistan'daki Ahıskalı Türkler baskı altında. 

-Ukrayna’dakiler son aylardaki Rus yanlıları ile Ukrayna askerlerinin çatışmalarından dolayı ülkeyi terk etmek zorunda kaldı. 

-Azerbaycan’dakiler rahat Azerbaycan halkı ve vatanını seviyorlar, Azerbaycan`a gittikten sonra Azerbaycan`ın istiklal mücadelesi için şehit bile vermişler ama onlarında da halen tek arzuları vatanlarına dönmek.

-Türkiye`dekiler rahat, Türkiye vatandaşlıklar veriyor ama Türkiye`nin Ahıska Türklerine verdiği imkânlardan faydalanmak için sahte AHISKALI kimliği ile müracaat edenlerin yüzünden prosedür uzuyor ve zorluklar çıkıyor.

-Kıbrıs`ta yaşıyorlar dediğimiz yer Türk tarafı olan yer, yani KKTC orada yaklaşık 180 aile var ve Ahıskalı olmaktan asla vaz geçmiyor, ak denizin ortasından geleneklerini yaşatıyorlar.

Evet, şu anda dünyada yaklaşık 500 bin Ahıska Türkü 10 farklı ülkede yaşıyor.

Her birinin yaşadığı yerde türlü türlü sorunları var.

Durumları çok iyi olanda var.

Ama her birinin yüreklerinin dillerine dökülen orta duygu şu; `Vatanımda vatanım…`

 “Ahıska gül idi gitti
Bir ehl-i dîl idi gitti,
Söyleyin Sultan Mahmud’a
İstanbul kilidi gitti.”

Evet şairin dediği gibi onlar payitahtın kilidi idiler.

Çünkü onlar kültürleri ile yaşayan, çalışkan, Türklüklerinden asla taviz vermeyen insanlardı.

O kilidin tekrar geri gelmesi için AHISKA Vatan kurmalıdır.

Unutmayın ki; Ahıska Türklerine Vatan kurdurmadan TURAN hayali kurmak içi boş bir mücadeledir...

Ve o vatan bir gün mutlaka kurulacaktır.

Ermenilere sözde vatan kurduranlar dönüp soykırım görmek isterlerse bir asır önceye değil de dönüm 75 yıl önceye yani Ahıska`ya baksınlar, yetmezse çeyrek asır ötede Kıbrıs var, Karabağ var… Bugün gözlerinin önlerinde Doğu Türkistan var.

Dünya Türk’e yapılana `temizlik` Türk`ün yapmadığına `soykırım` demekten vaz geçmediği sürece hakikat hep hayata kurban edilecektir.

Bu vesile ile Ahıska Türkleri kardeşlerimin acılarını paylaşıyor, mücadelelerinin mücadelemiz olduğunu vurgulayarak şehitlerimizi rahmet ve minnetle yad ediyorum.