SAVCILAR DEMİRTAŞ`a DAVA AÇAMAZLAR!

Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan PKK uzantısı parti liderinin halkı sokağa çekecek kışkırtmaları üzerine savcıları göreve çağırmak için şu cümleleri kurdu "Bir terör örgütüne çağrı yapmak parlamento içindeki bir milletvekilinin görevi olamaz. Burada atılması gereken adım şudur:

Zaten Güneydoğu'daki bölge halkının Kürt kardeşlerimin böyle terör kokan, teröre davet kokan bir çağrıya evet diyeceğine inanmıyorum. Yine bunun yanında özellikle de bunun için birilerinin suç duyurusu yapmasına gerek yok. Her şey açık, net ortada ve bu savcılıklara bir davettir. Savcıların da kendi üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerekir diye düşünüyorum. Çünkü ülkemi karıştırmaya, ülkemin huzurunu karıştırmaya kimsenin hakkı yoktur."

Bu açıklamalarda “Yine bunun yanında özellikle de bunun için birilerinin suç duyurusu yapmasına gerek yok.” bölümüne dikkat edin yazımın en sonunda ne demek istediğimi anlatacağım.

Ama önce şunları vurgulayacağım, cesaret, erdem, adamlık ve vatan uğruna şahadet içmeyi göze almamış bir savcı bu adamlara karşı dava açamaz.

Neden mi?

1- Bülent Arınç`ın ABD`de bir konferansta dediği üzere hükümet “çözüm Planı” denen süreçte bu hainlere her türlü yasal izni çıkarmıştır ve bu yasal izinle onlardan bütün yılanlığını kusmaktadırlar. Yani yasalarımıza göre “özerklik istemek, PKK propagandası yapmak “ suç değildir.

2- Davayı açacak savcının daha sonra yasal güvencesi, yaşam güvencesi yoktur.

Bu yüzden “savcı dava aç” demekle terörle mücadele olmaz.

Peki, ne yapmalı?

O savcıların anında dava açabilmeleri için her şeyden önce terörle mücadele kanununda etkin, güvenli ve caydırıcı yasaların çıkması lazımdır.

Bu yasalar siyasi, askeri, ekonomik, sosyo- kültürel gibi birçok alanda ola bilir ama konumuz Demirtaş olduğu için, terörün siyasi uzantıları için neler yapmalı USAM`dan yaralandığım önerilerle kısaca 10 maddede özetleyeyim;

1- Terör örgütünün siyasallaşmasını önlemek maksadı ile merkeze yakın görüşteki siyasi partiler tarafından bölge halkının sorunlarına çare olacak programlar geliştirilmeli, bölge halkı bölücü partilere mecbur bırakılmamalıdır

2- Bölücülük yapan partiler derhal ve çok sert şekilde kapatılmalı, kapatılan bölücü örgüt uzantısı siyasi partilerin tekrar ortaya çıkmasını önleyecek yasal düzenlemeler yapılmalı, hüküm giymiş kişilerin milletvekilli olmasının önüne geçecek kriterler geliştirilmelidir.

3- Terör örgütünün örtülü şekilde sözcülüğünü yapan; parti, sivil toplum örgütü, gazete, yazar, sanatçı vb. kişi ve kurumlara tedbir getirilmelidir.

4- Uluslararası girişimlerle ile terör örgütünün yurt dışı kadrosunun yakalanması ve teslim edilmesi sağlanmalıdır.

5-  Irak’taki örgüt üyelerinin silahsızlandırılması, siyasi faaliyette bulunmalarının ve kamu da işe girmelerinin engellenmesi temin edilmelidir.

6- Bölücü örgütle siyasi faaliyetlerini etkisiz hale getirecek sivil toplum örgütleri oluşturulmalıdır.

8- Parlamento ve siyasi parti mensupları bölücü teröre karşı güvenlik güçlerinin sürdürdüğü mücadele hakkında olumsuz beyanlarda bulunmamalı, bu tür beyanlar için yasal düzenlemeler yapılarak, dokunulmazlık kapsamından derhal çıkarılmalıdır.

9-  Bölgeye tayin edilen yöneticilerin liderlik kabiliyetlerinin yüksek olmasına dikkat edilmelidir.

10-  Bölgeye gönderilen kamu görevlilerinin nitelikli, eğitimli ve bilinçli olması için ön eğitimden geçirilip gönderilmelidir ve burada görev yapma cazip hale getirilmelidir.

Bunlar bundan sonra ivedilikle uygulanması gereken önlemlerdir.

Geldiğimiz noktada pkk uzantısı siyasilere karşı savcıları göreve çağırmak yerine en etkin önlem parlamentoda bu işe karşıyız diyen partileri, o partilerin il-ilçe-belde teşkilatlarını ve dahi seçmenlerini duyarlılığa çağırmaktır.

Örneğin ; AKP-MHP-CHP`nin bütün milletvekilleri elini taşın altına koymalı ve gidip Demirtaş ve onun gibiler hakkında suç duyurusunda bulunmamalıdırlar.

Korkuyorlar mı?

Ozaman il-ilçe ve bütün teşkilatlarına emir vermeliler ve gidin suç duyurusunda bulun demeliler…

Onlarda mı korktular?

Her parti kendi seçmenine size ihtiyacımız var gidin suç duyurusunda bulunun demelidir.

Milletle de harekete geçmiyorsa, ölelim daha iyi.

Evet millet millet, devlet devlet olmadıkça savcılar Demitaş`a dava aşamaz açsa da bir sonuç çıkmaz.

Yani yazımızın başına dönersek birlilerinin suç duyurusunda bulunması gerekmektedir.

Ve bu yazı konu hakkında benim bireysel suç duyurumdur, şerefli savcıları şikâyetim hakkında göreve çağırıyorum… Vesselam