Teşkilat-ı  Mahsusa' nın  bir dönem içinde  bulunanların arasında, Türk   siyaset ve edebiyat dünyasının  önemli adları da yer almaktadır.

Bunlardan  birisi Kurtuluş Savaşı' nın ünlü hatiplerinden, İstiklal  Marşımızın yazarı şair Mehmet Akif Ersoy 'dur. Ersoy Teşkilat-ı  Mahsusa' nın liderlerinden, Eşref Sencer Kuşçubaşı ile birlikte , Arap  Yarımadası'nda çalışmalar yapmıştır.

Eşref bey , Mehmet Akif ile teşkilatın  Arap masasını yöneten Şeyh Salih, yani Şerif El Tunusi Enver Paşa'nın başyaveri ,  Mümtaz beyi yanına alarak Hicaz seferine çıkmıştır.Akif güçlü bir hatiptir ve İslamı  iyi bilmektedir. Propagandist olarak daha önce batı cephesini dolaşmış, sonra Almanya'ya gitmiştir.  Daha sonra Arap yarım Adası'nı dolaşmaya gitmiştir. Çünkü burada isyan hazırlığı içinde olan Mekke Emiri  Şerif Hüseyin ve ailesi ile Emir Faysal'ı etkileyecek güçte tek kişi , Mehmet Akif'dir. Bunu bilen Enver  Paşa , Teşkilat-ı Mahsusa kadroları ile birlikte Mehmet Akif'i bunların iknası için görevlendirmiştir. Heyet, dağıtmak  için yanında çokça altın ve değerli hediye de götürmüştür.

Mehmet Akif en güzel şiirlerini yazdığı, Çanakkale Zaferi'ni çölde  öğrenmiştir. Günlerce bu zafere inanamamış ve ağlamıştır. Görüyorsunuz dimi o dönem de ki Milli Mücadele ruhuna bakın...

Mehmet Akif'in de, İstiklal Marşımız'da dediği gibi, Bastığın Yerleri Toprak Diyerek Geçme Tanı.. Konuyu dağıtmadan devam edelim yazımıza . 

Bu geziler sırasında ziyaret edilen İbni Reşit , padişahın hediyelerini de kendisine sunan bu heyete çok değerli, kabzalığı altından  kılıçlar hediye etmiştir. Bu kılıçlar Teşkilat-ı Mahsusa'nın sembolü haline gelmiştir. Ancak Mehmet Akif, bu kılıcı görevini tamamlayıp İstanbul'a  döndükten sonra , salihlide Yunan işgali öncesinde Eşref Beye daha münasip birisine veriniz bu kılıcı diyerek teslim etmiştir. Eşref Bey de bunları  işgal sırasında çiftlik evinin bahçesine gömmüştür.

Mehmet Akif teşkilatla birlikte bölgede etkin faaliyetlerde bulunmuştur. Akif'in bu göreviyle ilgili  ayrıntılar, Ferudun Kandemir'in "Medine Müdafaası Peygamberimizin Gölgesinde Son Türkler" adlı hatıralarında bulunmaktadır.

Bu faaliyette unutulmaması gereken  bir hususta Medine savunmasıyla kahramanlaşan Fahrettin Paşa'nın 14 mayıs 1917 de özel bir vagon ve özel bir koruma timiyle İstanbul'a gönderdiği , değerli   eşya ve mukaddes emanetleri de unutmamak gerekir. Bunlar Hz. Muhammed ( s.a.v ) in mezarında bulunan değerli eşyalardır. İngilizlerin eline geçmemeleri için savunma  sırasında İstanbul'a kaçırılmıştır. Bu denli mücadele edip hakka yürüyen, Atalarımızın Ruhları Şad Olsun. Ahde vefa Duygusuyla Teşkilat-ı Mahsusayı Her Türk gencinin , okuyup  araştırıp tekrar tekrar sindirerek anlaması lazım. Şanlı Devlet Geleneğimizin farkındayız.. Yazımızdan da anlaşılacağı gibi, İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy Milli Mücadele  döneminde ,Teşkilat-ı Mahsusa' nın bir nevi gizli propagandistliğini üstlenmiştir.
Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ı.
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.

İstiklal Marşı’mızın kabulünün 99. yıl dönümünde, Millî Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u ve istiklal mücadelemizin tüm kahramanlarını rahmet ve minnetle anıyoruz.