KKTC CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİM SÜRECİNDE NELER OLUYOR?
KKTC de 26 Nisan 2020 tarihinde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacaktı. Ne var ki 15 Mart 2020 de başlayan pandemi süreci bu seçimlerin Anayasanın öngördüğü 26 Nisan tarihinde yapılmasını imkansız kıldı. Garip olan 1985 tarihinde kabul edilen KKTC Anayasası Cumhurbaşkanının görev süresini 5 yıl ile sınırlandırırken, seçimin yapılamayacağı hallerde ne olması gerektiğini yazmıyor olması idi. KKTC Cumhuriyet Meclisi "Mücbir Sebep" ilkesinden hareketle seçimi 6 ay öteleyen ve bu süreçte mevcut Cumhurbaşkanının görev süresini 6 ay uzatan bir karar aldı. Biz YDP olarak bu karara olumsuz oy kullandık. Arkasından da bu kararı Anayasa Mahkemesine götürdük. Bize göre; Anayasamıza göre hiç bir makam ve merci kaynağını Anayasadan almayan bir yetkiyi kullanmazdı.
Yine Anayasamızda Cumhuriyet Meclisinin görev ve yetkileri arasında Anayasayı yorumlamak, Anayasanın boş bıraktığı bir konu hakkında Meclis kararı üretmek, hele hele görev süresi biten bir kişiyi 6 ay süre ile Cumhurbaşkanı olarak atamak yoktu. Anayasamız gayet açık bir şekilde Anayasayı yorumlama yetkisini münhasıran Anayasa Mahkemesine vermişti.
Kaldı ki Anayasamız;"Cumhurbaşkanlığı makamı herhangi bir nedenle boşalması halinde Cumhuriyet Meclis Başkanı vekalet eder. 45 gün içerisinde de seçim yapılır" diyordu. DYP ye göre Cumhurbaşkanı Akıncı görevde olduğu süre içerisinde, Türkiye ile ilişkileri bozmuş, müzakere sürecinde Rum'a kabulü mümkün olmayan tavizler vermişti. Örnek verecek olursak; Akıncı, Görüşmelerde Rumlar istiyor diye, Kıbrıs'ta Türk nüfusunu Rumların dörtte biri oranında dondurmayı kabul etmişti. Rumlar istiyor diye, 1 Türk'ün adaya gelmesini, çalışmasını, yerleşmesini, vatandaş olmasını, 4 Yunan'ın adaya gelip yerleşmesini, çalışmasını vatandaş olmasını şartına bağlanmasını kabul etmişti. Rum istiyor diye, Türkiye'den, Meclisten ve hükümetten habersiz 40 köy-kentimizi ve topraklarımızın beşte birini Rumlara vererek %29'a düşürmeyi kabul etmişti. Mutlak eşitlik ve eşit söz hakkı talep etmek yerine, Eşitliğimizi bir tek Türk'ün oyuna indirgemiş, VETO ve AYRI OY ÇOĞUNLUĞU HAKKIMIZDAN VAZGEÇMİŞTİ.
Rumlar öyle istiyor diye Bağımsızlıktan ve egemenlikten vazgeçmiş, Rum ağırlıklı Birleşik Kıbrıs'ın bir eyaleti olmayı razı olmuştu. Kimliğimizin ifadesi olan devletimizin tanınmasına karşı çıkmış, bu yönde hiçbir talepte ve çalışmada bulunmamıştı. Sayın Akıncı görevde bulunduğu süre içerisinde Türkiye ile sürekli zıtlaşarak, Kıbrıs’ta Türkiye aleyhtarlığının yayılmasını sağlamıştı. Sayın Akıncı'nın görev süresinin Meclis tarafından herhangi bir Anayasal yetkiye dayanmadan 6 ay daha uzatılması YDP nin kabul edebileceği bir olay değildi. Ayrıca Dünya Sağlık Örgütü Eylül ayında ikinci dalga pandeminin gelebileceğini söylüyordu. Bu durumda 11 Ekim tarihinde de seçim yapılamayabilirdi. Bu durumda Sayın Akıncının görev süresinin tekrar tekrar uzatılması söz konusu olabilirdi.
Oysa şu anda KKTC 55 günden beri pozitif bir vakıa ile karşılaşmıyordu. Yaz aylarında pekala seçim yapılabilirdi. İşte YDP tüm bu gerekçelerle Anayasa Mahkemesine Meclis kararının iptali için dava açtı. Tahminimize göre Anayasa Mahkemesi en kısa sürede gerekçeli kararını açıklayacak ve bizi haklı bulacaktır. Bu durumda temmuz sonu veya Ağustos ortası gibi Cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılabilir.
Erhan Arıklı
YDP Genel Başkanı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.