Kerb ve Belâ
Kerb ve Belâ (Hüzün ve Belâ)
Şu ikidebir karşılaştığımız olayları 'AYNEN KERBELA' diye yorumlama alışkanlığından vaz geçmek lazımdır!...
'Hz.İmâm Hüseyin, Hur’un teklifini uygun gördü ve o gece yanındaki ordusuyla yola düzüldü. Bütün gece yol aldılar, sonra bir durakta durdular. Daha ileri gidemediler. Hz.İmâm Hüseyin bindiği atı kamçıladı ve atı hareket ettirmek istedi ise de at hareket etmedi.
Hz.İmâm:
“Ey bu menzilleri ve konakları bilenler, bu menzil neresidir, biliyor musunuz?” diye sordu.
Onlar:
“Burası Mariye menzilidir!” dediler.
Hz.İmâm:
“Belki başka bir adı da olacak!” dedi.
Onlar:
“Bir adı da KERBELÂ’dır” dediler.
Hz.İmâm: “Allahuekber!” dedi. “Burası Kerb ve Belâ (Hüzün ve Belâ) yeridir!” dedi.
Bu adı duyunca Hz.İmâm Hüseyin’in gözleri yaşardı;“Allah’ım” buyurdu;“Kerb`den, belâdan sana sığınırım; burası ineceğimiz yer; kanımızın döküleceği yer; kabirlerimizin bulanacağı yer.``
Yukarıdaki cümleler üzerinden asırlar geçmesine rağmen islam dünyasında kanayan bir yarası olan `Kerbela Olayından` bir kesittir.
Kerbela biz müslümünların tarihinde yaşanan en trajik olaylardan biridir.
Hz. Muhammed'in torunu Hz. Hüseyin'e bağlı küçük bir grupla Emevi halifesi Yezid'e bağlı ordu Hicri 61.Yılın 10 Muharrem gününde, bugün Irak sınırlarında olan Kerbela'da karşılaşmış, aralarında çocuk ve kadınlarında da bulunduğu Hz. Hüseyin ve maiyetindekiler şehid edilmiştir.
Bu olayın önü arkası islam tarihçileri tarafından defalarca yazılmış ve anlatılmıştır. Bir İslam tarihçisi olmadığım için detaylarına girmeyeceğim.
Olayın özeti; acı, hüzün ve İslam için gözyaşıdır.
Çünkü şehir edilen bir müslüman ve müslümanlar tarafından şehit ediliyor.
Ve çünkü şehit edilen peygamberimizin ailesidir.
Yine Kerbela Olayında katliamı yapan Yezid acımasızlık ve şiddetle özdeşleşmiştir.
Bu yüzdendir ki Kerbela İslam dünyasının ortak noktasıdır. Ve yine bu yüzdendir ki, müslümanlarda hangi mezhebe ait olursa olsun bir tane YEZİT ismine rastlayamasınız.
Hatta insanlar birisini kötülemek için ona `YEZİT, YEZİT SOYLU ` diyerek hakaret ederler.
Buda gösteriyor ki, Kerbela`da hakikat ortadadır.
Ozaman o hakikat İslam`ı bölmek yerine bütünleştirmelidir.
Öyle ise; İslam`ın bütenleşmesini sağlayacak bir olayı neden ikide bir başka başka olaylara örnek gösteririz?
Bu hem Kerbela`yı anlamadığımıza örnektir, hem de orada şehit edilenlere hakarettir.
Ozaman siz eğer Dersim hadisesine Kerbala olayını denk görürseniz oradaki Seyyit Rıza `ya da Hz. Hüseyin benzetmesi yapmalısınız.
Oysa hepimiz biliyoruz ki, Kürt`ten Seyit Olmaz!
Türk`ten de olmaz!
Çünkü seyit olmak için peygamber soyundan gelmek lazımdır.
Eğer bu coğrafyalarda bir seyit örneği arıyorsanız Rahmetli Seyyit Ahmet Arvasidir
Onunda Türklüğe, İslam`a, vatan`a hizmetleri net ve tartışılmazdır.
Bu yüzden sahte seyitlerin ihanetlerini sırf demokratikleşme adına Kerbela`ya asla yormayınız.
Zira bu çok ağır bir vebaldir!... Vesselam
Selçuk Düzgün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.