KANDİL ZAFERİ İÇİN YOL HARİTASI!
HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş 2015’de Hollanda’da katıldığı bir programda , "özerklik talebinin, baskılara karşı sivil bir isyan olduğunu “ belirterek “Biz sadece Kürtlere özerklik istemiyoruz. Türk seçmene de özerklik vadediyoruz" demişti.
O sivil isyan talebinin hendek siyaseti olarak nasıl ortaya çıktığına hepimiz şahit olduk.
“Türkiye Partisiyiz” derken de ülkenin cumhurbaşkanına “pkk-ypg devlet kuracak sen mal mal bakacaksın “ diyordu…
Şimdi içeride mal mal, pardon hain hain özgürlük, kardeşlik sloganı atıyor…
Gerek Demirtaş gerekse terörist yol arkadaşları Habur’da başlayan rezalet ile gaz almış ülkemizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğüne karşı her türlü tehdidi, hakareti yapıyorlardı…
Hatta hatta ‘pkk sizi tükürüğü ile boğar’ diyen şerefsizleri bile gördük.
Şimdi tükürüklerini salacak zehirli çıyanları topraktan leş olarak topluyorlar.
Bu şunun göstergesidir; ihanetçiler onlara verilen primi ‘ÇÖZÜM PLANI ‘ denen o hatalı dönemde anlamamış ve o dönemi fırsat bilip savaş hazırlığını hendek siyaseti ile hazırlamış ama kazdığı o hendeğe kendi düşmüştür.
İktidarın HABUR rezaletinden keskin bir dönüşü ile o rezalet KANDİL zaferine doğru yol almıştır.
Elbette iktidarın HABUR rezaletinden, Kandil zaferine dönüşen yol haritasında kayıtsız şartsız yanındayız.
Bunu seçim öncesi de yapmış olsa, seçim sonrası da yapacak olsa her kim olursa olsun sonuna kadar yanındayız.
Ama dün HABUR rezaletinde uyardığımız gibi yine bir uyarı yapmak istiyoruz!
Kandil zaferine gidecek yol pkk’nın siyasi uzantısı hdp’nin sandığa gömülmesinden geçmektedir.
Bunun yolu da seçim öncesi güvenlik tedbirlerinden geçmektedir.
Evet HABUR rezaletinin hataları daha ortadan kaldırılmış değildir!...
Çünkü, Kandil’e Türk bayrağı asmak isteyen Mehmetçiğin oyu da bir oy, Kandil'den o Türk bayrağına kurşun sıkan teröristin oyu da bir oy durumundadır
şuan...
Bu teröristler Kandil’den inip 24 Haziranda oy kullanacaklar...
Oy kullanmayı bir tarafa bırakın sandık görevlileri bile olacaklar?
O soysuzların ayağına o gün devletin savcısını gönderenler, bugün onların kimliklerini net tespit etmiş olmaları lazımdır.
Öyle ise; gereken yapılmalıdır ve sandık güveliği ve hatta sandığa evinden çıkarak gidecek halkın güvenliği emniyet birimlerimiz tarafından azami derece de kontrole alınmalıdır.
Halk “bugün oyumun rengi belli olursa yarın başıma ne gelir” deme korkusundan kurtularak sandığa gitmelidir.
Bu korkunun sebebi Habur’da savcılar ile karşılanan o teröristlerin bugün aramızda vatandaş olarak gezmelerinden kaynaklanmaktadır.
Unutmayın!
Mardin’de kaymakama bomba koyanlarda o gün dağdan gelip, bağda memur olanlardı.
Ve o dağlılar bugün TBMM’de hem vekil, hem danışman durumunda görevlerine devam etmektedirler.
Yok mu bu ülkenin kaymakamının intikamını alacak savcıları?
Yok mu bu ülkenin halkına “korkma devlet arkanda sandığa özgürce git” diyen bir devlet otoritesi?
Yoksa hedef hdp oyları mı?
Eğer öyle ise; Şu yaşadığımız seçim konjektöründe dağdaki teröristin oyunu beş oy kabul edip, ülkenin masum vatandaşının oyunu avucunda sayan ve bu yüzden siyasette hdp oylarına oynayan sağdan soldan, iktidardan muhalefetten gafiller inanın bana sizin yatacak teriniz yok.
Eğer iktidar terörle mücadelede sonuna kadar gitmek istiyorsa bir an önce HABUR rezaletinin içimize soktuğu teröristleri bertaraf etmelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.