Burak İĞLİKÇİ

Burak İĞLİKÇİ

İstihbarata bakışımızdaki algı sorunu! 

İstihbarata bakışımızdaki algı sorunu! 

İstihbarat  algısının  toplumumuzda  olumsuz  yönde  oluşmasında ,  diğer  ülkelerin  istihbarat  servislerinin   katkıları  azımsanmayacak  kadar  fazladır. Özellikle  Osmanlı    İmparatorluğunun  çöküş  döneminde , düşman ülkelerin  Osmanlıya  yönelik  icra  ettiği   casusluk   faaliyetlerine   karşı   istihbarat  faaliyeti  ile  engel   olmak  istediği  bir  gerçektir. 

Ancak , düşmanın  dezenformasyonu   ve  propagandaları   neticesinde  toplum  tarafından  Osmanlı  haberalma  gayretleri  gammazcılık,  hafiyecilik,  muhbircilik , dedikoduculuk  olarak  kabul  görmüştür.

   II .  Abdülhamid   Yıldız  İstihbarat  Teşkilatı  ile  ilgili  hatıratında , Yabancı   devletler  kendi  emellerine  hizmet   edecek  kimseleri  vezir  ve  sadrazam  mertebesine  kadar  çıkarabilmişlerse, devlet  emniyet  içinde  olamazdı. Doğrudan  doğruya   şahsıma  bağlı  bir  İstihbarat  Teşkilatı   kurmaya   bu   düşünce  ile  karar  verdim.

İşte  düşmanlarımın  Jurnalcilik  dedikleri  teşkilat  budur. İfadeleri   ile  istihbarat  teşkilatlarımıza  yönelik  olumsuz   propaganda  ve  dezenformasyonun  etkisini   kanıtlamaktadır.

Toplumumuzda  istihbarat,  devlet  güvenliğine  yardımdan  ziyade  toplum  tarafından  kabul  görmeyen,  itibar  edilmeyen   bir  konu  halini  almıştır.

İstihbarat,  Türk  toplumunda  korkulan ,  sık  sık  olumsuz   anlamda  kullanılan,  uzak  durulması  gerektiği  düşünülen  bir  faaliyet  biçimidir. 

Bunun  nedeni  ise , Aslında  bizim  kullandığımız , istihbarat ''  kelimesinin  etimolojisi  dahi   bu  konuda ki  çarpık  yaklaşımımızı  ortaya  koymaktadır. İstihbarat, Arapça  kökenli  bir  kelimedir  ve haber, istihbar kelimelerinden  türetilmiştir. 

Aynı  yolla  ihbar etmek , muhbir  vs.  kelimeleri  de  türetilmiştir.

Kelimenin   kökenine  bakıldığında   haber  alma,  yeni  bilgi  alma  gibi  bir  anlamı  olduğu  görülür. Bundan  dolayıdır ki  bizde  Amerikan  İstihbarat  Örgütü   CIA   genelde , Merkezi  Haberalma  Teşkilatı  olarak  çevrilir.

Oysaki  modern  anlamda  istihbarat  haberalmanın  çok  ötesindedir.   ve  bu  tür  çeviriler  de  dahil  olmak  üzere,   bizlerin  istihbarata  bakışında  yaşamsal  sorunlar  vardır.  

Bunun  da  temel  nedeni,  istihbaratın  bir  vatan  hizmeti  olarak  değil , daha  çok  ispiyonculuk   veya  ihbarcılık    algılaması  ile  karşı  karşıya  kalmasıdır. 

Bunun  sonucunda  algılanan  istihbarat  anlayışı  olumsuz  yönde  olmakta,  istihbarat  kurumları   halk  ile  iletişim  kuramamakta , istihbarat  üretimi  kapsamın da  ihtiyaç  duyulan   desteği   yeterince  bulamamaktadır.  Ayrıca  CIA  ile  ilgili   Merkezi   İstihbarat  Teşkilatı   şeklinde  telaffuz  edilmesinin   en  önemli  sebebi ,  istihbarat  algısının şark  toplumlarda ki   olumsuz  algısını ,  istihbarat  yerine  haber  kelimesini   kullanarak   kendi  teşkilatları  üzerindeki   olumsuz   etkiyi   en  az  seviyeye   indirmek  olarak  açıklanabilir.

İstihbarat  ile  ilgili  toplumsal   hafızada   yer  alan  olumsuzluk  sadece  uygulamadaki   olumsuzluklar  ve  olumsuz  propagandadan  değil ,  istihbarata   yüklenen   işlevsel  anlamdan  da  kaynaklanmaktadır.  1980 ' li yılların  sonlarına  doğru  deşifrasyona  uğrayan   MİT  raporları  ve  beraberinde  getirdiği  skandallar  ile  teşkilat  ciddi  manada  yıpranmıştır.  İstihbarat,  modern  ve  gelişmiş  devletler   entelektüel  birikim  gerektiren   akıl  işi  olarak  kullanılmaktadır. 

Türkiye ' de  toplum  tarafından   istihbaratın  çekinilen , uzak  durulan ,  nefret  edilen ,  kaçınılan  bir   faaliyet    olarak  değerlendirilmesi, istihbarat  sistemimiz  açısından  bir  sorun  teşkil  etmektedir. 
İstihbarat  konusu  tartışılmaya   ve  bu   konuda  hem   halkın  hem  de   devletin  bir  karara  varmaları   gerekmektedir. 

Ülkemizde  istihbarat  yapmak  itibarlı  bir  iş   değildir  ve   genel de  olumsuz  bir   tavır  sergilenir.   Başka  ülkelerde  istihbaratçılar   devletin  her   kademesinde   görev  alabilir  hatta  ''  bir  numara  '' olabilirken  bizde  şüpheyle  karşılanırlar. 

Güçlü  ülkelerin   konumlarını  belirlemekte    istihbarat   örgütlerinin  etkinliğinin  büyük  rolü   vardır.  Bizde   bir  kişinin   istihbaratçılığı  küçümseme  nedenidir.  

Çünkü  istihbarat  örgütü  devletin  bir   kurumu  olmasına  rağmen   onun  dışında ,  bağımsız  hareket  ettiği  düşünülür. O , devletin  verdiği  görevleri  yapan ,  ülkenin  güvenliğini  sağlamak  amacıyla  bilgi  toplayan  ve  değerlendiren   bir  kurum  olarak  değil , karanlık  işler  çeviren, kendini  kanunlara  bağlı  saymayan   bir  yapı  olarak  algılanır.

Son  zamanlarda  istihbarat  algısının  toplumda  olumlu  yönde  değiştirilmesi  ile  ilgili  olarak  yapılan   çalışmaları   incelediğimizde ;  MİT  ' in   personel   alımı   ile  ilgili  tanıtım  filmi  yayınlaması , MİT  resmi  internet   sitesinin  yenilenmesi ,   görsel  içerikli  ve  interaktif  hale  getirilmesi  ve  çoçuklar   için  bölüm   oluşturulması ,   olumlu  yönde  olan  faalieylerdir.  MİT  son   dönemde  medyanın   ilgisini  yoğun  bir  şekilde   üzerine  toplamaktadır. 

Bu  kapsamda   arama  motoru  sonuçları   MİT  Müsteşarları   taban  alınarak ,  müsteşarların  görevde  kaldığı  süre  ile  orantılandığında  popülaritenin  arttığı  gözlemlenmektedir.

Ayrıca,  Kanaltürk  televizyon  kanalında   yayınlanmakta  olan  '' istihbarat ''  dizisi,  TVNET  haber  kanalında  2012 -2013  döneminde  yayınlanan  Ferhat Ünlü' nün  sunduğu  '' İstihbarat '' programı ,  bazı  gazetelerin  özellikle  MİT   ile  ilgili  olumlu  haber   yapmaları,   çeşitli  yıllarda  Deli  Yürek  :  Bumerang  Cehennemi  ( 2001 ),  Vali  (  2009 ) , Sultan' ın  Sırrı  ( 2010 ) , Labirent ( 2011 ) , Kaos  Örümcek  Ağı  ( 2012 ) , gibi  sinema  filmlerinin  vizyonda  yer  alması  ve  son  olarakta   15  Ocak  2014   tarihinde   Osman  Sınav' ın  yönetmenliğini  yaptığı   '' Kızılelma '' gibi  dizi   yapımlarla   sanal kahramanlar   yaratılarak   istihbarat  personelinin   özendirilmesi ,  ilginin  artmasının  sağlanması ,  MİT   Kariyer  Fırsatlarına  başvuran  sayısının  arttırılması   ve   algı  yönetimi    açısından  isabetli  çalışmalar  olarak  değerlendirebilir. 

Ve  peşi  sıra  birbirini  takip  eden  filmler  ve  gündem  deki  programlar  yaşadığımız  21' nci  yüzyıl  şartlarına  göre  uyarlanıp  farklı  konseptlerde  ekrana sunulması lazım . Bakıyoruz  Hollywood  kendi  istihbarat  kurumlarını  anlatan  diziler  ve  filmlerle  algılarda  şekilleniyor. Bir  bakıyoruz   James  Bond  sinema  filmiyle  ingiliz  istihbaratı  MI-6  Dünyada  algıları  şekillendiriyor .

Sherlock  Holmes  ile  hem  romanlarda  hem  dizi  ve  sinema  filmleriyle MI-5  i  tanıtıyor. Algılarda  şekillendiriyor. Bizim  Şanlı  milletimizin o kadar  isimsiz  kahramanı var ki  onları  ne  romanlar  anlatır.  Ne filmler  anlatır. Şanlı  geleneğimizi  Dünya  biliyor. Ruhları  Şad  Olsun.. 

Bu değerli bilgileri paylaşmam için onay veren kaynaklarını bana açan ismini veremeyeceğim değerli hocama çok teşekkür ediyorum.

Kadim devletlerin kadimden gelen vizyonları olur. Yediden,yetmişe devletimizin yanındayız. Yüce Rabbim, geçmişten günümüze vatan ve millet için mücadele ederken can veren istihbaratçı personellerimizin ruhları şad olsun.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Burak İĞLİKÇİ Arşivi