İnşallah bir gün SU' sarsınız!
İnşallah bir gün SU`sarsınız!
Temel yaşam kaynağıdır.
2 hidrojen 1 oksijen atomunun birleşmesi ile koca bir gezegene hayat veren maddedir .
Evet doğru anladınız `Su`dan bahsediyorum.
“Su” kelimesi eski Türkçede “er” anlamına gelir.
Örneğin; subay, erlerin başındaki beyefendi anlamındadır.
Osmanlı`da askeri bir rütbeye “subaşı” denmiştir.
Şu zamanda kullandığımız ''su'' kelimesinin eski Türkçedeki karşılığı ise tam olarak olmasa da ''bul'' dur.
Yani suyun kaynağı ya da çıktığı yer anlamına gelir.
Örneğin, ''bulut'' bu kelimeden türemiştir ki, suyun çıktığı yer anlamındadır.
Şiirlere, şairlere ilham kaynağıdır.
Buna en güzel örnek ise ünlü Türk şairi Fuzuli`nin “Su Kasidesi”dir.
Genelde hayatın en güzel yanlarını tarif etmek için kullanılır.
Saflık, temizlik, arınmışlık anlamındandır.
Bazen de alaycı cümleler için kullanılır “sudan sebepler” diye hafife alınır.
Ve yenidünya savaşlarının bir aracıdır!
Dünya Meteoroloji Örgütü’nün tahminlerine göre 2025 yılında dünya nüfusunun yüzde 66′sı su sıkıntısı çekecek.
Dünya nüfusunun %60′ından fazlasına sahip Asya kıtası, bu kullanılabilir suyun %36′lık bir kısmına sahip.
Öte yandan dünya nüfusunun %6′sına karşılık gelen Güney Amerika kıtasında kullanılabilir suyun %26′sı bulunuyor.
Sadece Amazon nehri ise tüm dünya üzerindeki kullanılabilir suyun %15′ini oluşturuyor.
İşin ilginç yanı Türkiye`nin de içinde bulunduğu Ortadoğu dünya nüfusunun yüzde 5'ini barındırmasına rağmen dünya su kaynaklarının sadece yüzde 1'ine sahip.
Yakın dönemde ve günümüzde petrol gibi enerji kaynakları ekseninde çatışmaların yaşandığı Ortadoğu ileride kesinlikle su için savaşlar çıkacak.
Hal böyle iken Türkiye ileriki yüzyılda çok konuşulacak asrın projesine imza attı.
KKTC`ye denizin altında borularla su taşıdı.
Akdeniz`de Kıbrıs adası kıyılarında bulunan yüzyıllık gaz yataklarının çıkarılması tartışılırken bu projenin anlamı çok büyüktür.
Yani Türkiye demiştir ki “Burada bir tarih değişecekse ben oyununun içindeyim”
Tabii tüm bunların dışında su projesinin en önemli sebeplerinde birisi Adadaki Türk varlığını korumak ve su`yun getireceği güçle ada halkını ve KKTC`yi bölgede güç sahibi yapmak.
Ve nihayet projenin açılışı yapıldı.
Açılışa KKTC ve TC`nin Cumhurbaşkanlarının, devlet yetkililerinin yanı sıra halkta coşkuyla katıldı.
Açılıştan, projenin öneminden ziyade, üç-beş zavallının protestoları damga vurdu.
İçlerindeki ihaneti sahneye döke bilmek içinde en aşağılık cümleleri kurdular.
Suyu adaya taşıyan Türkiye`ye “Su gibi aziz ol” demediler elbette.
Aynen şu cümleyi kurdular “GETİRDİĞİN SU GÖTÜRDÜĞÜN CANLARI TEMİZLEYEMEZ!”
Asrın projesine Rum-Yunan ikilisi ile birlikte karşı olduklarını beyan eden beyni sulanmışlara karşı söylenecek elbette çok söz var ama insan kısaca şunu merak ediyor;
Tavuğun yüzde 75'i, filin yüzde 70'i, portakalın yüzde 80'i, karpuzun yüzde 95'i, ağacın yüzde 75'i, dünya yüzeyinin yüzde 80'i, insan vücudunun yüzde 66'sı, insan beyninin yüzde 75’i yaşamını sürdürmesi için suya muhtaçken bunların taşıdığı sıvı ne acaba?
Son Söz;
İnşallah bir gün SU`sarsınız!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.