CASUSLAR CENNETİ !

Bundan 43 yıl önce Rusya Lideri Putin Türkiye`ye daha 20 yaşındayken ajan olarak gelmiş.

Tüpraş'ın akaryakıt tanklarının montaj işini yapan bir  Rus şirketinin en önemli yetkilisi olarak görev yapmış.

20 yaşlarında birisi için kuşku çekmiş ama oradakiler buna bir anlam verememişler.

Daha sonra yasak bölgelerin fotoğrafını gizlice çekerken,  yakalanmış ve sınır dışına gönderilmiş.

Buna bir örnekde Vladimir Jirinovski`dir!

Rusya`nın  aşırı sağcı lideri  Liberal Demokrat Partisi Başkanı Vladimir Jirinovski, 1969`da Türkiye`de tutuklanmış ve oda sınırdışı olmuştur.

Kendisi “rozet dağıtırken” tutuklandım diyor ama ajanlıktan dolayı 17 gün sorgulandığı kesindir.

Jirinovski ajanlık faaliyetlerindeki verimini okadar ileri götürmüş ki, Türkiye hakkında okadar bilgi sahibi olmuştur ki,  Türkiye'deki gençlik örgütleri ve siyasi partilerle ilgili makaleler yayınlamıştır.

Bu iki Rus`un ajanlık serüvenini olayını  niye mi anlattım?

Ülkemizin son iki asırdır ajan faaliyetlerine ne kadar açık, ne kadar müsait olduğunu vurgulamak için .

Bu konuda özelikle rahmetli Aytunç Altındal`ın “Türkiye ve Dünya’da Casuslar” kitabını sizlere tavsiye edebilirim.

Türkiye’de suikaste kurban giden Çeçen komutanlar  olayına detaylı bakarsak , özelikle Rusya`nın ülkemiz de casusluk alanında  ne kadar güçlü olduğu ortaya çıkacaktır.

Rusya bu casusluğu sadece KGB ajanları ile mi yapıyor.?

Elbette ki hayır?

Türkiye-Rusya krizinde tavır alamayan yazarlar, çizerler, siyasiler vb…bazı tiplere bakın neden yalnız olmadıklarını anlarsınız.

Özelikle II. Dünya Savaşı’ndan sonra, Türkiye ABD- Sovyet istihbarat servislerinin savaş alanına dönmüştür. 1960-1990 yılları arasında Bulgar, Yunan, Kafkasya ve Arap asıllı 188 casus olayı basına düşmüştür.

Bunun nedeni şudur; Türkiye, NATO üyesidir. AB, ABD ve İsrail önemli konularda istihbaratlarını Türkiye üzerinden yapmaktadırlar. Türkiye, 14 ülkeyle sınırı olan dünyadaki tek ülkedir. Soğuk Savaş döneminde (1948-1992), Amerikalıların Türkiye’de askeri üsler açmasıyla birlikte yoğunluk kazanmıştır.

Altundal`a göre  “Günümüzde de casuslar savaşı Türkiye topraklarında yapılıyor. Resmi kaynaklara göre şu anda Türkiye’de en az 3 bin casus vardır. Tahminen, 3000-3500 ajan, muhbir, casus ve istihbaratçı olduğunu düşünüyorum. Bunlara din adamı, araştırmacı, sivil toplum üyesi (NGO) kisvesi altında çalışan ajanlar dahil değildir”

Üstelik Altundal `ın bu tesbitleri yıllar öncesinin verileridir.

Türkiye`nin şu anki durumunu hesaba katarsak bu sayı daha vahim boyuttadır.

Bu vahim durum sadece Türkiye ile ilişkili değildir!

Türk`ün olduğu veya Türklerin olması gereken her vatan parçasında bu istihbarat çalışmaları devam etmektedir.

Türkiye ne zaman büyümeye, Türk Dünyasına açılmaya başlıyorsa o ülkelerin iç işlerindeki gelişmelere bir dikkat edin ne demek istediğimi anlayacaksınız.

Örneğin;  Azerbaycan

-Türkiye 2005 sonrası Azerbaycan`la en büyük stratejik ortaklıklarını yapmaya başlamıştı ki 2009`da Azerbaycan`da bir üniversite de terör eylemi oldu ve 17 öğrenci öldürüldü. 

Sizce bunlar tesadüf müdür?

Sizce  ileri de Rusya`yı  yönetecek kaç ajan şu an aramızda dolaşmaktadır?

Sice o ajanlara hizmet eden kaç tane işbirlikçi bizim gözümüzün içine baka baka bu ülkelerde yaşıyordur?

Soruların cevabı çokta gizli değilken bize  düşen Kuşcubaşı Eşref`e yoldaşlık eden Mehmet Akif gibi, Azerbaycan`ın istiklali için kurşuna dizilen  Ahmet Cevat gibi hürriyeti, hakikati haykırmaktır…vesselam