-48 yaşındaki okul müdürü M.Ç Karaman’da 11’inci sınıf öğrencisi Ş.B.’ye tacizde bulundu…

-Sivas’ın Yıldızeli İlçesi’nde evli ve 2 çocuk babası 32 yaşındaki imam İ.A., ‘Kız Kuran Kursu’nda 14 yaşındaki E.Y.’ye cinsel istismarda bulundu…

-Antalya’da akrabası 58 yaşındaki Mahmut E. tarafından 14 yaşındaki Ü.E Zincirleme cinsel istismara uğradı…

Ve en meşhuru!

 -Karaman’da Ensar Vakfı’na ait yurtlarda kalan 45 öğrenci öğretmeni tarafından cinsel saldırıya uğradı.

Bu dava jet hızı ile görüldü ve sanık 500 yıldan fazla ceza aldı.

Biride kalkıp o hâkime demedi ki, siz bu adamın 500 yıl yaşayacağına inanıyorsanız vahh 500 yıl sonraki çocukların haline…

Neyse bu konu ile ilgili fikirlerimi başka bir yazımda yazmıştım.

İşin özeti; o sapığın değil 500 yıl 5 saniye bile yaşama hakkı yoktu.

Bunları niye anlattım?

Bunlar son birkaç ayda medyamıza düşen çocuk istismarları haberleri.

Hemen hemen hergün TV `ler de bu tür suçları anlatan haberlerle karşılaşıyoruz.

Bu suçların ülkemizdeki istatistikleri ise korkunç ve milletimiz adına utançtır.

Üzülerek şu  verileri veriyorum;

-Türkiye,  dünyada çocuk istismarı (özellikle cinsel istismar) sıralamasında üçüncü.

-Türkiye genelinde yılda 18 bin çocuğun cinsel istismara uğradığı belirtiliyor.

- Son 10 yılda cinsel istismara uğrayan çocuk sayısı ise 250 bin.

Her yıl adliyeye ortalama 650 bin çocuk istismarı vak`ası geliyor.

Adalet bakanlığının 2014 yılı çocuk istismarı dosyalarını rakamlar halinde vermek isterim:

Toplam dava sayısı: 40266

Karar çıkan dava sayısı:24. 825

Mahkumiyet kararı: 13.968

Bu veriler şunun habercisi; açılan her 3 davadan 2`si beraat ediyor.

İşin ilginç yanı daha sonra karşılaşılan her istismar davasında genelde bu beraat edenler tekrar adalet karşısına çıkıyor.

Demek ki biz ne bu suçları önlemekte bir sistem kurabilmişiz, ne de suçluları tespit, teşhis tedavi edecek bir adalet sistemimiz var.

Oysa devlet olarak bugün dünyanın hemen hemen her ülkesince kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesini kabul edip, 1990'da imzalamışız.

İmzalamışız da, dünyada ilk kez çocuklara bayram armağan eden ülkemizdeki bu rakamlar ne?

İşte bu rakamlar eşliğinde yine bir 23 `Nisan `a daha geldik!

Tarihe damga vuran Ulusal egemenlik mücadelemizi sadece kendi çocuklarımıza değil, tüm dünya çocuklarına armağan ettiğimiz güne geldik.

O günü bayram ilan ettiğimiz güne geldik.

Dünya ilk olarak çocuk bayramı hediye eden bir milletin, dünyada çocuk istismarında ilk sıralarda olması nasıl bir onursuzluktur.

15 yaşında kınalı kuzular olarak cepheye giden çocuklarımız, 15 yaşına gelmeyen çocuklara tecavüz edesiniz diye mi sizlere bu vatanı şehadetleri ile armağan ettiler?

Hadi yukarıda ki rakamlar eşliğinden onurunuz varsa bu günü çocuklara atanmış bir bayram olarak rahat rahat kutlayın.

Haa 23`nisan`ın asıl anlamı egemenliğimiz mi?

Onuda askerimizin başına geçirilen çuvaldan,  incirlikteki ABD üstlerinden, AB`ye uyum diye teslimiyet sürecinden vs.. değerlendirin.

Bu vesile ile;  bu günü onur ve şerefi ile bizlere armağan eden Mustafa Kemal Atatürk'ü ve silah arkadaşlarını saygıyla anıyor,  onlara layık olamadığımız için utandığımı bildiriyorum.

Evet, bugün 23 Nisan ama inanın neşe dolamıyor insan.

23 Nisan`ı utanmadan kutlayacağımız günler dileğiyle, Bayramınız kutlu olsun Anadolu'nun yetim evlatları.