Bu seçim sonuçları arınmayı tetiklemezse geleceğimiz karanlıktır!
BU SEÇİM SONUÇLARI ARINMAYI TETİKLEMZESE GELECEĞİMİZ KARANLIKTIR!
Türkiye, 7 Haziran 2015 tarihinde kritik bir seçimi daha geride bıraktı ve seçim sonuçları itibari ile ülkemizde bambaşka bir rüzgar esmeye başladı.
HDP`den başka kimsenin direk başarısı olmadığı bu seçim sonucu bizdeki kalasik siyaset anlayışı ile herkesiz kazandığı bir tablo gibi önümüze seriliyor.
Oysa herkes kazanmadı!
Bu sonuç artık Türkiye`nin geri dönülmez biçimde yeni bir döneme girdiğini göstermektedir.
AKP direk ve çok sert bir şekilde uyarılmıştır.
Solda Kılıçdaroğlu iflas etmiştir.
MHP beklenen sonucu verememiştir.
Sol parti görünümüne bürünen HDP ise bu sonucun en karlı partisidir.
Beğernirsiniz, beğenmezsiniz adamları dağdan indirdirip ovaya soktunuz onlarda `biz bu işi sizden iyi yaparız ` dercesine, her yere girdiler, inançlarının gereği herşeyi yaptılar.
Bana sorarsanız bu seçim sonuçları itibari ile sadece HDP ve onların sahibi olan uluslararası aktörlere istediklerini vermiştir
Zira seçimler öncesi ülke 2 temel amaç doğrultusunda müdahalelere tabi tutulmaktaydı.
Birinci müdahale; HDP`yi sistemin içine sokmak. Yani Kürt siyasi hareketi kimliğinden Türkiye partisi olmak kimliğine dönüştürmek. Bunun içinde barajı aşıp büyük bir şovla meclise girmesni sağlamak. Bunu başardılar.
İkinci müdahale ise; hiçbir siyasi partinin Anayasayı değiştirecek güçte olamamasını sağlamak. Bunun içinde AKP, seçim sonucunda birinci parti olsa bile tek başına hükümet olmamasını sağlamak. Bu da oldu.
Şimdi sıra 3. Müdahalede.
Bu da kualisyon hükümeti kurdurmak!
Niye?
AKP ile işleri bitenler yeni bir Türkiye dizaynı için, yeni seneryolar üretecekler.
AKP ile işleri niye bitti?
Çünkü iktidar yorgunluğu AKP`ye hatalı işler yaptırmaya başladı, bu hatalarında altına imza atmak istemiyorlar.
Örneğin: `Çözüm Planı` denen şey küresel güçlerin hazırlayıp soframıza koyduğu fakat tarifi olmayan bir salataydı.
AKP bu salatanın sahibinin kendisi olduğunu zannediyorken bir de baktı ki, salatadan bir sürü ayrılıkçı otlar çıkmış ve sarmaşık gibi Kürt seçmeni sarmış kendinden koparmış durumda.
Gelecek günlerimizde kaos, karmaşa ve pazarlıklar sonucu ülkemizi bir koalisyon hükümeti bekliyor.
İnşallah bu süreçte Cumhurbaşkanı `beni halk seçti, benim partim AKP ` deyip herşeye müdahale etmez ve seçmenin mesajını iyi okur.
Kualisyon seneryoları üretilip duruyorlar.
Bu siyasi tabloda `ben şunu öngörüyorum` demek çok zor.
Zira ülkemizde siyasette ilkelilik değil, menfaatlerin söz sahibi olduğu bir zamandan geçiyoruz.
Ama yinede muhtemelen en yakın kualisyon imkanı AKP-MHP olarak bizlere sunulacakır.
Bu kualisyon olur olmazda Yunanistandaki Çipras modeli bir yapılanmayla karşı savaş başlayacak, `bunlar bu ülkeyi yönetmezler` şeklinde uluslarası baskılar gelecek ve başta MHP olmak üzere AKP`yi bitirmek isteyeceklerdir.
Zira bu kualisyonun olması demek, bölünmüş Türkiye`nin önünü kesmek demektir.
Bu önünü kesmede en aktif rolü Cumhurbaşkanı oynayacaktır.
`Çözüm Planı` diye PKK`yı HDP halinde meşrulaştıranlar bu sefer BDP`nin ellerine verdikleri güç karşısında ülkenin bölünme korkusuna karşı savaş açacaklardır.
Bu savaş sonucunda devlet kendini ortaya çıkaracak dolayısı ile baş komutanlığa Cumhurbaşkanı soyunacaktır.
Bu durumda ise HDP ve sahipleri hem dağda, hem ovada `özerklik` baskılarını şiddetli bir şekilde artıracaklardır.
Bu artırma sonucu uluslarası kamuoyu Sayın Erdoğan`a `ESET` benzetmesi yapacak ve kaosu tetikleyecektir.
İşte asıl ozaman kimin `Ak`, kimin `Kara` olduğu ortaya çıkacaktır.
Bunun dışında da hangi koalisyon formülü yaşanırsa yaşansın, Türkiye en geç 2 yılı bulmadan yeni bir erken seçime gidecektir.
Ve önümüzdeki süreçleri sürdürecek gerçek Türkiye siyaseti işte ozaman rayına oturacaktır.
Peki şu anki siyasi tablo çıkmazında kim mi sorumludur?
Elbette ki, AKP hükümeti.
Aslında AKP 13 yılık bir yükle siyasete seçimlere tecrübeli değil, yıpranmış girmiştir.
AKP`li siyasetçiler beyaz çoraplarıya girdikleri mecliste ilk heyacanlarını, samimiyetlerini `biz ustayız` şekline çevirip koyu renkli marka çoraplar ve zırhlı arabalara geçince kaybetmeye başladılar.
Umarım sonuçlardan ders alırlar.
Zira ister kabul edin ister etmeyin AKP şu an Türkiye`nin geleceğinin temin edecek siyasi aktörlerden birisidir ve belki de en önemlisidir.
Umarım bu sonuçlar başta AKP olmak üzere bütün siyasi partilerde bir silkelenme, arınma, temizlenme doğurur.
Zira uluslarası aktörler ülkemizi `hasta adam` olarak masasaya çoktan koymuş bizim zaafiyetimizi beklemektedirler.
Evet, bu seçim sonuçları siyasi partilerde arınmayı tetiklemese, geleceğimiz karanlıktır bilesiniz.
SELÇUK DÜZGÜN
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.