BİR İMZADA SEN AT!
BİR İMZADA SEN AT!
Yakın tarihin en büyük katliamlarından birinin yaşandığı Hocalı' nın yıldönümü yaklaşırken Azerbaycan, katliam sırasında Ermeni askeri güçlerinin komutanı olan Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan'ın 'savaş suçlusu' ilan edilmesi için harekete geçmiştir.
Bunun için Azerbaycan`daki sivil toplum örgütlerinin girişimi ile `20 yanvar` 1990 olaylarını kınanması ve ayrıca Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan'ın 'savaş suçlusu' ilan edilmesi için bir uluslar arası bir imza kampanyası başlatmıştır.
Bu yazımın amacı başlatılan kampanyaya destek vermeniz içindir.
Dilerseniz bu desteğiniz tetiklemesi için Ermeniler tarafından yapılan tarihimizdeki bazı katliamlara kısaca değineyim;
Yıl 1840!...
Henüz ortada hiçbir sebep yokken Maraş’ta, bir dağın tepesine kurulmuş bir Türk karakoluna yörede gizlice örgütlenmiş olan beşbin dolayında silahlı Ermeni bir gece ansızın gizlice bastı. dörtyüz dolayında Türk askeri ile subayının kulaklarını, burnunu keserek !...
Sonra yavaş yavaş işkencelerle öldürdüler!...
Yıl 1870!...
Kafkasya ile Gürcistan’da silahlandırılan Ermeniler Türk Kökenli köylere saldırdılar. Buradaki sayıca Türk nüfusunun azalması o dönem başlamaktadır.
1878-1879 Yılları!...
“93 Harbi” diye nitelendirilen bu savaşlarda bölgeyi çok iyi tanıdıkları için Ruslara kılavuzluk edenler yine cephe gerisindeki Ermenilerdi ve köyleri basıp katliamları yapan yine onlardı...
1905
Küçük Ergeş Beğ`in savunduğu Andican`ı tutuşturarak yirmibin Özbek Türk`ünü öldürenler yine Ermenilerdi...
1913,1915 ve sonrası Anadolu Türkü için en kanlı yıllar!
Van-Erciş-Cavuşoğlu Katliamı, Kars-Subatan Toplu Mezar Kazısı,Van-Zeve Toplu Mezar Kazısı, Erzurum-Dumlu Katliamı Iğdır Oba Köyü Katliamı gibi bir çok kanlı olay...
Azerbaycan Katliamları!
31 Mart 1918, Azerbaycan tarihine siyah harflerle yazıldı. 31 Mart'ta başlayarak, 3 gün boyunca devam eden katliamda 15 bin Azerbaycan Türkü öldürüldü.
Bu tür katliamlara örnek vermek çoktur, Türklere karşı yapılan bu katliamlar Osmanlı`nın parçalanması döneminde her bölgede, her toprak parçasında olmuştur. Nihayetinde koskoca devlet yine bir avuç anadoluya ve onun yiğit insanlarına kalmıştır.
Ve 26 Şubat 1992 Hocalı Soykırımı!
TARİH: 26 Şubat!
Yani Ermenistan’ın yüz karası: Hocalı soykırımı
Yani Türklere karşı soykırımın 21. yüzyılda yeniden tekerrür ettiği yer HOCALI!
Azerbaycan Türklerine karşı yapılan bizim yaşımız ve bizden büyükler için iyice bilinmektedir. Ama yaşları 20`ye ulaşmış gençler için kısaca özetleyeyim:
26 Şubat Hocalı soykırımında 613 kişiye vahşice kıyıldı.
1000 kişi aldıkları gülle yaralarından sakatlandı.
106 kadın, 63 çocuk, 70 yaşlı insan öldürüldü.
8 aile tamamen mahvedildi, 25 çocuk her iki ebeveynini, 130 çocuk ise ebeveynlerinden birini kaybetti.
Facia baş verdiği gece 1275 kişi esir alındı.150'sinin talihi hâlâ belli değil.
Ve bütün bunlar bir gecede yapılmıştı.
Bu sadece Dağlık Karabağ savaşları dediğimiz bölgenin bir bölümü.
O dönem yapılan savaşlar ve soykırımlardan sonra Dağlık Karabağ’da artık hiç Azerbaycanlı yaşamıyor. Savaşın neden olduğu toplam ölü sayısı 30 bin insan. Savaş nedeniyle Azerbaycan’ın uğradığı maddi zarar ise 22 milyar doları bulmuştur.
Ve tüm bu olanlara medeni dediğimiz dünya sessiz ve çifte standartla mağdurun değil zalimin tarafını tutmaktadır.
Hadi geçmiş tarihleri unuttuk, ozaman teknoloji bu kadar iyi değildi, herkes kendi cephesinden bakarak haklılığını ispata kalkıyor diyelim ve buna inanalım.
Ama Hocalı öyle yakındır ki, öyle sıcaktır ki ve Hocalı`daki haklılığımız bizzat çifte standardı uygulayan devletlerin arşivlerinde saklıdır. Ama bir türlü `HOCALI SOYKIRMI`nın tanımayı bırakın kınamamaktadırlar.
Evet tüm bunların müsebbibi o dönem Ermeni askeri güçlerinin komutanı olan Ermenistan Devlet Başkanı Serj Sarkisyan'ındır ve o bir `savaş suçlusudur`
Bunu ben demiyorum BM sözleşmesi diyor!
Bakınız BM`nin Soykırım Sözleşmesi’ne kısaca şöyledir;
“Madde 2. Bu Sözleşme bakımından, ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu, kısmen veya tamamen ortadan kaldırmak amacıyla işlenen aşağıdaki fiillerden her hangi biri, soykırım suçunu oluşturur.
a) Gruba mensup olanların öldürülmesi;
b) Grubun mensuplarına ciddi surette bedensel veya zihinsel zarar verilmesi;
c) Grubun bütünüyle veya kısmen, fiziksel varlığını ortadan kaldıracağı hesaplanarak, yaşam şartlarını kasten değiştirmek;
d) Grup içinde doğumları engellemek amacıyla tedbirler almak;
e) Gruba mensup çocukları zorla bir başka gruba nakletmek.`` demektedir.
Hocalı’da yaşanan katliam, bu maddede anlatılan fiiller değil mi?
Buna soykırım demeyecek, vicdan sahibi bir Allah’ın kulu çıkabilir mi?
Tabii insan haklarının, demokrasinin, özgürlüklerin ve hukukun havariliğini yapan haçlılar hariç. Zira bunlar mazlum Azerbaycan’ı değil, soykırımcı Ermenistan’ı destekliyor?
Utanç verici bu manzara, insanlığın da temel sorunu değil mi?
Sözleşmeyi okumaya devam edelim.
“Madde 3. Aşağıdaki eylemler cezalandırılır:
a) Soykırımda bulunmak;
b) Soykırımda bulunulması için işbirliği yapmak;
e) Soykırıma iştirak etmek.
6. Maddesi ne diyor? “Soykırım fiilini veya Üçüncü maddede belirtilen fiillerden birini işlediğine dair hakkında suç isnadı bulunan kimseler, suçun işlendiği ülkedeki Devletin yetkili bir mahkemesi, veya.... Uluslararası bir ceza mahkemesi tarafından yargılanır.”
Peki bu maddelere göre, soykırım yapanlar belli şu an ve Ermenistan’da devlet yönetiyor!
İşbirlikçiler de, iştirakçiler de belli, Minsk Grubu’nun eş başkanı olmuş durumda!
İyi de nerede o dilinizden düşürmediğiniz ADALET?
Tüm bu acı gerçekler ortada iken bize düşen tek görev bırakıyorsunuz `kanla verilen yer, kanla geri alınır` deyip gerekeni yapmak.
Azerbaycan devleti bunu yapacak kuvvet ve kudrettedir.
Bu gücü bilen Azerbaycan`ın Cumhurbaşkanı İlham Aliyev bir sabır ve merhamet uyarısı olarak ` Biz topraklarımızı istediğimiz zaman azat edebilecek güce sahibiz, yalnız bunu sulhle yapmak istiyoruz` diyerek bir kez daha herkesi Türk Milletinin büyüklüğünü anlamaya çağırmıştır.
İnanın bana şu anki Azerbaycan`ın ekonomik ve askeri gücüne Ermenistan sahip olsaydı yeniden soykırım yapardı.
Evet Azerbaycan haklıdır ve hakkını uluslar arası arenada aramaktadır.
Başlatılan imza kampanyası da bu arayışın araçlarından biridir.
Bize düşen görev sokaklarda Türk Düşmanlığını `Hepimiz Ermeniyiz` diyerek fütursuzca sergileyenlere atacağımız imzalarla cevap vermek ve tüm dünyaya `Sabrımız kalmadı, anlayın artık` demektir.
Biz bu destek kervanına sadece Türk olanı değil, vicdanı olanı, İnsan olanı çağırıyoruz.
`Ben imza atsam ne olacak` diye düşünmeyin.
Zira koskoca okyanuslar bile zerre zerre damlalardan oluşur.
Ey insan!
Hadi aşağıda vereceğim adreslere girerek biz imzada sen at!
1) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine: 19-20 Ocak 1990 yılında Baküde yapılmış kanlı olaylar
Selçuk Düzgün- Bakü
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.