BEN DERSİM-İ BİLİYORUM!
Dersim adı 1935 yılında “Tunceli” ilan edildi. “Tunç gibi sağlam insanların yeri” anlamında üretilen bu isim değişikliğinin amacı aslında bir Cumhuriyetin devletleşme süreciydi.
Neden Cumhuriyet!
Ozaman biraz geriye gidelim!
Bölge Osmanlı döneminde DERSİM olarak adlandırılır ve yurtluk-ocaklık denen bir yapı ile ÖZERK olarak yönetilirdi.
Tanzimat ile başlayan merkezi yönetimi göçlendirmeye yönelik olan çalışmalar sırasında DERSİM de daha önce de sık sık ayaklanmalar olmuştur.
Osmanlı yıkılıp Türkiye Cumhuryeti kurulunca da bölge önceki yönetim sistemlerini kaybetmiş ve ülkenin herhangı bir ili haline gelmiştir.
Türkiye Cumhuriyetinin burada uyguladığı devletleşme hareketi ise; ağalık sistemini yok edip, bölge halkını memleketine vergi veren, askere giden, ülkenin yönetiminde hak sahibi olan bir sistemin inşasıydı.
Olay bu kadar basit iken DERSİM denilen bölgenin sözüm ona SEYİT kılıklı emperyalist teşoranları acımasızca ayaklanmalar yapmaya başladılar.
Yeni kurulan ve devlet otaritesini tesis etmek isteyen Türkiye Cumhuriyetinin bu ayaklanmaları ne pahasına olursa olsun bastırması gerekiyordu ki, devlette işte o dönem ne gerekiyorsa onu yaptı.
Asker bölgeye girdi, kendisine bir ordu kuran ve silahlarını fıransız, ingilizlerden temin eden SEYİT RIZA adlı isyancı 6 bine yakın ekibi ile idam edildi.
Şimdi düşünün ogün bu isyan bastırılamasaydı bugün ülke kaç parçaya ayrılmıştı ve Türkiye Suriye olmaktan kurula bilir miydi?
Ağalık sistemini yürüte bilmek için etnik isyanmış gibi kamu oyuna sürülen DERSİM İSYANINA müdahale elbette Türkiye Cumhuriyetinin devletleşme sürecidi
Bugün güney doğu sorunu diye önümüze sürülen, adına `KÜRT problemi` denen başka başka DERSİM seneryoları ile karşı karşıyayız..
Emperyalizmin uşakları ile, onlara hizmet eden kuşakları hiç değişmemektedir.
Bana göre dün Dersim`deki isyanı bastırmak ile , bu gün HENDEK siyasetine karşı yapılan operasyonlar arasında zere kadar fark yoktur.
Dün Dersim`in din adamı görünümlü emperyalist uşaklar ile bugün FETÖ kılıklı din madrabazları arasında zerre kadar fark yoktur.
Ne yani bundan 50 yıl sonra `ERDOĞAN SUR`da KATLİAM YAPTI, İMAMLARI SÜRGÜN ETTİ, CEZAEVİNDE ÇÜRÜTTÜ MÜ ` diyeceğiz.
Tarih çağlarına göre değerlendirilir ve sonucuna göre değer kazanır.
O tarihte bir isyan vardı, o isyan bastırıldı diye Cumhuriyet bu yaşa kadar geldi.
Ve tarih asla devletin otoritesine isyan edip, milletin arasına nifak koyanları affetmez.
Devlet isyanı affetmemiş, halk iadesi için ağalara gereken dersi vermiş ve isyanın bütün emarelerini tarihe gömmek istemiştir.
İsyanın emaresi DERSİM adının ta kendisidir.
Oradaki tunç yürekli, Türk alevileri, memeleketine sadık olanları bunu iyi anlamışlardır da, kafası, gönlü, cebi başka kaynaklardan beslenenler bunu ve Atatürk`ün halk devrimini bir türlü anlamamışlardır.
Fasulye, nohut ekmekle bunu anlamak çok zordur.
Beynine mililik ekmeyenlerin toprağa ekeceği şey fasulye, nohuttan ziyade ihanet tohumlarıdır.
TUNCELİ`ye DERSİM demek ÖZERKLİK istemekle eş arantıdır.
Bizim açımızdan "Tunceli" adının simgesi bambaşkadır.
Tunceli, Türk Aleviliğinin adıdır.
Tunceli, DERSİM`e karşı çıkan Kamer Genç demektir.
Tunceli en çok okur-yazarın âşıklarının memleketidir.
Tunceli hoşgörü demektir.
Şimdi kalkmış bir bölücü zihniyet Tunceli'nin adı neden Dersim'e çevrilmek istenmektedir.
Tunceli ayıp olacak/utanacak hiç bir şey yapmamıştır ki adı değiştirilsin.
Aksine Tunceli Cumhuriyetin temellerinin adıdır.
Tunceli'nin adı ile derdi olanlarının sorunu Türkiye`dir..
Şimdi birileri tutup da tarihe adını böylesine yazdırmış bir şehrin adını değiştirmeyi belediye meclisi ile yapıyor.
O meclistekilerin niyetlerini, siyasi kimliklerini, işi nereye vardırmak istediklerini elbet iyi biliyoruz.
Dersim bizim içinde bir bir devlet otoritesi dersidir.
Kimse merak etmesin bizler de DERSİM-izi iyi çalışıyoruz.
Tunceli yüzeysel-siyasal meselelerin aleti yapılamaz.
Tunceli bu kısacık zaman diliminde adını tarihe yazdırmıştır.
Bu ad, feodal taleplerle öyle kolay kolay silinemez...
Tunceli, Tunceli olarak kalmalıdır.
Tekrar ediyorum; biz DERSİM`i de, DERSİM-izi de iyi biliyoruz.
Birinci vazifemizi size ufaktan hatırlatırız.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.