AŞK OLSUN!

Güzelim ülkemdeki iç çekişmeleri gurbetten izlerken bazen yazıyorum ki, bazıları inciniyor, bazıları alkışlıyor, bazıları gargışlıyor beni…

`Şunada yaz, buna da yaz , şunu da yaz, bunu da`diyenler de var.

`Ona da yazayım, bunada yazyım ama ne olur doğruyu yazayım` diye dua ederim her yazımdan önce kelam sahibine.

Bu ara Türkiye`de yaşanan RÜŞVET skandalına yazıyorum, bazı dostlarım`hükümete iyi diyorsun da , cemaate de bir şeyler yaz` diyor.

O dostlar ya yazılarımı okumuyor, ya da şartlanma güdüleri ile savunma mekanizmalarını bana silah olarak kullanıyorlar.

Ben ülke meselerinde yazarken onu idare edenlere yazarım.

Çünkü; yaşanılan ne varsa idare edenlerin sorumluluğudur ki, birinci derecede hesap vermesi gereken onlardır.

Bir şirket sahibi karşılaştığı bir aksaklıkta çalışanından hesap sarmaz müdüründen hesap sorar, tıpkı bu olayda böyledir.

Bu yüzden benim eleştirilerim idare edenleredir, idare edenlerin `Bizi Kandırdılar` dedikleri kaygı alanım değildir. Çünkü kandırılmak da bir beceriksizlik ve basiretsizliktir.

Beceriksizlik ve basiretsizliğin ülke idaresinde yeri yoktur.

Şimdi cemaati acımasızca eleştiren, bizi bile kıskandıracak kadar şiddetle tenkit edenlerin dönüp geçmişteki ilişkilerine bir göz atmaları gerekmektedir.

Onlar susuyor ve konuşmuyorsa ben bu ilişkilerle alakalı birkaç soru sorayım ki, neden hükümete yüklendiğim daha iyi anlaşılsın;

-ABD`ye muhtalif zamanlar da ziyarette bulunup her defasın da `HOCA`dan icazet aldık` imajı verenler kimlerdi?

-ÇÖZÜM VE DEMOKRATİKLEŞME paketi dediğiniz TERÖRİSTLE pazarlıklar konusunda (şimdi izlemekten imtina ettiğiniz) CEMAAT MEDYASINA size destek verdiği için alkış tutan kimlerdi?

-`Akil Adamlar` dediğiniz oluşumu bir cemaatten, bir AKP`den bir de zaten her şeye `zulüm` ve `her Türk`e Zalim` diye bakan sosyalist bölücülerden seçen kimlerdi?

-`Hizmetlerinden memnunuz, devletimizin yapamadığını bunlar yapıp deyip` her türlü kamu kuruluşunu cemaate yardıma çağıran kimlerdi?

-`Hocam seni çok özlerdik, ülkene dön, Türkiye eski Türkiye değil` diyen kimlerdi?

-Cemaat veya milli görüş mensubu olunca mülakta işe alıp, diğerlerini yazlı imtihana bile sokarak her türlü engel çıkaran kimlerdi?

Aslında daha çok örnek verebilirim ama asla bunu neden yaptınız demiyorum.

Benim dediğim dün yaptıklarınızı, bugün neden inkar ediyorsunuz ?

Veya dün ölümüne dostken, bugün nasıl oluyor da ölümüne düşman oluyorsunuz?

Yani sizing hiç mi eleştiriye hakkınız yok, siz ilah mısnız?

Eğer tahammülsüzlüğünüz bu kadar hat safhada ise size iktidar yapan bu millet yarın vazgeçerse ona hemen `HAİN ` mi diyeceksiniz?

Yukarıda saydığım bazı maddelerde ortaya şu hakikat çıkıyor; bu iş tamamen menfaat ilişkisiydi ve ortaya ciddi çıkar kavgaları çıktı, bu yüzden ipler koptu.

Hemen diyebilirsiniz `hayır menfaat değil, ülkemizin geleceği içindir `

Kim haklı, kim haksız inanın mahşere de kalmayacak ve hepimizin gözleri önün de ibreti alem olarak sonuçlar izlenecektir.

Dünün dostlarının bugün yeni taraftar bulması da beni insanlık üzen görüntülerden biridir.

Demek ki, `hedefe giden her yol mübahtır` anyayışını asla elden bırakmayacaksınız.

Hükemete başka bir bakış aşısından eleştirilerim;

- Dün size benim bile demekte imtina ettiğim `VATAN SATIYOR`lafını kullanan adamı nasıl danışmanınız yaptınız?

- Dün size her türlü hakarette bulunan bir parti liderini hemde partisini kapattırarak nasıl genel başkan yardımcınız yaptınız?

Burada da örnekler çok, ama size sıkmamak için sıralamanın anlamı yok.

Bu manzara da her şey aslın da çok basit MENFAAT!

Ve herkes kendi bakış açısından VATANA HİZMET ediyor

Bugün bu satırları okuyup çok kızacağınız bu şahsiyet Allah korusun yarın kişiliğini satıp da size destek verirse baş tacı edileceğini de biliyor.

İşte bu manzara karşısında ise İNSANLIĞA ona verilen ERDEME üzülüyorum.

Benim tek derdim sizin kavganız, iktidarınız değil benim derdim aranızdaki tartışmaları, kavgaları izlerken insanlığın yıkılan onuruna, ahlakına, erdemine şahit olmaktır.

Bu şahitlik beni kahrediyor.

Ne diyor Özdemi Asaf;

Dost gerçekleri

Düşman işine geleni

Deli ağzına geleni

Aşık içinden geçeni söylermiş.

Öyle ise; Cümlemize `Aşk Olsun`