YILMAZ ÖZDİL BİR SAÇMALAMA USTASIDIR, 16 TÜRK DEVLET MASALI ve UYDURMA BAYRAKLAR!!
Hiciv, Divan edebiyatı sanatının bir türüdür.
Bir kişi, olay ya da durumun, iğneleyici sözlerle, alaylı ifadelerle eleştirilmesidir.
Eleştirici bir anlatımı olan Hiciv, Halk edebiyatında taşlama, yeni edebiyatımızda ise yergi olarak anılmaktadır.
Edebiyat tarihimizde bu sanatı en iyi icra edenler Bağdatlı Ruhi ve Nef'î, Tanzimat edebiyatında Ziya Paşa, Abdülhamit devrinde Şair Eşref, Milli Edebiyat döneminde ise Neyzen Tevfik gibi üstadlardır.
Bu tür yazılar çok okunur, çok sevilir ve dillerden dile dolaşır.
Hiciv-taşlama-yergi sanatını kullalanlarda çok okunur, çok takip edilir.
Çağımızda da sözde bu sanatı kullanarak yazılarını kaleme alan bir yazar vardır. Onunda adı ; Yılmaz Özdil!
Bütün kalemini hükümete ve temsilcilerine taşlama, haşlama üzerine kuran Özdil bunu yaparken sınır tanımadığı için yazılarında zaman zaman Türk tarihini aşağılayan saçmalamalara da imza atmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan`ı eleştirmek için `Ak Sarayda 16 Türk Devleti` adlı başlıklı son yazısı bu saçmalamada ve bilgi kirliliğinde sınırı aşmıştır.
Beğenmediği, tasvip etmediği bir siyasi lideri eleştirecek diye tüm Türk tarihinin dalgaya alan bir yazıdır bu.
Orada sırf benzetme yapacak diye Oğuz Kağan`dan Börteçine'ye verdiği örnekler bir hiciv sanatçısını temsil eden cümleler değil aksine, kendi tarihinden bi haber, siyasi rakibine düşmanlığının verdiği kinin cümlelerde sınır ve edep tanımamasıdır.
Sırf Erdoğan`a sataşıyor diye bu yazıyı beğenen ve paylaşam ve kendilerine Türk Miliyetçisi diyen insanları da anlayamam.
Türkiye`de hal böyle iken 16 Türk Devleti tartışmalarından konuyu açılmışken bu konuya katkı yapmam da şarttır.
Bir kere bu 16 Türk Devletinin kurulduğu kararını kimin niye verdiği tartışılması gereken bir konudur.
Zira Özdil`inde hiçleyerek inandığı 16 Türk Devleti kurduk, sonra yıktık hikayesi saçma sapan ve tarihi yalanlayan bir savdır.
Diğelim ki, `16 Türk Devleti` uydurması doğru. Ozaman biz Akkoyunlular, Karakoyunlular, Safeviler gibi devletleri nereye koyacağız.
Eğer bu devletleri yok sayıyorsak örneğin bugün Azerbaycan-Türkiye ilişkileri için kullandığımız `İki devlet , bir Millet ` sözünü neye göre icra ediyoruz?
Atsız Hoca`nın dediği gibi` Türkiye Cumhuriyeti gökten zembille inmemiştir. Osmanlı İmparatorluğu`nun devamıdır. Osmanlı İmparatorluğu, İlhanlı Devleti”nin uç beyliğinden doğmuştur; demek ki onun devamıdır. İlhanlı Devleti Anadoludaki Selçuklu devletinin devamıdır. Anadoludaki Selçuklu devleti ile Batı Türkistan ve İrandaki Harzemşahlar devleti Büyük Selçuklu Devletinin devamıdır. Büyük Selçuklu devleti Karahanlıların, Karahanlılar Uygurlar`ın, Uygurlar Gök Türkler`in, Gök Türkler Aparların, Aparlar Siyenpelerin, Siyenpiler Kunların devamıdır.`
Bu devamlılık ise Türk Devlet yapısının gereğidir.
Yani biz, biri yıkılıp biri kurulan ayrı ayrı devletlerin değil, bir bütün halinde sürüp gelen bir devletler topluluğuyuz.
16 olduğu söylelen Türk devletinin !6 bayrağı da tamamen hayalî, uydurma ve yakıştırmadır.
Ve bu yakıştırmayı Türk Tarihini Türkçüler`den kopararak tekeline almak isteyen dönemin solcuları yapmıştır.
Ve maalesef bugün resmi tarih olarak önümüzde durmaktadır.
Bir kere, eski Türkler`de bayrak yok, tuğ vardır. Bayrak, tuğun gelişmesiyle daha sonraki yüzyıllarda doğmuştur. Yine bilindiği gibi eski Türklerde bir tek millî bayrak değil, türlü türlü bayraklar vardır.
Türkiye Cumhuriyeti Bayrağı Abdulmecit zamandında kabul edilmiş ve bugünkü şeklini Cumhuriyetle almıştır
Yine Atsız`ın cümleleri ile `Uydurma bayraklar arasındaki Hun bayrağında ejder mi, semender mi, kertenkele veya dinozor mu olduğu belli olmayan acayip yaratık şeklinin yer alması Türk tarihi hakkında hiçbir bilgiye malik olmamak demektir. Ejder, Çinlilerin sembolüdür. Türkler”de ise kurt, doğan ve koyun kullanılmıştır.`
Yani işin özeti; sol cenahtan gelen Yılmaz Özdil kendilerinin uydurduğu Türk Tarihi hikayeleri dahi yalnış biliyor ve sırf Cumhurbaşkanına sataşacak diye Türk tarihi aşağılıyor ve `Kaş yaparken göz çıkarıyor`…
Özdil aynı hakareti seçmene hakaret edecek diye tarihi devletimizi örnek vererek `koyunoğulları` şeklinde de yapmıştı.
Tabii milli olmayı Millî takımın listesini ezbere bilmek zannedenlerde buna alkış tutuyorlar.
Milli mefkuresi olan bir yazar olmuş olsaydı Özdil yazısının sonucunu şu cümle ile bitirmez di, `Bugüne kadar 16 devlet kurup 16 devlet batırmayı başaran asrın liderimizin, hayırlısıyla 17’inci başarısına imza atmasına kesin gözüyle bakılmaktadır.`
Türk Devlet yapısı MİLLET ile doğru orantıda olan bir yapıdır.
Yani, Millet yok olursa zaten devlet denen bir nesne kalmaz ortada.
Ve Türk tarihinde devlet denilen nesneler ayrı hükümdarlar, hanedanlarındı ama onların milletleri Türk`tür.
Taa ki Cumhuriyete geçene kadar.
İşte bugün kurulan Türk Cumhuriyetleri işte o şanlı tarihin devletleridir.
Hal böyle iken 16 Türk devleti masalı artık yeniden gözden geçirilmeli ve Türk Tarihin ortak kitabı çıkarılmaldır.
Cumhurbaşkanını haklı-haksız çok eleştirme konusu haline getiren o resim inşallah ülkemiz tarihcilerinde harekete geçirir ve bu uydurma Türk tarihi yeniden masaya yatırılır…
Sonuç; YILMAZ ÖZDİL Hiciv-taşlama veya yergi kalemi değil ara sıra saçmalama ustasıdır.
Ozaman biz de kendi beyitimizle yazımıza son noktayı koyalım;
`Eskiden başımıza bilgi sokan yazarlar vardı
Şimdi başımızda kuyu kazan bir sürü `bit` çıktı.`
Vesselam…
Selçuk Düzgün
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.