İyi Parti’deki divan üyelerinin değişmesine çok anlam atfedildi. 

Divanda iki ismin değişmesiyle partinin tüm politikasının değiştiğine dair bir hava estiriliyor. 

İyi Parti’ye “Hayırcı MHP’liler” yakıştırmasından dolayı MHP’nin devamı olduğunu ve bu yüzden marjinal bir parti olduğu kanısı vardı. 

Yapılan divan değişikliklerinde Koray Aydın’ın görevi değişti. Yavuz Ağıralioğlu’na ise görev verilmedi. 

Akıllara ilk gelen ise İyi Parti marjinal parti kimliğinden sıyrılıyor, merkeze kayıyor oldu. 

Sadece iki ismin parti politikasını kökten değiştireceğini düşünenlerden değilim. 

Önümüzde çok sert geçecek bir seçim dönemi bizi bekliyor. Dolayısıyla bu divan değişikliğini seçime hazırlık diye yorumlamak daha mantıklı geliyor. 

Ama biz yine de “Merkez Parti” ne demek ona bakalım;

İdeolojik partilerden farkı, soyut bir geleceğe seslenmekten ziyade, hali hazırda toplumun somut sorunlarına çözüm arayan “müzakereci” partiler merkez partilerdir. 

Ama yine de sizin dediğiniz gibi olsun, İyi Parti marjinal bir partiydi ve divan değişikliğiyle İyi Partiyi merkeze çekelim.

İnsanların merkezde muhalif ve sağ partiye zaten ihtiyacı vardı. Kararsız kitlenin yüzde 70’e yakını merkez sağ seçmen.

O seçmenin kararsız kalma sebebi, muhalefetin merkezinde CHP’nin olması. 

İyi Partiyi bu değişiklikler merkeze çekecekse, kararsızlar illa muhalefete oy verecekse İyi Partiye hayırlı olsun!

Yapılan değişikliklerde de ekonomi temelli çok sayıda isim var. 

Ancak, 

Her zaman olduğu gibi muhalefet sözcülerinin ekonomik yıkımdan, yoksulluğu hatırlatan demeçleri İyi Parti’de de devam ederse, Demirel’in o meşhur “Tencerenin deviremeyeceği iktidar yoktur” sözü geçerli olmayabilir. 

Doğrudur, enflasyonun rekor seviyelere çıktığı dönemler iktidar zayıflar ama değiştirmeye her zaman yetmez. Macaristan seçimleri muhalefetin kulağına küpe olmalı. 

Muhalefetin toplumun yoksulluğunu hatırlatmak yerine, inandırıcı programlarla halktan destek alması şart. 

Ne olursa olsun Macaristan örneği çok iyi okunmalı. Erdoğan’ın karşısına en az Erdoğan kadar güçlü bir lider çıkarılmalı. 

Defalarca seçim kaybetmiş, halk tarafından karizmatik kabul edilmeyen bir lider ile kesinlikle seçime gidilmemeli.