Bilindiği üzere Zelanda`da iki camiye saldırı oldu ve 50 ye yakın insan şehit edildi.

İlk bakışta sadece Müslümanlara yapılmış gibi görünse de bu saldırı katilin kodlarına ve verdiği mesajlara bakınca olayın sadece Müslümanlık değil yüz de yüz Türk düşmanlığı oluğu nettir.

Olayın ÇANAKKALE ŞEHİTLERİ haftasına gelmesi de katillerin verdiği mesajı netleştirmektedir.

Mehmet Akif`in: `Kimi Hindu, kimi yamyam, kimi bilmem ne bela!` dediği ANZAK ruhu yeniden dirilmiş ve İngiliz cinliği kinini milletimize karşı yeniden kusmuştur.

İngilizce Australian and New Zeland Army Corps kelimelerinin baş harflerinden oluşmuş olan ANZAK askerleri dediğimiz zavallılar  1.Dünya savaşı ve Çanakkale`de Osmanlı ile savaştırmak için getirilen ve içlerinde Müslümanlarında olduğu kandırılmış İngiliz uşaklarından başka bir şey değillerdi.

Peki nasıl kandırıldılar da ÇANAKKALEYE geldi bu zavallılar?

İngilizler ANZAK`lara şu yalanları söylüyorlardı: 

-Barbar Türklere dersini vermeye gidiyoruz.

-Medeniyet nedir, insanlık nedir bilmeyen, Hırıstiyanlığın ve Hristiyanların can düşmanı, Türklere haddini bildireceğiz.

-Türkler son derece korkak insanlardır. Sizi daha, uzaktan gördüklerinde kaçacak delik arayacaklardır. Türklerle savaşmaya gidiyoruz, ama bunun bir tatilden farkı olmayacaktır?

-Efsane şehir İstanbul`a gidiyoruz.  Türk kızları ile tatlı maceralar yaşayacaksınız. Hayatınızda unutamayacağınız tatlı maceralar? Böylece hem Hıristiyanlığı kurtaracağız, hem de sizlere güzel ve macera dolu bir tatil yaşatmış olacağız

Ayrıca gönüllü yazılanlara İngiltere`de basılmış paralardan tomar tomar veriliyordu. Yalnız İngiliz hilesine bakın ki, bu paraların üstüne çok küçük harflerle; Bu para yalnız İstanbul`da geçerlidir ifadesi de yazılıyordu. Böylece bu paraların başka yerde kullanılmasını engellemiş oluyorlardı. Yine kendilerine, açık çekler de kesiliyor, maddi olarak gözleri doyuruluyordu.

Geldiklerine kandırdıklarını öğrendiler ama bu onların hayatlarına mal oldu.

Ogün Türkler ve İslam hakkında Azaklara nasıl yalan söylemiş, onları aldatmış ve savaş için cepheye getirmişlerse, aynı Haçlı kafası bugün de dünyanın gözünün içine baka baka benzer yalan ve iftiralarla Türklere Müslümanlara karşı kanlı bir savaş yürütmektedirler.

İşte Yeni Zelanda`da yapılan saldırının özeti budur.

Bu saldırı bir dinler arası savaş saldırısı değil, TÜRK=İSLAM gören batının TÜRK düşmanlığını CAMİ basarak ispatlamasıdır.

Aynı zihniyette olan bütün batı medeniyetine Avusturalya`da şehit mezarı olan iki askerimizin Avusturalya kralına yazdığı şu kısacık fermanı hatırlatırız;

“Sayın Avustralya Başkanı, Ekselans Hazretleri, Biz iki Osmanlı askeri, ülkenizde bulunuyoruz.
Duyduk ki, devletimiz Osmanlıya Avustralya devleti olarak savaş açmış ve Çanakkale'ye asker göndermişsiniz.
Bundan dolayı iki Osmanlı askeri olarak biz de Avustralya devletine savaş açmış bulunmaktayız.
Bu bir "Osmanlı Savaş Fermanı"dır. Ekselanslarının bilgilerine duyurulur.”

Kara hisar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet,
Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah.

Ve bu sadırıyı organize eden kirli eller bilmedilidirler ki, o topraklarda yaşayan her Türk bundan sonra birer Tarakçıoğlu Mehmet, birer Menteşoğlu Abdullah`dır.

Son Söz;

Ey uyuyan TÜRK !

Sen kim olduğunu hatırlamasan da, düşman seni iyi tanıyor.