YAKINLAŞMA BAYRAMI...
YAKINLAŞMA BAYRAMI...
İbrahim Peygamber'in eşi kısır olduğu için bir türlü çocukları olmaz.Yıllarca çocukları olsun diye beklerler.
Hz. İbrahim, Allah'a hayırlı bir evlat versin diye yalvarır, dua eder. İyice yaşlandıktan sonra mucizevî bir şekilde erkek çocuğu olur.
Çocuğa İsmail ismini verirler ve çocuk yumuşak huylu, sakin yaratılışlı olur.
İsmail biraz büyüdüğü zaman Hz. İbrahim, rüyasında onu boğazladığını görür ve bu rüyayı diğerlerinden farklı olarak sürekli olarak görür.
Çocuk biraz daha büyüyüp kendisini anlayacak yaşa geldiğinde bu rüyasını kendisine anlatır. Rüyasında onu Allah'a kurban ettiğini söyler.
Küçük İsmail ise Allah'ın emrini yerine getirmesini, kendisini inşallah sabredenlerden bulacağını söyler.
Hz. İbrahim, biricik evladını Allah için kurban etmek üzere uzak bir yere götürür. Burada İsmail'i dizine yatırıp Çok keskin bir bıçağı boğazına sürer fakat Allah tarafından bu keskin bıçak İsmail'in boğazını kesmez.
Oradaki bir taşa sürer, taş ikiye ayrılır ama bir türlü küçük İsmail'in boğazını kesmez.
Tam bu sırada Hz. Cebrail, kucağında bir koç ile gökten iner ve İsmail'in yerine bu koçu kurban etmesi gerektiğini söyler.
İşte, bu olayın gerçekleştiği zilhicce ayının onuncu günü, bundan sonra kurban bayramı olarak İbrahimî dinlerde geleneksel olarak kutlanır.
Zamanla kurban geleneği unutulur gider...
Sevgili Peygamberimizin hicretinden iki yıl sonra Allah rızası için kurban kesme geleneği tekrar başlar ve 624 yılından bu yana da gücü yeten bütün Müslümanların yerine getirdiği bir ibadet, bayram olarak idrak edilir.
Kesme günleri anlamına gelen "eyyam-ı nahr" dört gün olarak kutlanmaya başlanmış ve hac ibadetinin de tamamlandığı mübarek günlerden olmuştur.
"İyd'el - Adha" ismiyle bilinen kurban bayramı paylaşmanın, kaynaşmanın, barışın, kardeşliğin, dostluğun artırıldığı günler olarak kutlamaya çalışılmış, manevîyatı olamayanlarca çeşitli şekillerde karalanmaya, ticarî bir olay olarak gösterilmeye çalışılmış ama Allah'ın izniyle bütün Müslümanlarca samimi olarak kutlanmıştır.
Zenginle fakir arasındaki farkı ortadan kaldıran, bedenin sadakası olan kurban olayı kelime anlamına uygun olarak, Müslümanları birbirine yakınlaştırır.
Yüreğimizi yakan şehit haberleriyle uyandığımız bu acı, gözyaşı ve kan dolu günlere son verecek böyle mübarek günlerin, birbirini kıran Müslüman toplulukların arasında yakınlaşmasına da vesile olacağına inanıyorum.
Kimseyi ötekileştirmeden, zalime, kafire, münafığa fırsat vermeden Allah'ın emirleri doğrultusunda gerçek bir bayram yaşamayı ümit ediyorum.
Kardeşliğin, paylaşmanın, yakınlaşmanın ön plana çıktığı Kurban Bayramınızı kutluyor, akan kanların bir an önce durmasını diliyor, çok zor şartlarda çalışan polis ve askerlerimiz başta olmak üzere tüm kardeşlerimizi Allah'a emanet ediyorum.
Daha yazacak çok şey var ama hayatın bayram olabilmesi için de Allah'ın rızası üzerine yaşamamız gerektiğini bir kez daha vurguluyor, kestiğimiz kurbanların bizleri Sırat Köprüsü'nden göz açıp kapayana kadar geçirmesini diliyorum.
Allah kabul etsin...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.