Prof. Dr. Mehmet BİREY

Prof. Dr. Mehmet BİREY

Uzay Savaşları

Uzay Savaşları

Uzay; Güneş sistemlerini, galaksileri, yıldızları ve gökadaları içine alan boşluk ve sonsuz hacim içindeki cisimler ve boşluğun tümüdür.

Evren denince biz ne anlıyoruz? Evren 13,8 milyar yıl önce Big Bang diye bilinen büyük patlamayla oluşan varlıktır.

1927-1929 yıllarında kozmoloji ve uzay üzerine çalışma yapan Edwin Hubble,
evrende bütün kütlelerin birbirinden uzaklaştığını gördü.

Geriye doğru gidildiğinde de evrenin bir noktada yoğunlaştığını, bu noktanın evrenin başı olduğunu ve büyük patlamanın meydana geldiğini
söyledi.

Hubble'ın bu tespiti evrenin başının ve bir sonunun olacağını gösterdi. Başı olan her şeyin bir sonu vardır diyen Hubble, Emmanuel Kant ve
Engels'in sonsuz evren 
teorisinin yanlışlığını ortaya koydu.

Yapılan çalışmalar ile evrenin hacminin ancak %5'ini gezegenler, yıldızlar ve gökadaların, evrenin %95'ini ise boşluğun oluşturduğu anlaşıldı.

Uzay evrenin içindeki her şeydir.

Uzayın üç noktada değerlendirilmesi önemlidir:

1. Uzay boşluğunun maddesel bir ortam olmadığı için güneş ışınlarının(foton) enerjilerini kaybetmeden dünyamıza gelmesi.

2. Uzayda güneş ve uyduları arasında çekimsiz katmanların olması, kütlesel gravitasyonel kuvvetler sebebiyle güneş ve uydularının yörünge düzeninin bozulmadan muhafaza edilmesi.

3. Uzayın fethi mümkün değildir ancak uzayda üstünlük kurmak dünya hakimiyeti anlamında dünya devletleri için çok önemlidir.

4. Uzaydan Dünya'ya gelecek savunma riskleri, Dünya'dan uzaya ve uzaydan uzaya olan savunma riskleri vardır.

 

UZAY STRATEJİSİ

 

Bilindiği gibi 1967'den beri ABD, Rusya, son yıllarda ise Çin ve AB uzaya uzay araçları göndermekte ve güneşin uydularında hayat belirtileri ve uzaktaki cisimlerin yapısını incelemektedirler.

'İstikbal göklerdedir' sözü bugün çok daha önemli hale gelmiştir.

ABD başkanı Reagan (1981-1989) zamanında yıldız savaşları projesini ortaya attığında SSCB bundan çok rahatsız oldu ve ABD'nin uzayda üs kurmadan
vazgeçmesi karşılığında Gorbaçov, ABD'ye nükleer silahlardan indirime gitmek ve nükleer silah üretimini karşılıklı durdurmayı 
kabul etti.

Hatta SSCB'nin dağılmasında iç sebeplere ek olarak bu yıldız savaşları tehdidinin etkili olduğu bilinmektedir.

Burada şunu demek istediğim şudur ki, uzay çok önemlidir, uzaya hakim olan dünyaya hakim olur. Dünyadaki teknoloji ne kadar ilerlerse ilerlesin uzaya hakim olan dünyaya hakim olacaktır. Üzerinde yaşadığımız dünyanın birincil problemi insan soyunun küremize verebileceği zararları önlemektir.

Bu anlamda uzayın emperyal güçler tarafından bölüşülmesi aslında dünyanın daha çaresiz şekilde bölüşülmesi anlamına gelmektedir.

 

UZAYIN ÖNEMİ

 

Uzay bugün itibarıyla ısı, su, oksijen, hidroj ve azot gibi canlı hayatı için gerekli olan temel maddelerin olmamasından dolayı hayatın olduğuna dair veriler bulunamamasına rağmen uzayın ihmali düşünülemez.

Uzay sonsuz imkan ve sonsuz zenginliğe sahiptir, uzay araştırmaları
çok önemli olan bir gerçektir. Birincisi güvenlik anlamında uzay birinci derecede önemlidir. Her ne kadar uzayda üstünlük sağlamak için kullanılmasını yasaklayan uluslararası anlaşmalar olsa da ABD, Rusya, AB ve Çin'in uzay çalışmaları Dünya güvenliğine uzayda yönelecek tehditlere karşı uzayı bir güce bırakmamak veya uzaydan- uzaya, yerden- uzaya ya da uzaydan yere gelebilecek tehditlere karşı hazırlıklı olmak çok önemlidir.

Milli devletler için birincil problem bağımsızlığın sürdürülebilir olmasıdır.

Bilim ve teknolojinin gelişmesi büyük rahatlıklar, muazzam imkanlar, daha çok üretim, modern bir hayat imkan vermesinin yanında önemli risk ve tehditleri de getirdi, her teknolojik gelişmenin olumlu ve olumsuz yönleri vardır.

Kimya sanayi çok faydalı üretimin yanında sera gazları, küresel ısınma, ozon tabakasının delinme tehlikesini, kimyasal atıklar su kaynaklarını ve toprağı kirletmesi gibi, nükleer teknolojinin enerji üretimine katkısının yanında nükleer silahlanma gibi kötü bir tarafının olması, uzay çalışmalarının olumlu ve olumsuz tarafı vardır.

 

DÜNYA ve UZAYIN ZENGİNLİKLERİ


Dünyanın enerji, su ve gıda kaynakları sınırlıdır. Yapılan hesaplar üzerinde yaşadığımız yerküre en fazla 50 milyar insanı besleyecek potansiyel zenginliğe sahiptir.

Hidrojen enerjisini elde etmede mevcut problemler aşılamadığı taktirde radyoaktif elementlere muhtaç duruma geleceğiz, dünyanın
uranyum, toryum ve 
kobalt kaynakları sınırlı olduğuna göre tek çare gidilebilecek güneşin uydularında radyoaktif element aramaktır.

Uzay sonsuz zenginliğe sahiptir. Dünyamız uzayla kıyaslandığında bir
nokta bile değildir. Evrende her şey insanın emrine hazır kılınmış ve insan gerekli akıl donanımına sahiptir, geriye çalışmak kalıyor.

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Mehmet BİREY Arşivi