Dün sabah işgal haberiyle uyanınca epey üzüldüm, açıkçası bozuldum. Bu iş Türkiye için hiç de iyi bir şey değildi. 

Tam kuzeyimizde Ukraynalı bir Karadeniz olması oldukça güven vericiydi; yekpare bir Rusyalı Karadeniz ürkütücü!

Ukrayna’yla silah sanayinde iyi bir partner ilişki kurmuştuk; belki de büyük işler peşindeydik… Bayraktar SİHA filan aysbergin görünen tarafıydı.

Nitekim Putin Ukrayna’ya saldırı emrini vermeden daha saatler filan önce Türkiye’nin baş müttefiki iki ülke liderini çağırdı görüştü.

(Hani Macron’u, Almanya Başbakanını, İngiltere başbakanı Johnson’u filan anlarız da Aliyev ve İmran Han’la –üstelik komik nedenlerle– görüşmek bayram değil seyran değil… dedirtti bize.)

UKRAYNA-RUSYA DÜŞMANLIĞI

İkinci Dünya Savaşı’nda Ukraynalıların Ruslara yaptığını Stalin’in de savaş sonrası milyonlarca Ukraynalıyı katlettirdiği filmlere bile konu oldu!

Arkadaşım Oksana’dan biliyorum dayıları müthiş Ukrayna milliyetçisiydi; Rusya düşmanlığı öyle böyle değil; gördüm!

Ama en önemlisi Taras Bulba’yı anımsamamdı; Moskova’ya büyük umutlarla gelip Rus olmadığı için okuduğu okulda, girdiği memuriyette her türlü aşağılanmayı yaşayan Ukraynalı dünyanın en büyük yazarlarından Nikolai Gogol, en sonu Kiev’e geri dönmüş, yarı meczup yaşamıştı. Ama Taras Bulba’yı yazarak, Lehlerin ve Müslümanların karşısında Rusları kurtaran Kazakları tarihe kazıma gereği duymuştu!

PUTİN TÜRKİYE'Yİ KUŞATIYOR

Putin’in, Ukrayna’ya girme amacını Macron’a söyledi haberleri var. Ama Macron açıklamıyor.

Putin’in Macron’a söylediği ve onu (kandırdığını umduğumuz) şuymuş: ‘Türkiye’nin Ukrayna’da üzerinde birlikte çalıştıkları nükleer füze dahil sofistike silah merkezlerini yok etmek için gireceğiz!’

Aliyev’le oldukça tehditkar görüntülerle apar topar görüşmesi ve savunma anlaşması imzalaması, İmran Han’la boru hatları üzerine görüşmesi…

Birine tehdit birine rüşvet!

Küreselciler Putin üzerinden Azerbaycan ve Pakistan’a açıkça gözdağı mı veriyorlar! Türkiye’yle birlikte hareket edenlerin sonunun Ukrayna gibi olacağı mı hissettiriliyor!

TÜRKİYE-UKRAYNA-AZERBAYCAN-PAKİSTAN!

Dünya alem biliyor ki bu iki ülke Türkiye’nin müttefikleri. Türkiye’nin bu önemli iki müttefikiyle tuhaf anlaşmalarla Ukrayna’nın işgalinden birkaç saat önce görüşmek hayra alamet olmasa gerek!

Türkiye’nin üçüncü müttefikini de bu sayede öğrenmiş olduk: Ukrayna!

Türkiye-Ukrayna-Azerbaycan-Pakistan!

O halde Rusya Batı adına (Haçlılar)Ukrayna’da aslında Türkiye’yi mi vuruyor!

Batı’nın bu sus pus hali bu olasılığı destekliyor.

TÜRKLERİN ANALİZ KABİLİYETİNE NE OLDU?

Bütün bunları düşünürken ngazete.com yazarı Sadullah Özcan’ın ‘Ukrayna işgali ve 300 Yıllık oyun’ başlıklı yazısını okudum.

Sadullah Özcan, “Türkiye olarak coğrafyaları ve coğrafyaların geçmişini, coğrafyalarda yaşayan toplumları tanımaktan çok uzağız. Oysa her coğrafyada varlığımız bir şekilde diri duruyor. Farkına varamıyoruz. Bunun nedeni demografik ve sosyolojik analiz kabiliyetimizin ciddi olarak körelmesidir.” diye yazdıktan sonra  “Tüm bu kabiliyetlerimiz yok edildiğinden Ukrayna’da yaşananları da doğru dürüst okuyan aklı başında çok az kişi var. Oysa Ukrayna’da yaşananların bize karşı 300 yıldan bu yana tekrarlanan bir oyunun parçası olduğunu hemen anlardık.” uyarısını yapıyor.

Sadullah Özcan Bey’in yazısının bazı bölümleri oldukça inandırıcı geldi:

“Ukrayna işgalini sahnede sergilendiği gibi görenler büyük yanılgı içindedir. Ukrayna’nın neden yok olmakla cezalandırıldığını iyi görmek gerekir. Ukrayna bugün bizimle birlikte olduğu için cezalandırılmaktadır. Ukrayna cezalandırılarak Türkiye’ye açıkça gözdağı verilmektedir. Türkiye tecrübesini artık güvenenleri yarı yolda bırakmayacak şekilde kullanmalıdır.

“Daha açık ifade etmekte yarar vardır. Ukrayna işgali Türkiye ve Türkiye ile ortak hareket edenlere karşı başlatılmış bir savaşın adıdır. Ukrayna işgal edilerek Türkiye’nin ayakları üzerinde durma provaları yaptığı savunma teknolojilerindeki yükselişi durdurulmaktadır.”

Sadullah Özcan’ın önerisi de var:

“Bu nedenle Türkiye her türlü riski alıp Ukrayna konusunda sert tedbirler almak zorundadır. Ukrayna bugün Türkiye’ye savunma teknolojilerini transfer ettiği için cezalandırılmaktadır. Yoksa 300 yıl önce Kırım Hanlığının yok edilişini seyreden Osmanlının akıbeti eninde sonunda bizi bulur. Eğer gerekli tedbiri alıp dişini göstermezsek yarın Azerbaycan ve Pakistan’ı da kaybederiz.

“Ukrayna’yı işgal ettiği gün Azerbaycan Cumhurbaşkanı ve Pakistan Başbakan’ının Putin’le görüşmesi tesadüfî değildir. Şunu unutmayın. Rusya bir piyondur. Bugün Rus ayısı kullanılarak bölge dizayn edilmekte ve Türkiye hizaya sokulmaya çalışılmaktadır. ABD’nin ve NATO’nun baştan acizlik gösterisi Rusya’nın iştahını kabartmak içindir. Bunu başardılar da. Rusya kullanıldığını anlayacak. Ama geç kalacak.

“Rusya’nın gücü ve bütün enerjisi Ukrayna işgali ile harcanıyor.”

TÜRKİYE BU OYUNU BOZABİLİR Mİ? NE ZAMAN SAHAYA İNECEK?

Küreselciler sütre gerisinde bekliyor: İkinci piyonları ABD’yi sahaya sürüp Ukrayna’da Rusya’nın sağlam bıraktığı bütün teknolojik tesisleri yok edecekler. 

Keşke tüm Ukraynalı mühendis bilim adamı teknisyenleri Türkiye kurtarıp Türkiye’ye taşımış olsaydı!

Belki de çoktan taşıdı; bilmiyoruz!)

Sadullah Özcan’a göre de “Tüm bu oyunları bozabilecek tek akıl” Türkiye’dir.“ Türkiye çok acil seyirci olmaktan kurtulup hem kendi savunma teknolojilerini kervan yolda düzülür gibi devreye koymalı, hem de Ukrayna gibi bir gerçeğin yok oluşuna seyirci kalmamalıdır. Bir an önce TEİ ve TAİ’deki bizi oyalamak için verilmiş siparişler bırakılıp asli işlere devam edilmelidir. Uçak motorları testleri bahanesine bir an önce son verilmelidir. Ukrayna üzerinden açıkça tehdide maruz kalan Azerbaycan ve Pakistan’la birlikte gövde gösterisine hazırlanmalıdır. Aksi takdirde Ukrayna’dan sonra Azerbaycan’a sıra gelir ki bir çuval incir heba ederiz.”

PUTİN’İN TARİHSEL HATASI

Putin’i belki de devlet adamı olarak çok abarttık. Sıradan bir istihbaratçının karakterini taşıyor. Kocaman bir devletin, bir zamanlar kardeş olarak yüz yıllarca yaşadıkları 44 milyon halkın ülke sathına, dört koldan saldırmak bu zamanda akıl karı değildir; o halk Afganistan’da Irak'taki gibi cahil bir halk değil Avrupa’nın göbeğinde silahlanmış, savaşmayı bilen, ulus bilinci yüksek oldukça eğitimli, üstelik Kazakların Türklerin torunu bir halk!

Yıllardır sokak savaşına hazırlanıyorlar; tüm ülkeyi Stalingrad’a çevirirler valla!

Putin tam anlamıyla bataklığa girdi. Çarlık dönemindeki gibi konvansiyonel saldırganlıkla bu dijital dünyada at oynatmak akıl karı değil!

Kopan kol bacaklar, çocuk/kadın ölümleri bu sosyal medya çağında dünya halklarının zihninde Rusya’yı, Batılı emperyalist muarızlarının kefesine çoktan koydu! 

Putin, Rusya Federasyonu’ndaki diğer halklara direnme fitili ateşledi. SSCB’den ayrılan komşularını şimdilik korkuttu ama onları daha ciddi arayışlara soktu.

Belki de otur oturduğun yerde diyebileceğimiz Rusya’yı Gorbaçovlaşarak durup dururken kaşıdı; çöküşünü hazırladı.

Putin, Rusya’yı olan biteni gülerek izleyen Çin’in kucağına koydu!

Güldüğümüz, hafif sandığımız ekonomik yaptırımlarla, Ruslara ait 1 trilyon dolara yakın mal ve nakit varlığa küresel çakallar tarafından el konuldu.

(Biz Türkler iyi biliriz ki bu para asla geri verilmeyecek!)

Üstelik Rus devletinin değil, Zelenski’yi koltuğundan etme hesabındaki Putin’i  koltuğundan edebilecek güçte dünyanın en tehlikeli yaratıkları oligarkların parası bu! 

*

Umarız ki Macron’a söylediği iddia edilen sözler,  Batı’yı kandırmak için uydurulmuş bir yalandır.

Ve son umudumuz: Ukrayna halkı askeriyle kadınlarıyla yöneticileriyle düşmana karşı hiçbir emperyalist ülkeden destek gelmeyeceğini ummadan kendi bileğinin gücüyle, tıpkı Anadolu halkının bir zamanlar yaptığı gibi zafere yürüyecek. Ne NATO ne AB  desteği almadan gerçek bir Ukrayna’yı alnının teriyle ayaklarının üzerinde yükseltecekler!