1915 Ermeni tehcirinde yüzbinlerce Ermeni Türkiye’den Suriye’ye sürülmüştü. Suriye’ye sürülen yüzbinlerce Ermeni’nin bir kısmı Avrupa, bir kısmı da Amerika’ya göç etti. Ancak, pek çok Ermeni’nin Suriye’de kaldığı da bilinen bir gerçek.

Bugün Suriye’de yaşanan olayların ardından resmi kayıtlara göre 3 milyon Suriyeli Türkiye’ye göç etti.

Suriye’den Türkiye’ye göç edenlerin aidiyetleriyle ilgili Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir kaydı var mı bilmiyorum.

Göç edip gelenlere genelleme yapıp Suriyeli deyip çıkıyoruz.

Halbuki, Suriye’den Türkiye’ye göç edenlerin kökenlerini bilmiyoruz.

Geçmişte Türkiye’den Suriye’ye en az 700 bin Ermeni’nin göç ettiği söyleniyor. Bu sayı 1.5 milyona kadar da çıkıyor.

Sonuç ne olursa olsun asgari 300 bin Ermeni’nin Suriye’de kaldığını düşünsek bile, 100 yıllık bir zaman diliminde Suriye’deki Ermeni nüfusunun milyonu aşması kuvvetle muhtemeldir.

Bugün iç savaş ve kargaşa sonucunda Suriye’den Türkiye’ye kaçıp gelenlerin ülkemizde yaşattığı Suriyeli travması, vatandaşlık verilmesinin gündeme gelmesi ile büyük bir öfkeye dönüşmüş durumda.

AK Parti iktidarının ve yandaşlarının Suriyelileri bizlere Ensar – Muhacir masallarıyla yutturmaya çalıştığını görüyoruz.

Hürriyet Gazetesi dahil merkez veya yandaş medyada sürekli bu konu işlenirken, durumun Balkan veya Çerkez göçleriyle benzeşmesi yapılıyor.

Peki durum gerçekten böyle mi?

Bir kere Suriye’den Türkiye’ye olan bu göçün aidiyet alt yapısını bilmiyoruz. Sokaklarımıza dolan milyonlarca insanın ne kadarının Müslüman olduğu bile belli değil.

Türkiye’de bugün sayısını bilemediğimiz kadar kripto Ermeni var iken, Suriye’den Türkiye’ye “vatandaşlık” verilecekler arasında ne kadar Ermeni var biliyor muyuz?

Suriye’de bulunan Ermenilerin Esat’ı desteklediğini sağır sultan biliyor. Yıllarca Baba Esat’tan oğul Esat’a bağlılıklarını bildiren Suriye Ermenilerinin, Suriye’yi nasıl ve niye terk etmeye başladıklarının iyi incelenmesi gerekir.

Suriye sınırımızın kevgire dönmesinden bu yana sadece Ermenistan’a 20 bin civarında Suriye Ermenisi göç etmiş.

Göç ederken kullandıkları güzergah elbette ki, Türkiye!

Peki Türkiye’de kalan “yetişmiş”, “kalifiye” ve “vasıflı” Ermeni ne kadar?

Ve bunların ne kadarı dün yürekten bağlı oldukları Esat’ın “El Muhaberatında” çalışmışlar?

Suriyelilere “vatandaşlık” verilmesinin tartışmaları sürerken, olaya bir de bu yönünden bakmak lazım.

Hakan Sönmez                 siyasetcafe.com