PAPAZ TUTANAKLARI!
Ev hapsindeki ABD'li papaz Brunson'un FETÖ üyeleriyle bağlantıları, hakkındaki iddianamede tek tek gözler önüne serildi.
İddianamede Brunson'un görev yeri İzmir olmasına rağmen PKK için bizzat Doğu'ya giderek nasıl çalıştığı da ortaya konuluyor..
Casusluk yaptığı ve FETÖ ve PKK adına suç işlediği iddiasıyla İzmir'de yargılanan ve ev hapsinde olan ABD'li papaz Andrew Craig Brunson hakkında hazırlanan iddianamede, Brunson'ın FETÖ yöneticileriyle bağlantıları tek tek sıralanıyor.
İddianameye göre Brunson'un, Fetullah Gülen'le sorgusuz ve sualsiz olarak görüşebilen beş kişiden biri olan FETÖ'nün sözde Ege Bölge İmamı firari sanık Bekir Baz'la 293 kez GSM sinyali tespit edildi.
CIA ajanı Brunson'un, FETÖ'nün Endonezya imamı Murat Safa ile de GSM hattı aynı yerde sinyal verdi.
ABD'li papazın Uluslararası Af Örgütü Türkiye Şubesi Başkanlığı yapan FETÖ bağlantılı avukat Taner Kılıç ile 9 kez iletişim kurduğu da HTS kayıtlarına yansıdı.
Brunson'un, FETÖ'nün firari sanıkları Oğuzhan Türkkan, Ömer Karagöz ve İbrahim Halil Baysal'la da irtibatları ortaya çıktı Brunson'ın 15 Temmuz sonrası Dan Slade isimli bir kişiye, "Darbe teşebbüsü bir şoktu. Sonunda biz kazanacağız" şeklinde mesaj gönderdiği de tespit edildi.
Haaa… İşte şu son söz her şeyin özeti!
Yani "Darbe teşebbüsü bir şoktu. Sonunda biz kazanacağız" şeklindeki mesajı.
CHP liderinin ‘kontrollü darbe’ dediği darbenin kontrol şekli işte buydu.
Ve CHP lideri o kontrolün oyununa öyle geldi ki; Cumhuriyetin kurucu iradesinin parti başkanı olarak ‘ADALET’ dedi yürüdü, ülkesinde can güvenliğinin olmadığını AB’ye şikâyetle anlatma gafletine düştü.
Neyse bunu ayrı bir yazımda ele alacağım.
15 Temmuz’dan beri papazın son mesajındaki olayı anlatmaya çalışıyorum.
Olay zaten top yekûn darbe değildi.
Türk askeri böyle bir darbeyi asla yapmaz.
Şartlar oluşmadan devlet yönetimine asla el koymazdı.
Olay bir darbe girişimi teşebbüsü üzerinden ülkemizi bir Ortadoğu bataklığına çevirmekti.
Başarılı olursa işleri kolaydı, başarısız olması halinde ise uzun vadeli planları hazırdı.
Bu plan ülkedeki ADALET sisteminin üzerine bina edilecekti.
Ettiler de.
Darbe de onlara hizmet eden ana kadroyu, 15 Temmuz öncesi kaçırdılar, vatandaşlık verdiler, devletlerinde görev verdiler.
Türkiye’ye ise işin ayakçıları, uzaktan yakından bir şekilde bulaşmışlar kaldı.
Emniyet ve hukuk onların üzerine gittikçe, olay bu işe hiç bulaşmamışlara da sıçradı zaman zaman.
Bunun propagandasını da ‘iktidara muhalif herkes tutuklanıyor’ üzerinden yaptılar.
Darbe girişimine kalkışarak “hücrelerinize kadar girmişiz ayağınızı denk alın” mesajını verenler şimdi de, ‘imanınıza kadar fitne-fesat yükledik sizi bir birinize kırdıracağız ’ üzerine bina ediyorlar.
Başarıyorlar mı?
Bence başarısız olan darbeye rağmen, istedikleri sonuca yönelik ihanet taşlarını birlik ve beraberliğimize yönelik tek tek döşüyorlar.
Herkes herkesten şüpheleniyor,
Herkese göre kendinden olmayan bir diğeri; FETÖ’cü.
Eee… Planı kuranlar bu sonucu istemiyorlar mıydı zaten.
Peki, bu durumda, bu kaosta, akıl tutulmasında, beyin uyuşmasında görev kime düşmektedir?
Elbette ki siyasi iradeye.
Bir an önce FETÖ veya CIA ile mücadelede doğru abi-ablaları veya ajanları tutuklamalı ve ülkemize getirmelidir.
Onların kim olduklarını gerek birlikte yürüdükleri dönemde siyasi irade, gerekse 40 yıldır mücadele veren istihbarat yapımız iyi bilmektedirler.
Yani bu PAPAZ gibi öyle nokta vuruşu yapmalıdır ki, sonunda ABD bize yeni yaptırımlar uygulamalı.
ABD ile bu şekilde yaptığımız her kavga bizim doğru yolda olduğumuza delildir
Sonu nereye giderse gitsin yeter ki, adalet yerini bulsun.
PAPAZIN dosyasından adaletin tecelli ettiği kesindir.
Sıra diğerlerinde.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.