LİDER Mİ? LİKİDASYON MÜDÜRÜ MÜ?
Referandum sürecinin nasıl gergin geçeceğinin ilk işaretini MHP genel başkanı sayın devlet bahçeli verdi sanırım. Bu hafta MHP’nin grup toplantısında Sayın Bahçelinin yapmış olduğu açıklamaların satır araları okunursa karşımıza gerilim stratejisinin metotları çıkıyor. Kısaca gerilim stratejisine bakalım ve bahçelinin konuşma metnini aklımıza getirelim. Ve stratejik amacına göz atalım.
STRATEJİK AMAÇ;
Rakibinin siyasi, ekonomik, sosyal ve moral bakımından zayıflığı istismar edilerek onun mücadele gücünü zayıflatmak. Direniş ve mücadele azmini kırmak, morali bozarak manevi çöküntüye uğratmak ve korku duygusu uyandırarak cesaretlerini kırmaktır. Amacı insanları ikna etmek, insanların düşünme şeklini değiştirmek, paranoya ve korku dolu bir toplum yaratmaktır. Toplumsal kenetlenmeyi azaltmak veya tam tersine toplumu kendi amaçlarını engelleyen birimleri yıkmak için kenetlemektir.
Grup toplantısında yapılan konuşmanın tam metni kontrollü gerilim stratejisinin temeli olup, kutuplaşma yaratmak, çatışma zemini oluşturmaktır.
Bir likidasyon müdürünün rakiplerine ve tabanına verdiği mesaja kısaca değinmiş olduk.
Birde Gerçek bir liderin tecrübelerinin sonucunda ortaya çıkan uzlaşmacı birleştirici ufuk acıcı yol gösterici davranışına bakalım ve Lider ve likidasyon müdürünün arasındaki farkı görelim:
MHP’nin 1994 Ekim kurultayında Alpaslan Türkeş’in şiir okuduğu zaman, salonu dolduran Ülkücüler benim gibi hayretler içindeydiler… Çünkü Türkeş’in ağzından Nazım Hikmet’i dinlemek beni ve bütün salonu şaşırtmıştı. Dün komünistler Moskova’ya diye slogan atmışım bu gün Başbuğ Alpaslan Türkeş’in azgından Nazım Hikmet şiiri dinliyordum. Bilmeyenler ya da hatırlamayanlar için belirtelim. Türkeş’in okuduğu şiir şöyleydi:
Dörtnala gelip uzak Asya’dan
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Bu memleket bizim.
Bilekler kan içinde
Dişler kenetli
Ayaklar çıplak
Ve bir ipekli halıya benzeyen bu toprak
Bu cehennem, bu cennet bizim.
.
“Türkeş’in konuşmasını, yardımcısı Rıza Müftüoğlu’na danışarak hazırlamıştır. Konuşmada, Nazım Hikmet'in şiiri yoktur. Sonradan öğrendiğimize göre;
Müftüoğlu, Başbuğ’a bunun sebebini sorar.
Türkeş’in cevabı şudur: Bölücü gruplar Türkiye'nin birliği ve dirliğini tehdit ediyor. Ben Nazım’dan İstiklal Savaşı ile ilgili bu şiiri okuyarak Milli Sol’a mesaj veriyorum, onlarla yakınlaşmaya çalışıyorum. Bu şiir Milli Sol’a uzattığımız bir zeytin dalıdır. Milli olan bütün değerleri benimsiyoruz. Nazım’dan şiir okumanın temel sebebi budur.”
İşte bir liderin uzlaşmacı tavrıyla bir likidasyon müdürünün çatışmacı, kutuplaştırıcı ve kavgacı zihniyeti arasında ki fark. Bunun içindir ki sayın Bahçeli ülkücü harekete gerçek bir lider olamamıştır. Bahçelinin gözden kaçırdığı bir şey vardır. Ülkücünün kendi refleksleri vardır. Dün savunduğunu bugün inkar etmez. Elindeki terazisi doktrini ve Alpaslan Türkeş felsefesidir. Buna göre düşünür buna göre karar verir.
Murat ÜNLÜ
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.