İşyerinde iki kadın kafa kafaya vermiş lak lak ediyorlar.

Düğünden, kına gecesinden falan konuşuyorlar.

Bir sussalar da kafamı dinlesem diye iç geçiriyorum.

Biri, diğerine kına gecesinde “bindallı” giyip giymediğini soruyor.

Laf dönüp dolaşıp imam nikahı kıydırıp kıydırmamaya geliyor.

Esmer olanın düğünü memleketi dışında olduğu için imam nikahını yaptıramamış.Bu nedenle pek hayıflanıyor. Evliliğinin üzerinden birkaç yıl geçmesine rağmen yine de “imam nikahı yaptıracağım” diye tutturuyor.

Uzun saçlı kumral olan ise bu konuyu pek önemsemişe benzemiyor:“İmam nikahının gizli yapıldığını, kimsenin çağrılmaması gerektiğini, âdetin böyle olduğunu, kendisinin de imam nikahı yapılacağı zaman birini yerine vekil tayin ettiğini ancak nikahın yapılıp yapılmadığından dahi haberinin olmadığını” söylüyor.

Başım ağrıdan çatlayacak halde ama istemeden de olsa yüksek sesle konuşulanların hepsini dinlemek zorunda kalıyorum. Neyse ya sabır diyor, ilgilenmiyor gibi yapıyorum.

Neredeyse çatlayıp olaya müdahil olacağım. İmam nikahı yaptıramadığı için içinde ukde kalana, “imam nikahı olunca eline ne geçecek?” diye soracağım.

Hatta “imam nikahına bu kadar heveslenme, kocan imam nikahı ile üzerine bir kuma da getirebilirdi” diye bağırasım dahi geliyor. Çünkü İslam şeriatına göre erkeğin karısına bunu bildirme ve onun onayını alma zorunluluğu yok.

Susuyorum.

Yutkunuyorum…

Saçını açacaksın, mini eteği ya da daracık pantolonları giyip erkeklerle yan yana okuma ve çalışma hakkını elde edeceksin, evlenmeye kalkınca Medeni Kanunun zırhına sığınıp resmi nikahı yaptıracaksın, hatta kızlık soyadını da kocanın soyadının önüne koyacaksın sonrasında“vay efendim imam nikahım yok” diye dertlenip, yakınacaksın.

Bununla da kalsa iyi…

Medeni Kanuna göre anadan, babadan mal hakkına sahip olacaksın, koca boşamaya kalksa bir ömür boyu nafakayı alacaksın, üstüne adamın diğer mallarına da konmaya çalışacaksın ondan sonra da “imam nikahı yaptırmadı” diye hayıflanacaksın.

Laik sistemin verdiği olanaklarla iş hayatına girip ekonomik özgürlüğü elde edeceksin, erkeğin on adım gerisinde değil de yanında ya da önünde yürüyeceksin,sonra da dönüp şeriatın imam nikahına hevesleneceksin. Hem de namaz kılma ve oruç tutma gibi İslam’ıntemel şartlarını bile bile yerine getirmeyerek.

Biri bana söylesin Allah aşkına, bu düşünce neyin kafası?

İmam nikahının asıl amacı zinayı önlemek ve topluma bu evliliği duyurmak, yani cinsel birleşmeyi zinadan çıkarıp, dinen uygun hale getirmektir. Medeni Kanuna göre yapılan resmi nikahın amacı ise hem evliliği toplum içinde meşrulaştırmak hem de kadınının ekonomik ve sosyal haklarını hukuken koruma altına almaktır.

Bu kadınların bilmesi gereken şey; imam nikahının gizli yapılmadığı. Laik sistemde kadınları korumak amacıyla resmi nikah öncesi imam nikâhının yasaklanması nedeniyle halkın bunu gizli tuttuğu.

Bilmeleri gereken bir diğer husus ise; nikahta, “imam bulundurulacak” diye bir şartın hiç olmadığı ve şeriata göre iki kadının şahitliğinin geçerli olmaması nedeniyle şahitlerden birinin mutlaka erkek olacağı.

Öte yandan; imam nikahının kaydı kuydu yoktur.

İmam nikahında“mehir” denilen bir de başlık parası vardır. Yaninikah sırasında kadına bir malmış gibi “bedel” biçilir. Ancak boşanma sırasında ne damat ne gelin ne de şahitler verilen sözleri hatırlarlar. Şahitler öldüyse vay geldi gelinin haline.

Üstelik imam nikahıyla evlenenler de hiçbir zaman şeriata göre boşanmazlar. Kocası üç defa “boşol” deyince hiçbiri kendilerini boşanmış saymazlar. Soluğu Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde alırlar.

Eeeeee… Siz Allah’ı mı yoksa kendinizi mi memnun etmek için “imam nikahı” istiyorsunuz?

Canın istemezse namaz kılmaz, oruç tutmaz, zekat vermez, hacca da gitmezsiniz. Yani Müslümanlığın beş şartını yerine getirmeyince hiç mi hiç rahatsız olmazsınız. Ama imamın karşısında oturup nikahınızı yaptırmayınca dinen kendinizde eksiklik hissedersiniz.

Kendinizi bu şekilde mi Müslüman farz ediyorsunuz? Ya o yolu ya da bu yolu seçeceksiniz. İşinize geldiği gibi hem onu hem de bunu değil.

AK Parti Hükümeti son düzenlemeleriyle dini nikahı da yasal hale getirmesiylekadınları bu ikilemden kurtarmış oldu. Artık Medeni Hukuk zırhında resmi evraklarıyla isteyen imamın karşısında, isteyen belediye memurunun karşısında nikahını kıydıracak sonrasında da “imam nikahım yok” diye sızlanmayacak.

Rüzgar Kız

Siyasetcafe.com