'Kırmızı ibikli küçük tavuk' hikayesi
Sevgili okurum, memlekette ekonomi ile ilgili ses yükseltmeyen neredeyse kimsenin kalmadığı şu günlerde bu sefer bir hikâye ile karşındayım.
Sen "Şöyle olsa böyle olurdu… Böyle olsa şöyle olurdu…" diyenlere çok kulak asma.
Çünkü memleket ekonomisi adeta çetrefilli bir hikâyeye döndü.
Kaldı ki memlekette hikâyemizin başkahramanı gibi “Kırmızı ibikli küçük tavuk” yerine kondu.
Lafı çok uzatmayayım buyurun hikâyeye:
★★★
Kırmızı ibikli küçük tavuk gezinirken buğday tanesi bulur, o buğdayı tarlaya ekebilmek için çiftlikteki öbür hayvanlardan yardım ister.
Ördek “Sen buğdayı falan boşver, sana kahve tohumu satayım, acayip para kazanırsın, istediğin kadar buğday alırsın.” der.
Karga “Sen buğday yerine kahve ek, nasıl satarım diye merak etme, ben senin adına pazarlarım.” diye seslenir.
Fare iyice cesaretlendirir, “Buğdayla uğraşma, kahve ekebilmen için istediğin kadar borç vereyim, ufak ufak ödersin.” diye akıl verir.
Bizim Kırmızı İbikli Küçük Tavuk'un aklına yatar bu durum.
“Kahve üretiminden anlamam ki, nasıl yapacağım?” diye sorar.
Ördek “Sana gübre satayım, çok çabuk büyür.” der.
Karga “Böceklerden korumak için ilaç satayım.” diye seslenir.
Fare gene finansal açıdan yaklaşır, “Gübre ve ilaç alabilmen için sana istediğin kadar borç vereyim, ufak ufak ödersin.” diye akıl verir.
Neticede hasat vakti gelir.
Kırmızı İbikli Küçük Tavuk “Şimdi ben ne yapacağım bu kahveyi?” diye sorar.
Ördek “Paketlemek için benim fabrikama getirebilirsin.” diye akıl verir.
Karga “Kusura bakma, herkes kahve ekti, fiyatlar acayip düştü, senin kahve beş para etmez.” diye seslenir.
Fare ise “Borcunu öde artık!” der.
Kırmızı İbikli Küçük Tavuk, ibiğini kaptırdığını fark edince...
“Aç kaldım, ekmek verecek yok mu?” diye ağlar.
Ördek “Ekmek kolay da, alacak paran var mı?” diye sorar.
Karga “Herkes kahve ekti, buğday karaborsaya düştü, kusura bakma, istersen ekmek yapman için sana ithal buğday tohumu satayım” der.
Fare ise avukatıyla gelir, “Borcuna karşılık tarlanı haczetmek zorundayım, uslu tavuk olursan artık benim olan tarlamda yevmiyeyle çalışıp buğday yetiştirmene izin veririm.” diye akıl verir.
Şimdilerde maalesef, kırmızı ibikli küçük tavuk, eskiden kendisine ait olan tarlada ırgat olarak çalışıyormuş.
Yevmiyeyi almaya gittiğinde, Ördek, Karga ve Fare'nin aslında senelerdir şirket ortağı olduklarını öğrenmiş.
★★★
Eee böyle bu işler sevgili okurum.
Dünyanın en bereketli topraklarına sahip olabilirsin,
Kendi kendine yeten yedi mucizevi ülkeden biri de olabilirsin…
Kafayı kullanmazsan seni “Kırmızı İbikli Küçük Tavuk” yaparlar.
Ekonomini de hikâyeye çevirir, bırakıverirler…