Kardeşini zehirleten padişah!
Osmanlı’nın 8. padişahı 2. Bâyezid, Safevî Hükümdarı Şah İsmail’e gönderdiği mektupta nasihatte bulundu:
‘Mezhep anlaşmazlıkları Müslümanların başına beladır. Ümmeti birbirine düşman yapar. Gayrimüslimlere karşı İslam’ı zayıf düşürür.’
‘Adalet yolundan ayrılma! Adil davranırsan, Hindistan ve Türkistan halkları da sana bağlanacaktır. Hakşinas olduğun, mezhep ayrımcılığı yapmadığın takdirde Osmanlı’nın desteği de yanındadır. Böyle hareket etmezsen, İran güç kaybedecektir!’
Venedik Cumhuriyeti’nin İstanbul Konsolosu Andrea Gritti, merkeze gönderdiği mektubunda, Sultan Bâyezid-i Sâni’yi betimledi: ‘Uzun boylu, esmer/kara yağızdı. Daima meşgul izlenimi verir ve tasalı görünürdü. Felsefeyle ilgilenir, kozmografya konularını da çok iyi bilirdi. Az yemek yer, içki içmezdi. Camileri dolaşır, fakirlere bol sadaka dağıtırdı. Ata binmekten hoşlanırdı. Nikris - ‘gut’! - hastalığı yüzünden sık ava gidemezdi!’
Kırım Hanı Mengli Giray'ın, II. Bayezid'in huzuruna çıkması
- 2. Bâyezid, Babasının 2 Tablosunu Kaldırttı… -
Üstad tarihçi Reşat Ekrem Koçu’nun 2. Bâyezid tasviri daha farklıydı: ‘Uzun boyluydu, son derece güzeldi. Buğday ten üzerine koyu kumral saçlı, aynı renk sakallıydı. Sofu yüzünü ‘sünnet-i seniye’ye uygun kesilmiş sakal süslerdi. Koyu gözlerinin elâ bakışı temiz ve merdaneydi. Sağ yanağında iri ben vardı.’
‘Dönem tarihçilerine göre, Fatih Sultan Mehmet’in ünlü ressam Gentile Bellini tarafından çizilen resmi ile Nakkaş Sinan Bey’in fırçasından çıkan gül koklayışını betimleyen portresini asılı oldukları yerden kaldırtmıştı!’
‘Sultan Bâyezîd-i Velî’ diye de bilinen 2. Bâyezid’in babası Sultan 2. Mehmet’ti. Bazı tarihçilere göre annesi - ‘Arnavut’,veya ‘Fransız’ asıllı olduğu iddia edilen! - Emine Gülbahar Hatun’du. - Diğer bir sava bakılırsa validesi - Türk kökenli! - Sitti Mükrime Hatun’du! - Gülbahar Hatun, 2. Mehmet’in haremine 1446’da girdi. 2 yıl sonra da Şehzade Bâyezid’i doğurdu. ‘Rum’ ve ‘Çerkez’ orijinliği de isnat edile geldi! -
Cem Sultan, Rodos Şövalyelerinin Büyük Üstadı Pierre d'Aubusson'un ziyafetinde
Saray müverrihlerine göre 2. Bâyezid, ‘uzun boylu, geniş omuzluydu. Güçlü vücuda malikti. Yuvarlak yüzlü, ela gözlüydü. Cesurdu. Halim selim görünürdü. Dinine ve törelere bağlıydı.’
Bâyezid-i Sâni’nin doğum tarihi tartışmalıydı. Kimine göre Aralık 1447, kimine göreyse Ocak 1448’di. - 1450 diyen de vardı! - Edirne’nin Dimetoka ilçesinde, Eski Saray’da dünyaya geldi. 1457’de, kardeşi Şehzade Mustafa ile sünnet ettirildi. 7 yaşına bastığında, Amasya Valisi yapıldı. Şehir, kültür ve - geleceğin devlet adamları için! - eğitim/staj merkeziydi. Veliaht şehzadelerin deneyim kazanması için uygundu. Danışmanı Hadım Ali Paşa idi. Mirim Çelebi, Abdullah Efendi, Molla Selahaddin, Molla Abdülkadir, vb. dönemin ünlü ilim adamlarından dersler aldı. ‘Geleceğin padişahı’ gibi yetiştirildi! Arapça ve Farsça öğrendi. İtalyanca konuştuğu da rivayet edildi. Uygur Alfabesi’ni okuryazardı. Çağatay Lehçesi’ni inceliklerine kadar bilirdi.
- Şehzade Bâyezid Çevresinin de Etkisiyle Afyon Kullanmaya Başladı… -
Şehzade Bâyezid, Amasya’da tam 27 yıl kaldı. İl yönetiminden artan zamanında at bindi, av partilerine katıldı. Özellikle ava meraklıydı. Cins tazılara sahipti. Nikris/gut hastalığına yakalanınca hareketli hayatı terk etti. Bazı tarihçilerin rivayetlerine göre, şiire ağırlık verdi, halktan uzaklaştı, içki tüketti. Aynı döneminde ‘yasaklı madde’/‘afyon’ kullandığı ileri sürüldü. Etrafı ‘hazcı’ grup tarafından çevrildi. Amasya’daki yaşam tarzı, babası II. Mehmet’in kulağına kadar gitti. Sultan, işittiklerine öfkelendi. Veliaht’a mektup yazdırıp - derhal! - hayatını düzene sokmasını istedi. Şehzade özür diledi. Zayıflamak, şiddetli ağrılarından kurtulabilmek için uyuşturucu kullandığını iddia etti.
Safevî hükümdarı Şah İsmail'in İran kaynaklı resmi
Şehzade Bâyezid, zaman zaman babasının yönetimindeki seferlere de katıldı. 1473’de, Otlukbeli Savaşı’nda, Osmanlı Ordusu’nun sağ kanadına komuta etti. Muharebe deneyimini artırdı.
Fatih Sultan Mehmet, 3 Mayıs 1481’de, Gebze civarında savaş hazırlıklarına nezaret ederken aniden öldü. Sadrazam Karamanlı Mehmet Paşa, Şehzade Bâyezid ve Şehzade Cem’e haberciler yolladı. Saray Kapıcısı Keklik Mustafa, Bâyezid’in mektupçusuydu. Cem’in ulağı şanssızdı. 4 nala at koştururken, durduruldu. Vazifesini yapması engellendi. Anadolu Beylerbeyi Damat Sinan Paşa, Cem’e muhalifti. Havadisi geç duymasını, İstanbul’a zamanında ulaşamamasını sağladı. Haberciyi bekletti, emeline ulaştı. Sonra da kafasını vurdurdu!
Şehzade Selim'in 2 farklı resmi
İstanbul’da ise başka plan devreye sokuldu. 4 Mayıs 1481’de, Bâyezid yanlısı Yeniçeriler ayaklandı. Şehri baştan sona yağmaladılar. Şehzade Cem’i destekleyen Sadrazam Karamanlı Mehmet Paşa’yı öldürdüler. Bâyezid’in oğlu Şehzade Korkut’u ‘saltanat naibi’ ilan edip - vekâleten! - tahta oturttular. - Vasfi Mahir Kocatürk’ün ‘Osmanlı Tarihi’ndeki satırlarına göre, Şehzade Korkut, Fatih’in yanında ‘teminat olarak’ saklanırdı/tutulurdu! - Böylece Cem’in padişahlığına meydan vermediler!
- Bâyezid, Askerlerin Gönlünü Kazanmak İçin Kesenin Ağzını Açtı… -
Veliaht Bâyezid, haberi alır almaz yola koyuldu. Yanında 4 bin kişiyi bulan mahiyeti vardı. Amasya’dan İstanbul’a 9 günde ulaştı. 22 Mayıs 1481’de, oğlu Şehzade Korkut’tan saltanatı teslim aldı. Osmanlı’nın 8. padişahı sıfatıyla yetkilerini kullanmaya başladı. Babasının cenazesi defin için 15 gündür beklerdi. Baltacılar Kethüdası Kasım’ın beyanına göre cenazeden yayılan koku öylesine kesif ve ağırdı ki, yanına yaklaşılamazdı. Tedfin işlemini tamamlattı. Sultan Fatih’in cenaze namazını din âlimi Şeyh Vefa kıldırdı.
2. Bâyezit'in babası Fatih Sultan Mehmet'in 2 farklı tablosu
Sıra kendisini tahta çıkaran asker(ler)i memnun etmeye geldi. Kapıkulu neferlerine 3’er bin akçe cülus bahşişi verdirtti. Sadrazamı öldüren ve şehri yağmalayan askerler affedildi. Yeniçerilerin günlük harçlığını 5’er akçeye yükselttirdi. Vezirlere ve diğer yöneticilere geniş araziler, çiftlikler ve köyler ihsan etti(rdi).
‘2. Bâyezid’in babasını İranlı bir eczacıdan temin ettiği zehri kullanarak öldürttüğü de rivayet edildi!’ Ancak kesin belge/bilgi sunulamadı. Fatih Sultan Mehmet, gut hastalığını iyileştirmesi için önerilen eczayı kullanırdı. Bağırsakları gevşedi, hareketleri zayıfladı ve felç oldu. Son günlerini ağır acılar içinde kıvrandı. ‘Yine başka sava göre, İranlı eczacı da zehirlenerek ortadan kaldırıldı!’
- Şehzade Cem, Ağabeyinin Padişahlığını Kabul Etmedi… -
Şehzade Cem, ağabeyi Bâyezid-i Sâni’nin hükümdarlığına karşı çıktı. Taht mücadelesine girişti. Böylece Osmanlı Devleti için yeni süreç başladı. Cem Sultan, emrindeki 4 bin kişilik ordu ile İnegöl’e kadar ilerledi. Ayas Paşa’nın yönettiği birliklerle karşılaştı. Muharebeyi kazandı. Bursa’ya girip, hükümdarlığını duyurdu. Adına para kestirdi. Biat töreni düzenledi. Sonra da İstanbul’daki ağabeyine mektup gönderdi. İmparatorluğu 2 eşit parçaya bölmesini, kendisinin Anadolu’yu, biraderinin de Rumeli’yi yönetmesini önerdi. 2. Bâyezid ve devlet yöneticileri öneriyi ‘kabul edilmez!’ buldu. ‘Osmanlı’nın sonu gelebilirdi!’
Cem Sultan'ı Roma'ya davet eden Papa VIII. Innocentius
1481 Haziran’ının sonunda, Cem Sultan’a bağlı birliklerle 2. Bâyezid’in komutasındaki kuvvetler, Bursa’nın Yenişehir Ovası’nda karşı karşıya geldi. Şehzade Cem yenildi. Konya’ya çekilmek zorunda kaldı. Oradan da Tarsus’a intikal etti. Daha sonra Mısır’daki Memlûk Sultanı’nın davetine uydu. Kahire’de büyük coşku ile karşılandı. Hükümdar gibi misafir edildi. Hac farizasını yerine getirmek için Mekke’ye gitti. ‘Hacı’ oldu! 2. Bâyezid, kardeşinin davranışlarından son derece rahatsızdı. Rivayete göre ‘rüşvet’ dahi önerdi! ‘Padişahlık iddiasından vazgeçerse 1 milyon akçe verecekti!’ Ama teklif ilgi görmedi.
Sultan 2. Bâyezid'in yaptırdığı kendi adını taşıyan camiinin 1880'da çekilmiş fotoğraf
Cem Sultan, Memlûklar’dan askeri destek de sağladı. Kahire’ye sığınan Karaman Beyliği’nin sabık yöneticileri de harekâta omuz verdi. Ordu hazırlandı ve sefere çıkıldı. 27 Mayıs 1482’de, Cem Sultan komutasındaki ordu, Konya’yı muhasara etti. Abluka sürerken Osmanlı kuvvetleri yetişti. 2 silâhlı güç, Akşehir Ovası’nda karşılaştı. Şehzade Cem yine yenildi. Savaş alanından çekildi. 2. Bâyezid, kardeşine Kudüs’de yaşamasını önerdi. Kendisine alıştığı hayatı sürdürmeye yetecek tahsisatı bağlamayı da vaat etti. Ama teklifi kabul görmedi. ‘Cem, kontrol altına girmeyi reddetti!’
- Şehzade Cem, Rodos Şövalyelerini Kullanabileceğini Sandı… -
Cem Sultan, - davet üzerine! - yandaşları ile Rodos’a ulaştı. 29 Temmuz 1482’de, adaya ulaştı. Rodos Şövalyelerinin Büyük Üstadı Pierre d'Aubusson tarafından görkemli törenlerle karşılandı. - Güçlü müttefik edindiğini sandı! - Rumeli’ye geçerken, Şövalyelerin donanmasını kullanacaktı. Aksine kaderine boyun eğecek, ülkesine geri dönemeyecekti. ‘Cenazesi gele(bile)cekti/getirile(bile)cekti!’
Bâyezid ile Cem’in kavgası sürerken, Otranto Kalesi elimizden çıktı. Sultan 2. Bâyezid, Gedik Ahmet Paşa’nın yanında yedek kuvvetle İtalya’ya dönmesine izin vermedi. Kaledeki askerler, Napoli Krallığı kuvvetlerine teslim oldu. ‘Kraliyet tebaası tüccarlara ticaret serbestîsi tanınınca, esirler kurtarılabildi!’
Şehzade Cem Roma'dayken
Sultan 2. Bâyezid, Cem Sultan’la kavgasını - gündeminin! - ilk sırasına aldı. Avrupa ile diplomatik ilişkileri önemsedi, - gerekli görmedikçe! - savaştan kaçındı.
Cem Sultan, Papa VIII. Innocentius’un ısrarlı davet(ler)i üzerine Roma’ya geldi. Sultan 2. Bâyezid, durumdan hoşlanmadı. Kardeşi ile arasındaki taht sorununun uluslar arası arenaya taşındığını gördü. Papa, çatışmadan yarar sağlamayı umardı. Kendisine gelen istihbarat raporlarına göre Papa, ‘Şehzade Cem’i Hıristiyanlığa davet edecekti. Çağrısı kabul görürse, Osmanlı Tahtı’na çıkması için her türlü desteği sağlayacaktı!’
Cem Sultan'ın gençliğine ait iki farklı resmi
- Cem Sultan, Vatikan’da Papa Karşısında Eğilmedi… -
14 Mart 1482’de, Vatikan Sarayı tarihi nadir günlerinden birini yaşadı. Papa, merasim elbiselerini giymişti. Cem Sultan’ı hükümdar gibi karşıladı. Ülkedeki elçiler, kardinaller, kıdemli papazlar törende hazırdı. Bütün davetliler, Cem’in hareketlerini izlerdi. Rutin protokole göre huzura çıkan konuk(lar), saygı ile ilerler, Papa’nın eteğini ya da ayaklarını öperdi. Cem’e yapması gereken anlatıldı. Ama prosedür reddedildi. Tercüman, hiç olmazsa selâm verip başını hafifçe eğmesini talep etti. Yine beklenti gerçekleşmedi. ‘Şehzade haysiyetinden ve şahsiyetinden ödün vermedi!’ Sonra İtalyanca konuştu:
‘Benim beklentim yok! Sizin gibi Papa’dan bağışlama da istemem… Sadece Allah affeder! Müslüman’ım, hiçbir kulun önünde de eğilmem! Hapsederek direncimi kırmayı denediniz. Sonra da kabulü haber verdiniz!’
Cem, tavrını değiştirmedi. Papa’nın yanına kadar yürüdü. Selâm vermekle yetindi. Muhatabınca saygı ile kucaklandı.
Saray tarihçilerine göre Sultan II. Bâyezid, ‘Rodos Şövalyelerine ve Papa’ya, Cem Sultan’ı kontrol altında tutmaları karşılığında her yıl 45 bin duka altın fidye ödedi!’
Papa VIII. Innocentius, Cem Sultan’ı kullanmayı başaramadı. 1492’de öldü, planları gerçekleşmedi. Şehzade, bir süre rahat etti. Fakat Fransa Kralı 8. Charles, ‘etkin silah’ı elde etmeyi planla(r)dı. 26 Ocak 1495’de, ordusunun başında Roma’ya yürüdü. Cem’in kendisine verilmesini istedi. Teslim de aldı. Rivayete göre yeni Papa, ‘kıymetli koz’u bırakmayı düşünmedi ama ‘zor oyunu bozdu’!
Sultan 2. Bâyezid'in av düşkünlüğünü anlatan minyatür
- Cem Sultan’ı Özel Berberi Zehirledi… -
Cem Sultan, 25 Şubat 1495’de, hayatını yitirdi. Bazı tarihçilere göre talihsiz Şehzade, Roma’dan ayrılmadan - Papa VI. Alexander’nın emriyle! - zehirlendi. Cem Sultan, hamama her girişinde başını ustura ile kazıtırdı. Reşat Ekrem Koçu’nun yazdıklarına göre, ‘Sultan Bâyezid’in Roma’ya görevli gönderdiği Kapıcıbaşı Mustafa Bey, Cem’in özel berberini para vererek elde etti. Berber de Papa’nın emrettiği operasyonu zehirli ustura ile tamamladı!’ ‘Bazı tarihçiler şerbetine zehir katıldığını da iddia edecekti!’
2. Bâyezid, kardeşinin ölüm haberini duyunca çok üzüldü. Bütün ülkede 3 gün süreyle yas tutulmasını emretti. Camilerde, Cem Sultan’ın gıyabi cenaze namazı kılındı. Saray müverrihlerine göre Sultan Bâyezid-i Evvel, biraderi için fakirlere 100 bin akçe sadaka dağıttırdı.
Cem Sultan’ın cenazesi uzun ve zorlu süreçten sonra ülkeye getiril(ebil)di. Tam 4 yıl beklenildi. Tahnit edilmiş cesedi taşıyan gemi, 1499’da Osmanlı sularına girdi. Mudanya’da demirledi. Talihsiz Şehzade’nin naaşı Bursa’ya götürüldü. Muradiye Camii’nin haziresindeki türbede, kardeşi Şehzade Mustafa’nın yanında toprağa verildi.
- Cem Sultan’ın Ailesinin de Yüzü Gülmedi… -
Cem Sultan’ın ailesi de benzer talihsiz kader(ler)i paylaştı. Şehzade’nin 2 kızı ve 3 oğlu vardı. Oğlu Şehzade Abdullah ile adı bilinmeyen kızı çok küçük yaşta öldü. Büyük oğlu Şehzade Oğuzhan, İstanbul’da Topkapı Sarayı’ndaydı. Babasıyla gitmemişti. Şubat 1483’de, 9 yaşındayken, - rivayete göre! - amcası Sultan Bâyezid-i Sâni’nin emriyle boğduruldu. ‘Büyüdüğünde taht üzerinde hak iddia etmesinden, devletin başına bela açmasından,’ korkuldu.
‘Babasının izinden gidebilirdi!’
Osmanlı döneminde berberlik yapan esnaf resmi
Şehzade Cem’in Mısır’da kalan 2 kızından Gevher Melike Sultan, İstanbul’a döndü, 1505’de vefat etti.
Şehzade Murat, Cem Sultan’ın hayatta kalan tek oğluydu. Babası ile Rodos’a geldi. Adaya yerleşip İtalyan asıllı Maria Concetta Doria adlı hanımla evlendi. Din değiştirdi, Hıristiyanlığı seçti. Vaftiz edildi, ‘Pierre’ adını uygun buldu. Papa VI. Alexander tarafından kabul edildi. Kendisine ‘prens’ unvanı verildi. Roma Senatosu da ‘vatandaşlık’ hakkı tanıdı.
Şehzade Murat ya da yeni ismi ile Prens Pierre, Rodos’a döndü. 2 kızı ve bir oğlu oldu. 1522’de, Kanuni Sultan Süleyman’ın komutasındaki kuvvetler adayı muhasara edince, Rodos Şövalyeleri’nin yanında savaştı. Fethin ardından esir düştü. Kimliği ortaya çıkınca, kendisi ve oğlu infaz edildi. Öldüğünde 48 yaşındaydı. Karısı ve 2 kızı İstanbul’a gönderildi.
Sultan 2. Bâyezid'in iki farklı dönemini yorumlayan Batı kaynaklı resimler
İtalyan kaynaklarına göre Cem Sultan, uzun boylu, yuvarlak yüzlü, mavi gözlü, iri kirpikli, doğan burunlu, küçük kulaklıydı. Daima perdahlanmış hafif sakallıydı. Az tombul, hareketli ve ciddiydi. Cesur, atılgandı. Yüksek tecrübede savaş adamıydı. Davranışları ve hareketleri kibardı, son derece ölçülüydü. Şehzade Cem, ‘Sultan’ unvanını hak eden nadir kişilerdendi. ‘Babası Fatih Sultan Mehmet gibi Rönesans hareketinin ve getirdiği resim sanatı anlayışının etkisindeydi!’ Kendi portresini çizdirdi. Ünlü ressam Pinturicchio’nin - Bernardino di Betto Betti! - Papalık yetkililerinin de bulunduğu ünlü tablosunda Cem Sultan da yer aldı!
- 2. Bâyezid, Müslümanları ve Yahudileri Endülüs’den Çıkardı… -
1492’de, Endülüs Müslümanları, Osmanlı Devleti’ne elçi yollayıp yardım talebinde bulundu. Sultan 2. Bâyezid, Kemal Reis komutasındaki donanmayı İspanya’ya gönderdi. Osmanlı leventleri sadece Müslümanları değil, Yahudileri de kurtardı. 150 bini aşkın Musevi, Osmanlı topraklarına getirildi. İstanbul, Selanik, İzmir gibi çeşitli şehirlerde iskân edildiler.
Müverrihlere göre 2. Bâyezid, - gerektiğinde! - savaştan kaçınmadı. 5 büyük sefere - ‘sefer-i hümayun’a! - çıktı. Başkomutanlık yaptı. Karadeniz, Türk gölü haline geldi.
24 Temmuz 1484’de, Akkerman’ı kuşattı. Kale, 9 Ağustos’ta teslim oldu. Bâyezid-i Sâni’nin seferine, ilk defa Kırım Hanlığı askerleri de - Mengli Giray Han komutasında! - iştirak etti.
Fırat Nehri ile Toros Dağları, Osmanlı ile Memlûk arasında sınırdı. 2. Bâyezid döneminde, Çukurova ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi, - Memlûk müttefiki! - Ramazanoğulları Beyliği’nin kontrolündeydi. Bölgenin diğer önemli gücü: Osmanlı yanlısı Dulkadiroğulları’ydı. Görünürdeki huzur ortamına karşın, her iki devlet arasında alttan alta rekabet söz konusuydu. ‘Taraflar kendilerini üstün görürdü!’
Sultan 2. Bâyezid'in Batılı bir ressam tarafından yapılmış portresi
Hilafet, Kutsal Emanetler ve ‘Mukaddes Şehirler’, Memlûk kontrolündeydi. Hac yolculuğu da denetimlerindeydi. Dolayısıyla bakış/görüş açılarına göre, ‘İslâm dünyasının lideriydiler’! Osmanlı’nın Anadolu’dan ve Balkan’dan gelecek hacı adayları için bazı kolaylık istemlerine olumsuz baktılar. ‘Hükümranlık haklarına saygısızlık,’ diye değerlendirdiler. Özellikle de 2. Mehmet’in, ‘Hicaz Su Yolları’nın onarılması, hacı namzetlerinin can güvenliklerinin sağlanması, konaklama imkânlarının iyileştirilmesi’ taleplerini yersiz/lüzumsuz buldular. Bir adım ilerleme sağlamadılar. Oysa Osmanlı, İslâm dünyasının en büyük, en güçlü devletiydi! Memlûk Devleti de, tarihi bağların ve coğrafi konumunun sağladığı üstünlüğe güvenirdi. Sina Çölü’nün aşılamayacağına inanılırdı. Ahalisinin büyük çoğunluğu Arap’tı fakat yönetim, ordu ve komuta kademesi Türk’tü!
- Osmanlı İle Memlûk Arasında 6 Yıl Süren Savaşlar… -
Osmanlı ile Memlûk arasındaki rekabet, 1485’te sıcak çatışmaya dönüştü. Aralıklar halinde 6 yıl sürdü. Çukurova, binlerce Müslüman askerin kanıyla sulandı. Savaşın sebebi yine Osmanlı’nın hac yolu hakkındaki talepleriydi. Şam - Hicaz güzergâhını takip eden Osmanlı tebaasına mensup hacı adaylarına yapılan kanlı tecavüzlerin önlenmesiydi. Bedevi Arap çeteleri, hac kervanlarına saldırır, kıymetli eşyaları çapullardı. Eli silah tutanlar ve yaşlılar öldürülür, genç kızlar ve güzel kadınlar da kaldırılırdı! Diplomatik girişimler sonuç vermedi. Memlûk yetkilileri de, çölden geçinen soyguncu çeteleri karşılarına almak istemedi.
Savaşa giren Osmanlı Ordusu'nu galeyana getiren askeri bandoyu - Mehter! - betimleyen minyatür
2. Bâyezid, Memlûk Sultanı’na bir mektup iletti. Rodos Şövalyeleri’ne sığınan Cem Sultan’ın Kahire’de kalmaya devam eden ailesinin teslimini istedi. Sultan Kansu Gavri, dileği geri çevirdi.
Osmanlı ile Memlûk arasındaki sorunlar çözülmeyince, savaş kaçınılmaz oldu. Yavuz’un kararlı hamlesine kadar da, mevzi şekilde sürdü.
1491’de, Osmanlı-Memlûk Barış Anlaşması imzalandı. 2 hanedan arasında akrabalık tesis edildi. 2. Bâyezid’in önerisi ile Memlûk Şehzadesi Nasır Muhammed ile Şehzade Cem’in kızı Ayşe Sultan evlendi.
- Kristof Kolomb, İstanbul’a Gelip 2. Bâyezid’den Destek Talep Etti… -
Sultan Bâyezid-i Sâni’nin ilginç/farklı konukları da oldu. 1484’de, ünlü kâşif Kristof Kolomb - Christopher Columbus! - İstanbul’a geldi. Sultan ile görüşüp bazı taleplerini iletti. Yanında papaz da getirmişti! Müverrihlere göre, ‘inançlı Hıristiyan, güvenilir denizci imajı çizmek/yerleştirmek düşüncesindeydi!’ 2. Bâyezid’e keşfedilmemiş kara parçalarından ve el sürülmemiş zenginliklerden söz etti. Kendisine büyük gemiler tahsisini istirham etti. Sultan adına yeni ülkelere ulaşacak, ele geçirdiği her türden kıymetli maden ve ziynet eşyasını getirecekti. Osmanlı Sultanı, Kolomb’u dinledi ama önerisini değerlendirmeye almadı.
Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet sefer yollarında
Kolomb, görüşlerini inatla savundu. Sonunda projelerini realize etti. Atlas Okyanusu’nu 4 defa geçip, yeni topraklar keşfetti. Bir çatışma anında, Osmanlı’nın namlı denizcisi Kemal Reis’e esir düştü. Fidyesini ödeyip hürriyetine kavuştu. Keşfettiği kara parçalarının haritalarının örneklerini de verdi.
Sultan 2. Bâyezid döneminde, Osmanlı Donanması iyiden iyiye güçlendi. Venedik ile denk hatta baş eğdirecek duruma geldi. Düşmanlarını rahatsız etti. Venedik, Fransa ile ittifak edip, Osmanlı’nın denizlerdeki gücünü dengelemeye/kırmaya çalıştı. İstanbul, karşı atakta bulundu. 2 ülkenin vatandaşı tüccarları tutuklattı, mal varlıklarına el koydurdu. Ve 4 yıl sürecek savaş patladı. Donanma üstünlüğünü gösterdi. İttifak ülkeleri anlaşmak zorunda kaldı.
Savaşa giren Osmanlı Ordusu'nu galeyana getiren askeri bandoyu - Mehter! - betimleyen minyatür
Yazının Birinci Bölümünün Sonu…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.