Ahmet YILDIZ

Ahmet YILDIZ

KARABAĞ SAVAŞI'NIN AYDINLIK YÜZÜ: HİKMET HACIYEV

KARABAĞ SAVAŞI'NIN AYDINLIK YÜZÜ: HİKMET HACIYEV

Azerbaycan tarihinde önemli yer tutacak ve asırlar boyu kuşaktan kuşağa anlatılacak Karabağ'ı Ermeni işgalinden kurtaran "44 gün savaşı" hakkında herkes, "kazananlar-kaybedenler" listesi yayınlıyor.

Bir liste yazmaya niyetimiz yok ancak 44 gün süre içerisinde gördüğümüz en büyük "olay" Türk ve Azerbaycan halkı arasında suni olarak yaratılmış -kimi yerlerde haklı nedenleri olan- ama çoğunlukla "içimizdeki düşmanlar" tarafından alttan alta körüklenmiş güvensizliğin yıkılmış olmasıdır.  

İki halk ve devlet aygıtının tüm çarkları arasındaki güven, aralarındaki bütün çalı çırpıyı silip süpürerek bir daha kaybolmamak üzere pekişti.

ŞİMDİ GÖREV ENTELEKTÜELLERDE

Bu anlamda, "Karabağ Savaşı" Türkiye ve Azerbaycan entelektüelleri arasında yeni bir bakış açısı gereksinimini de ortaya çıkarmıştır. 

Her iki ülkenin entelektüelleri, "Batılı" düşünce akımlarından elbette yararlanarak ama onun hegemonyasından bağımsız olarak, yüz yılın hemen hemen hepsi Bakü/Azerbaycan kökenli düşünür atalarımızın yolunda özgün düşüncelerle, yeni bir ufukla işe başlamaları gerekiyor.

Rusya ve İran arasında onuruyla bağımsız kalmaya çalışan ve bu şartlara rağmen "Çağdaşlaşmak", "Türkleşmek" ve "İslamlaşmak" gibi çok büyük ve zor ülküyü üç renk vererek bayrağına alan Azerbaycan'ın yetiştirdiği sanatçılar ve düşünürler her çağda iz bırakmıştır.

Geriye doğru gidersek, Zümrüd Kuluzade'den Ahmet Ağaoğlu'na, Neriman Nerimanov'dan Mehmet Emin Resulzade'ye, Üzeyir Hacıbeyli'den Mirza Feteli Ahundov'a kadar, hatta Nizami Gencevi'den büyük bir Türk düşünürü şair Fuzuli'ye kadar önemli öncüllerini yeniden değerlendirmek gerekiyor. 

Türklerin bugün belki de tıpkı 9. yüzyıldaki gibi kendi sınırlarından taşan dinamiğiyle karşı karşıyayız.  1000 yıl önceki dinamiği yüzyılın başındaki siyasi, entelektüel gelenek ve ufka eklemleyerek kendimizle hesaplaşmak, Prof. Dr. Kemal Üçüncü'nün belirttiği gibi, "geçmiş, şimdi, gelecek tahayyüllünü yeniden üreterek üniversal niteliğine tekrar kavuşmak" durumundayız. 

HİKMET HACIYEV

Ancak bu derin konu başka yazı/ların konusudur. Şimdi söz etmek istediğim,  "44 gün savaşı"nda Türkiye'de ve Azerbaycan'da halkın sevgisini kazanan -"Azerbaycan Respublikası Prezidentinin kömekçisi"- Cumhurbaşkanı Yardımcısı Hikmet Hacıyev'dir.

Cephede süren kora kor savaşın yanında esas mücadele uluslararası alanda "basın ve halkla ilişkiler"deydi.

Savaşın ilk günlerinin belirsizliği ve kızışmışlığında soğukkanlı, ne dediğini bilen, kendine güvenli, maddi olgularla uluslararası hukuğun öğretileri doğrultusunda açıklamalar yapan Hikmet Hacıyev, istisnasız  iki ülke halkının gönlünde taht kuran kişiydi.

Rahatlatıcıydı, cesaret vericiydi.

Paldır küldür hareketler yapan, dağ adamı görünüşlü Ermeni yöneticilerinin yanında Azerbaycan'ın pırıl pırıl, çağdaş, yiğit, aydınlık yüzüydü. 

"Sosyal medya"yı ve basın yayın organlarının tüm araçlarını ustaca kullanarak önemli bir görev yerine getirdi.

Elbette iki ülke lideri tanınıyordu; onlar başka. Ancak Hikmet Hacıyev en azından Türkiye'de bilinmeyen bir kişiydi.

HİKMET HACIYEV KİMDİR?

Kâh Ermenistan füzelerinin yaktığı yıkıntılar arasında gezinerek halkın yardımına koşarken, kâh savaşın en şiddetli anında Cumhurbaşkanlığından canlı açıklama yaparken, kâh Türk televizyonlarına gece yarılarına kadar bıkmadan yorulmadan ayrıntılı açıklamalar yaparken gördüğümüz Hikmet Hacıyev'i aslında Azerbaycan halkı yakından tanıyor.

Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı'nın ağır görevlerini savaş süresince anlatımı ve açıklamalarıyla rahatlatan ve herkese umut veren genç Hacıyev, Azerbaycan'da sevilen bir yönetici. Bakülü dostlardan edindiğim kadarıyla işine bile yürüyerek giden, otomobili olmayan  alçak gönüllü, sevecen, halktan bir yönetici.

"Hikmet Ferhad oğlu" Hacıyev, 15 Ekim 1979 yılında Nizami Gencevi'nin memleketi Gence'de doğmuş, orta öğrenimini aynı kentte tamamlamış. (Gence'nın adını silmek için Sovyet yönetimi  çok uğraşmış. Üç kez adını değiştirmiş; Yelizevetopol, Yelenedorf en son Kirovabad adını vermiş ama Gence şimdi Nizami Gencevi'nin adını taşıyor gururla.) 

Hacıyev eğitimini Bakü Devlet Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler okumuş, Hukuk Fakültesi'nde yüksek lisansını tamamlamış.

NATO Savunma Koleji, George Marshall Güvenlik Araştırmaları Merkezinde okumuş. Brüksel'de Université libre de Bruxelles Üniversitesi'nden mezun olmuş.

Hikmet Hacıyev 2000 yılından beri Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı'na girerek çeşitli birimlerde çalışmış. 

2011 yılından bu yana Kahire'de  Azerbaycan Büyükelçiliği Müsteşarlığı ve Ağustos 2013'te Kahire Azerbaycan Cumhuriyeti Büyükelçiliğine danışman olarak uzun süreli dış hizmet görevini tamamladıktan sonra Dışişleri Bakanlığı'na dönmüş.

Eylül 2013'ten itibaren Dışişleri Bakanlığı'nda daire başkanı olarak çalışmış. 2014-2018 yılları arasında Azerbaycan Dışişleri Bakanlığı Basın Yayın Müdürlüğünü yürütmüş. 

Azerbaycan devleti Hacıyev'in çalışkanlığını ve yeteneğini hemen görmüş ve onu 9 Temmuz 2018'de "Diplomatik Hizmette Üstün Hizmet Madalyası",  9 Temmuz 2019'da ise 2. dereceden "Anavatana Hizmet" nişanı ile ödüllendirmiş. (Azerbaycan'daki bu gelenek bizde ne yazık ki yok; bizde yetenekli olanın önünü kesmek adeti olduğu için belki de!) 

Bu ödül sonucu da Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcılığına kadar yükselmiş.

Genç Hacıyev Rusça, Türkçe, İngilizce ve Fransızca biliyor.   

"44 günlük savaş"ın cephedeki şehit ve gazilerini anarken savaşın Bakü'deki kahramanlarından Hikmet Hacıyev'e bundan sonraki siyasal yaşamında başarılar diliyoruz.

 

Ahmet Yıldız

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet YILDIZ Arşivi