Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

HENDEK!

HENDEK!

HENDEK!

 

Düşünün sizi bir binaya kapadılar...

Bu binada haram, günah mefrumu yok... bir bakıma cennet.

Ne isterseniz, nefsiniz neyi çekerse var.

Dedilerki, burada yaşayacaksın ama bir şartla!

Burada yaşadığın sürece tuvalete çıkman yasak.

Tuvalet ihtiyacın gelirse dışarı çıkacaksın.

Dışarı çıkıncada hakkını kaybedersin.

Sizce oraya kaç gün dayanabilirsiniz?


Bu soruyu biraz düşünün ben başka bazı konulara değineceğim ve sorunun cevabını en sonda vereceğim...


HDP=PKK Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Moskova'da Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov'la görüşeceğini açıklıyarak şunları söylüyor:

“Biz Rusya`da etkiliyiz, gücümüzü kullanmak istiyoruz. Sorun yaşayan insanlara yardımcı olmak isteriz. Türk pasaportu olanlarla yardımcı olmak istiyoruz. Moskova’da temsilcilik de açacağız.”

Adam sormaz mı…Bu bir parelel devlet yapı mantığı değil midir?

Yiğit sormaz mı…Siz neden Rusya`da bu kadar etkilisiniz?

Vicdanı olan sormaz mı…Rusya neden size temsilcilik açtırıyor?

Bu arada Demirtaş`la aynı zaman dilimi içerisinde ermenistan cumhurbaşkanıda Rusya`da olacak..

Bu neyin işareti?

Rusya kendisine sadaketle bağlı olanları  ayağına çağırıyor ve yeni görevlerni tebliğ ediyor…

Bu görüşmelerden sonra ne mi olacak?

Bakın göreceksiniz Demirtaş ve saz arkadaşları hendek siyasetlerinde boğulacaklar ve bir sure sonra Türkiye`nin Güney Doğusunda bir Kürt Devleti kurduklarını açıklayacaklar, bu devleti ilk tanıyan da  Rusya olacak.

Bu devletin kurulması için Demirtaş ve saz arkadaşları uzunca bir süredir mücadellerine devam etmektedirler…

Bu mücadellerini güya Türkiye Devletine ve halkına değil de, AKP`nin faşizan tutumuna yaptıklarını sürekli söylerekte hedef şaşırtmaktadılar.

Nitekim Demirtaş son söylemlerinde bunu şu cümlelerle dile getirdi;

 

HDP hem parti programında hem seçim beyannamesinde, hem parlamentoda Türkiye'nin yönetim biçiminin ne olması gerektiğini söylemiştir. O da öz yönetimdir. Hükümetin bir iç savaş görüntüsünün çok ötesine giden bu işgal tutumuna karşı bir tutum içindedir partimiz. AKP hükümetinin bugün Kürt halkına karşı açmış olduğu savaşta Kürt halkının yanındadır. Bunun meşru, haklı tarihsel gelişmeleri uzun uzun ifade edildi.”

Adam olan sormaz mı, ulan sen ne içiyorsun?

Orada AKP silahlı kuvettleri ile HDP silahlı kuvvetleri mi savaşıyor?

Sen hangi Kürt halkının temsilcisisin?

Eline silah alan, hendek kazan, kendi komşusuna kurşun sıkandan değil KÜRT, insan bile olamaz.

“Hendek” derken aklıma şu tesbitler geldi:

PKK'nın isyan yöntemleriyle ermeni ayrılıkçıların 1915'te izlediği isyan yöntemleri arasında ilginç benzerlikler var:

Justin McCarthy, Ermenilerin Van isyanında mahallelerin etrafına hendekler kazdığını aktarırken; Rahmi Apak Ermenilerin casusluk faaliyetleri yapmak için kadın kıyafetleri giydiklerini yazıyor.


Aslında karşlaştığımız isyan görüntülerinde yukarıdaki cümlelerden yola çıkarsak resim çok net değil mi?


Bu arada HDP`nin parti beyannemsinde belirttiği “öz yönetim biçimi” ise kısaca “özerkliği” akabinde de bölünmeyi tetiklemektedir.

Sorun HDP`nin bunları savunmasında değil, sorun bu hain tuzakları göremeyen adalet mekanizmamızda.

Adamlar gözümüzün içine baka baka bizi tehdit ediyor ve bölmek istedikleri parlementoda vekil oluyorlar.

Demirtaş şu cümleri de kurdu: “Büyük temizlik operasyonuymuş. Silip süpürme operasyonuymuş. Siz kimsiniz ya? Kimi nereden süpürüyorsunuz? Bu toprakların ancak kanalizasyonunu temizlersiniz. Başka da bir şeyi temizleyemezsiniz.“

Gelelim yukarıdaki sorumuza!…

En sağlam insan tuvalet ihtiyacına bir haftadan fazla dayanamaz, bir hafta sonra içindeki pislikten ölür.

Bu açıdan ne yapması gerekiyor?

Elbette ki, tuvalete çıkması.

Bu durum devletler içinde böyledir.

Devletlerde insan metebolizması gibidirler, arada bir tuvalete çıkmaları gerekmektedir.


İşte Türkiye`nin teröre karşı şu an verdiği mücadelede bundan ibarettir.

Demirtaş yakında Türkiye  kanalizasyon mu temizleniyor, yoksa pislikler mi dışa atılıyor? iyi  anlayacaktır.


Bu AKP=HDP kavgası değildir.

Bu devletimizin pislikleri bir kenara bırakma operasyonudur.

Bölgede üzerinde oyun oyananan KÜRT halkı ise ,  bizim milletimizdir ve devletimizin onların, onlar devletimizin sonuna kadar yanındadıralar.

Bunu Demirtaş ve saz arkadaşları anlamaz ama mezar taşları şahittir.


Göreceksiniz o hendekleri yine o bölgenin halkı kapatacak ve onların haklarını savunduğunu iddia eden  sahte temsilcilerine bir daha geri dönmemek üzere tarihe gömeceklerdir.


Haa…ne diyordu şarkısında Barış abi ;

“işte hendek işte deve

ya atlarsın ya düşersin

baktın olmaz vazgeçersin

zordur almak bizden VATAN!”



Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi