Geçtiğimiz günlerde gazeteci Sebahattin Önkibar,eski Genç Parti Lideri ve iş adamı Cem Uzan ile
telefonda görüştüğünü ve uzun yıllardır yurtdışında yaşayan Cem Uzan’ın kendisine iki ay içerisinde
Türkiye’ye döneceğini söylediğini açıkladı.

Cem Uzan,Sebahattin Önkibar’a “Cumhurbaşkanlığı yarışına katılmak için sokağa çıkıp güçlü bir demokratik seçenek yaratacağım” yaparken bu açıklama tabii ki kamuoyunda ses getirdi.

Peki Cem Uzan bu açıklamayı neden şimdi yaptı? Bunu sormak için haklı sebeplerimiz var.
Çünkü bugün yaptığı açıklamada Erdoğan’ın karşısına aday olarak çıkmak için Türkiye’ye döneceğini açıklayan Uzan’ın çok değil 1 sene önce basın üzerinden “Ülkeme hizmet etmek istiyorum” diyerek Erdoğan’dan Türkiye’ye dönmesi için kendisine kolaylık sağlamasını istediğini biliyoruz.

Ne oldu da 1 sene önce Erdoğan’a “zeytin dalı” uzatan Cem Uzan Türkiye’ye dönerek Erdoğan’ın karşısında aday olarak “Güçlü bir demokratik seçenek” oluşturmaya karar vermiştİ?
Yoksa Cem Uzan’ın Türkiye’ye dönmesi ve aday olması için birileri bir stratejinin parçası olarak “yol açma çalışması” mı yapıyordu? İşte asıl kritik soru bu. İsterseniz bu kritik soruyu daha da açalım.
Bugün yaşananları anlamak için öncelikle 2002 yılına giderek biraz hafıza tazelememiz gerekmekte.
2002 yılı 3 Kasım seçimleri öncesinde 70 günde milliyetçi bir söylem ve Ali Taran önderliğindeki müthiş bir siyasal PR çalışması ile Uzan liderliğindeki Genç Parti %7’nin üzerinde oy alması Türk siyasetinde çok önemli bir kırılma yarattı.
Zira Genç Parti’nin bu oyu alması ile birlikte DYP ve MHP baraj altında kaldı. Meclis’te AKP ve CHP’den oluşan iki partili bir siyasal tablo ortaya çıkarken, AKP aldığı %34,42 oy ile Meclis’in %60’ından fazlasını kontrol ederek tek başına iktidar oldu. Uzan’a 2002 yılında “biçilen” rol DYP ve MHP’yi baraj altında bırakmaktı lakin Uzan aldığı seçim sonuçlarının zafer sarhoşluğu ile rol ile “gerçeği” karıştırıp gerçekten başbakan olup iktidara gelebileceğini zannederek çizgi dışına çıkınca o dönem Türk siyasetini AKP-CHP
ikilisinden oluşan iki partili bir sistem olarak dizayn eden uluslar arası güçler tarafından “cezası” kesildi.

Peki bugün Uzan’ı yeniden siyaset sahnesine kim sürüyor?

Cem Uzan bu kadar kesin ifadeler ile ve tarih vererek Türkiye’ye geleceğini ifade ediyorsa
açık ve net söylemek gerekir ki Erdoğan’dan onay almadan bu ifadeleri kullanmış olamaz. Cem Uzan Erdoğan’ın izni olmadan gelebilecek olsa yıllar önce Türkiye’ye gelirdi ancak bunu yapamayacağını hatta Türkiye’ye geldiğinde” limon dahi satamaz” hale getirildiğini verdiği çeşitli röportajlarda anlatmıştı.

O zaman bir kere Uzan’ın Türkiye dönüşünün “Erdoğan onaylı” bir dönüş olacağı tespitini yapalım…

Peki Erdoğan neden şimdi Uzan’ın geri dönüşüne yeşil ışık yakıyor?

Erdoğan partisinde özellikle yerel seçim hezimeti sonrasında başlayan kan kaybı ve çözülme sürecini,Suriye’ye gerçekleştirilen Barış Pınarı Harekatı ile de durduramadı.

Her ne kadar yandaş havuz medyası harekatı bir “destan ve zafer” olarak sunmaya çalışsa da, TSK’nın son derece başarı ile icra ettiği operasyonun masada siyasi ve diplomatik zayıflık nedeni ile hiçbir istediğimizi alamadığımız bir harekata dönüşmüş olması gerçeği toplum tarafından özellikle sosyal medyanın da etkisi ile görülünce harekatın başındaki rüzgar
kalmadı ve AKP bu harekattan beklediği puanı alamadı.

Erdoğan partideki çözülme ve kan kaybının süreceğini, özellikle milliyetçi AKP seçmeninin AKP-MHP bloğunu terk etmeye başladığını görmekte. Cumhur İttifakı’ndan kopan bu milliyetçi seçmen profili ise İYİ PARTİ üzerinden Millet İttifakı’na yönlenmekte.

%50+1’in zorunlu olduğu yeni sistemde %1 oyun bile büyük önem taşıdığı gerçeği ortada dururken Erdoğan için Cem Uzan adeta bir “bulunmaz nimet”.
Şöyle ki; Cem Uzan’ın Genç Parti’si milliyetçi söyleme sahip bir parti,Cem Uzan mağdur edilmiş ve karizmatik bir lider profili,öte yandan Türkiye’de Suriyeli karşıtlığı üzerinden daha da yükselen bir milliyetçilik damarının yakalanması da oldukça mümkün. öylesi bir durumda Cem Uzan gelip seçimlerde Genç Parti ile birlikte Cumhurbaşkanı adayı olursa ne olur?

Erdoğan seçimi ilk turda kazanamayacağını çok net biçimde görüyor. Bu nedenle AKP-MHP ittifakından kaçan milliyetçi oyların İYİ PARTİ üzerinden Millet İttifakı’na gitmesini engelleyip, bu oyları Cem Uzan üzerinden bloke etmek istiyor.

Zira planlanan %5-7 bandında oy alarak 2. Tura kalamayacak ama Cumhur İttifakı’ndan kopan milliyetçi seçmenlerin oyları da bloke edecek ve İYİ PARTİ üzerinden Millet İttifakı’na gitmesinin önüne geçecek bir Cem Uzan.
AKP kurmayları Seçimin ikinci turunda ise Cem Uzan’a kayan Cumhur İttifakı’nın milliyetçi oylarının CHP ve HDP’ ye gitmeyerek yeniden AKP-MHP bloğuna geri döneceği böylece seçimin zor da olsa 2. Turda kazanılması planlanıyor.

Burada çok önemli bir nokta daha ortaya çıkmakta…

Cumhurbaşkanı adayı olarak %5-7 bandında oy alacak Cem Uzan’ın partisi de %5-7 bandında oy alabilecek potansiyele sahip olacaktır.

Davutoğlu ve Babacan’ın kuracağı iki partinin de toplam potansiyeli %5-8 civarında.

HDP %10-12 bandında, CHP %30-35 bandında,İYİ PARTİ %8-11 bandında bir potansiyele sahip Saadet Partisi %2 ve diğer küçük partiler de toplam da %2-4 oy potansiyeline sahip.

Hali ile ortaya çıkan tablo Cumhur İttifakı’nın %40-45 bandının üzerine çıkmasının mümkün gözükmediğini bize söylüyor.Yani Erdoğan kendisi 2. Turda yukarıda yazdığımız şekilde Uzan’ın milliyetçi oyları bloke etmesi ile yeniden Cumhurbaşkanı seçilse de AKP’nin ve MHP’nin oluşturacağı Cumhur İttifakı’nın Meclis çoğunluğunu kaybedeceğini görmekte.

Ancak bugün gelinen noktada Erdoğan için AKP’nin Meclis’te çoğunluğu elde edip etmemesi hiç önemli değil. Erdoğan için tek önemli olan yeniden ve nasıl olursa olsun Cumhurbaşkanı
seçilmek.

Yani hani son günlerde “Yeni partiler kurulunca 30-40 milletvekili AKP’den kopacak” söylentileri var ya…
Bunlar hiç önemli değil,zira milletvekili kopsa ne olur kopmasa ne olur, asıl Erdoğan AKP’den koptu ve AKP’yi “zihnen” terk etti.

İşte tam da bu sebeple Erdoğan belki bir müddet daha siyasal hayatına devam edebilir ama artık AKP diye bir partiden bahsetmek pek de mümkün olmayacaktır.