Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

'Barra Be Akıncı'

'Barra Be Akıncı'

`BARRA BE AKINCI!`

 

15 Temmuz 1974`te Makarios devrilerek yerine ünlü terörist Sampson getirilmişti, Yunan orduları Kıbrıs`a çıkmıştı. 

     Darbe başladıktan sonra Yunan Juntası,  hem kendi soydaşları olan Kıbrıslı Rumları, hem de Türkleri öldürmeye başlamıştı. 

       Kıbrıslı Türklerin yardım çığlıklarına Türkiye`den cevap gelmiş ve 20 Temmuz 1974`te Türkiye Cumhuriyetinin o zamanki Başbakanı Bülent Ecevit dünyaya şu mesajı veriyordu;“ Adaya sadece Türker için değil Rumları da kurtarmak için çıkıyoruz.” 


Türkiye bu müdaheleyi yapmak için  on yıllarca bekledi.

Tam on yıllarca adada Türklere yönelik katialmlarda kan oluk oluk aktı.

 

Rum radyoları `bekledimde gelmedin` şarkılarını yayınlıyor hergün Türkiye`nin geç gelen müdahalesini tetikiliyorlardı.

 

Türkiye o dönem darbelerden yeni çıkmış, gençlik hareketleri ile kardeş kardeşi vuracak duruma gelmiş, ekonomisi çökmüş, una –şekere- yağa muhtaç duruma gelmişti.

 

Tüm bunlara rağmen Adadaki acılara hayır diyemedi ve o destansı müdahalesini yaptı.

 

       Bu çıkış Kıbrıslı Türkler tarafından “ Barış Harekâtı” diye adlandırılmış ve garanti antlaşmalarının dördüncü bendinde de yasallığını onaylamıştır.

 

       11 yıl boyunca dağlarda su borularından silah yaparak direnişe devam eden Kıbrıslı Türkler sonuçta, mutlu sona ulaşmış ve bu mutlu son onların KKTC ( Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) kurmasına rol açmıştı.

 

Maalesef bu mücadelenin sonrasını Türkiye iyi yönetemedi.

Niye mi yönetemedi?

Yönetseydi KKTC Cumhurbaşkanlığı gibi o mukaddes koltuğa ne TALAT, ne de AKINCI gibi zihin fukaraları oturabilirdi.

TALAT ve AKINCI jenerasyonunun tohumlarının o ülkede nasıl ekildiğini, bu ekiplerin nasıl yetiştirilip ULUSAL iktidarların yüzünden piyasaya halk adamı, kurtarıcı gibi sürüldüklerini birçok yazımda çok detaylı anlatmıştım.

 

Merak edenlere onların AB ve ABD laboratuvarlarında nasıl yetiştirilip, oradan aldıkları fonlarla ne faaliyetler yaptıklarını tek tek anlatırım.

 

Ama muhatap AK(h)INCI olduğu için onun cumhurbaşkanlığına giden sürecini kısaca özetlemek isterim…

 

Akıncı bir ABD projesi idi!. 

ABD ye gitmeden önce TKP nin başkanıydı %5 barajı aşamadı başarısızlıktan siyaseti bıraktı emekli oldu. 

Çekti gitti. 

10 yıl orada kaldı.

10 yıl ülke sorunları ile ilgilenmedi.

Ve birden yurda döndü ve aday oldu.

KKTC'de Mustafa Akıncı nın gerçek oy yüzdesi
Tdp+Tkp+%1,5 (marjinal guruplar)=%12`dir


Fakat ne hikmetse bu adam  1. Turda %30 oy aldı.

İkinci turda `milliyiz ` bazı siyasi figürler EROĞLU`nu yalnız bırakarak onun lehine çekildiler.

 

O gün bugündür de siyasi zikzaklar ile görevini yürütmekteydi...

Öyle hassas bir görevde ki, görüşmelerde ne yapacağı meçhul, nasıl anlaşmalara imza attığı muallak görünüyordu.

 

Şimdi sorulması gereken bazı sorular şunlar:

-`Solcu ` gelenekten gelen AKINCI neden emperyalizmin merkezi ABD`ye durup durukken gitti?

-Akıncı ABD`de kimlerle irtibattaydı?

-Orada geçimini nasıl sağladı?

-Hangi dernek ve örgütlerde görev yaptı, çalışmalarına katıldı?

-Yurda döndüğünde kimlerle irtibatını devam ettirdi?

 

Nitekim 10 yıl ABD`de neden kaldığı son açıklamasında su üstüne çıktı.

 

Bildiğiniz üzere BARIŞ PINARI harekâtına adeta `katliam` dedi.
 

‘Cumhurbaşkanı’ Akıncı'nın Barış Pınarı Harekâtı ile ilgili açıklamalarını ben şaşkınlıkla okumadım...

 

Zira o zihniyete karşı verdiğim mücadele de gençliğim, hayallerim hayatım elimden çalınırken de ben  hep bunların Palov`un fareleri gibi Türk milletinin yararına ne varsa karşı tepki için eğitilmiş çaşıtlar olduğunu söyledim.

Ama anlatamadım.

Peki, şimdi bu kadar şeyi neden anlatma gereği duydum yeniden?

 

Çok basit bu ‘adama’ karşı tavır alınırken yine büyük bir hata yapılıyor 

Deniyor ki; ‘’6 ay sonraki seçime yönelik yapılan bu açıklama”

Eğer bu açıklama seçim yatırımı ise Kıbrıs Türkü zan altında bırakılıyor...

Yani Ada’nın çoğunun bu adamın zihniyetini paylaştığı dolaylı yolla destekleniyor.

Madem öyle bu seçimde bu adam öyle sandıkla gömülmeli ki, aynı zihniyeti paylaşanlar tarihe gömülmeli ....

Hadi görelim oradaki milli olan siyasileri...

Bakalım tüm hırslarından, kibirlerinden, partizanlıklarından sıyrılarak bu herife kendi anladığı dilden “ barra be akıncı “ diyecekler mi?

 

Muhalefet eğer tek adayda bütünleşip, adada ki Kıbrıs Türk`ün gerçeğini ortaya koymasa maalesef ABD ve lobilerinin yavru-ana arasına ektiği fitne tohumları meyvelerini ayrılık üzerine verecektir.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi