783.562.km² `de FETİH`i kutlamak!

Çok yaramaz bir çocuk olan II. Mehmed’e, babası II. Murad Han:“Ne kadar yaramaz bir çocuksun, senden adam olmaz” diye çıkışır.Mehmed’in orada bulunan ve velâyet sırrıyla kalp gözü açık olan hocası Akşemseddin ise gülümseyerek şöyle söyler:“Peder ne der, kader ne der.

Ve kader ona gün geldi FATİH dedi!

St. Helen Adası’nda sürgünde olan Napolyon Bonaparte’a “Fatih Sultan Mehmed mi büyük, yoksa siz mi daha büyüksünüz?” sorusunu yöneltirlere şöyle cevap veriyordu :“Büyüklükte ben onun çırağı bile olamam, çünkü ben, kılıçla zapt ettiğim yerleri henüz hayattayken geri vermiş bir bedbahtım. Fatih ise fethettiği yerleri nesilden nesle intikal ettirmenin sırrına ermiş bir bahtiyardır.”

Adı :Mehmet Kaderi : Fatih hakikati bir Türk Başbuğ`u olan ve dünya tarihini allak bullak eden bu cengaverin elbette bazı özelikleri vardı:

-Çok iyi bir eğim almıştı. Arapça ve Farsça olmak üzere tam 7 dil biliyordu

-İyi bir şairdi ve sanata çok önem veridir. Kendi mahiyetinde 185 şairle özel ilgilerni aralarından 30`a yakın şaire maaş veririyordu. Ünlü ressam Benlini`yi özel olarak getirtip kendi tablosunu çizdirmiştir. Onun bu tavrı İslam dünyasında ki, resim vs.. sanat anlayışlarına bir yenilik getirmeyi o başarmıştı. Tüm bunlar medeniyeti kucaklaması ve milletinin hizmetine sunmasını sağlamıştı.

-İstanbulun fethi için yerli bilim adamlarının yanında dış devletlerden de önemli insanları getirmiş ve özel yetkilerle onları devlete kazandırmıştır. Feth ettiği yerlerden özelikle bilim adamlarını ülkeye getirip, onları devletin hizmetine sunması ayrı bir başarıdır.

-Bir cihan hükamdarı olarak bir Rum`la aynı mahkemede yargılanacak kadar adildi, hakkaniyetliydi. Kanunu Sultan Süleymandan önce ilk o bir kanunname ve bir anayasa hazırlatmıştır. Savaş öncesi ve savaş sonrası düşmanlarına karşı adaleti ile meşhurdur, bu yüzden bir çok ülke onun adaletine savaşsız teslim olmuştur.

-30 yıl devletin başında kalmıştır ve 25 askeri harekatta bizzat başkanlık etmiştir ki, bu tamammen bir Başbuğ`luk özeliğidir.

-Daha çocuk yaşta tahta çıktığında 900 bin metre kare olan devletinin topraklarını 2 milyon 214 bin metrekareye çıkarmayı başarmıştır.

-Ömrü boyunca iki imparatorluk, 4 karallık ve 10 prensliği ülkesine katmıştır.

-Bizzat Venedikliler tarafından planlanan 14 süikast planından ve başka onlarca plandan sağ salim kurtulmuştur. Buna rağmen vefatı konusunda halen süikast tezleri savunulmaktadır.

Hristiyanlar tarafından İstanbul`un Feth edildiği gün dünyanın sonu olarak kabul edilmiştir.

Vefatının ardından PAPA kutlama amacı ile günlerce çanları çaldırmış, eğlenceler düzenlemiştir.

Osmanlı deyince akla ilk gene padişah olarak anılmaktadır.

Tabii Fatih`i Fatih yapan bir de millet vardı.

Henüz 21 yaşında olan ve İstanbul’u fethetmeye karar veren Fatih Sultan Mehmed, orduya katılacak olan halkını imtihan etmek amacıyla sabahın erken saatlerinde tebdil-i kıyafetle başkent Edirne’nin pazarında dolaşmaya başlar. Çarşının bir ucundaki dükkâna giderek birkaç erzak alır. Dükkândan çıkarken elindekilerin yetmeyeceğine kanaat getirip biraz daha erzak ister, ancak dükkân sahibi vermek istemez: “Ben sana satış yaparak siftahımı yapmış oldum. Başka alacağın varsa şuradaki dükkândan al, çünkü o henüz siftah etmedi.”

Sultan gittiği ikinci dükkânda da ikinci bir mal istediğinde aynı karşılığı alır ve böylece bütün çarşıyı baştan sona dolaşır.

Padişah saraya geldiğinde secdesine kapanarak şöyle der:“Ya Rabbi sana hamdolsun… Bana böyle birbirini düşünen insanların olduğu bir millet ihsan ettin. Ben bu milletimle değil Bizans’ı, dünyayı bile fethederim

Bunları niyen mi anlattım?

Bu yıl İstanbul`un 562. Yılını kutluyoruz ve 783.562 km²`de vatanımız bölünür mü, bölünmez mi? dertleri içinde Fetih kutlaması yapıyoruz.

Ve bir düşünün Allah aşkına, 562` yıl önceki millet kadar asilmiyiz, adilmiyiz ki, böyle bir hakkı kendimizde buluyoruz.

`Ben Fatih olmasaydım Ulubatlı Hasan Olmak isterdim` diyen Fatih`i anmak güzelde FETİH aşkı olmayan bir ruhla, misaki milli sınırlarına hapsolmak ve hatta onu korumaya çalışmak çok acı.

Selçuk Düzgün