3 MAYIS’I NEDEN TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ OLARAK KUTLUYORUZ?

Türkçülük düşüncesinin liderlerinden olan Nihal Atsız, tek parti devrinde (1944), “ Orkun Dergisi’nde, dönemin başbakanı Saraçoğlu’na hitaben iki mektup yayımlamış.

Türkiye’deki yıkıcı hareketlerin özellikle de komünizmin ciddi bir tehlike olarak ortaya çıktığını, Sabahattin Ali gibi bu düşünceyi benimseyenlerin bazı bakanlar ve hükümet tarafından korunduğunu belirtip şikâyette bulunmuş.

Bunun üzerine, “Orkun Dergisi” derhal toplatılmış, mahkemeye verilip kapatılmış.

Türkçülüğün sesi olarak görülen “Orkun Dergisi”nin kapatılması ve Nihal Atsız’ın yargılanması üzerine Türkçülük anlayışını benimseyenler, 3 Mayıs 1944 tarihinde İstanbul ve Ankara’da komünizmi telin (lanet) mitingleri yapmış.

Bu mitinglere, Prof. Dr. Zeki Velidi Togan, Peyami Safa, Sait Bilgiç, Hikmet Tangu, Hasan Ferit Cansever, Nihal Atsız, Nejdet Sançar (Nihal Atsız’ın kardeşidir.), Hüseyin Namık Orkun, Fethi Tevetoğlu ve Alparslan Türkeş gibi Türkçülüğün en büyük isimleri katılmış.

“Kahrolsun Komünizm” sloganı ilk kez 3 Mayıs’ta duyulmuş. Bu gösterilere katılan ilim adamları, askerler gözaltına alınmış, aylarca hapis yatmışlar.

Bunlara, o zamana kadar görülmemiş işkenceler yapılmış. Günlerce aç susuz bırakılmış, gece gündüz dövülmüş, şakaklarına tabanca dayayıp ölümle tehdit edilmiş, içlerinden lağım geçen hücrelerde ve tabutluk denilen hücrelerde tutulmuşlar.

Yani işkencenin her türlüsüne tabi tutulmuşlar. Alparslan Türkeş’in tırnakları sökülmüş, çeşitli işkenceler yapılmış.

Yazdığı iki mektupla Türkçülük düşüncesinin ilk hareketi olan 3 Mayıs Olayları’nı başlatan Nihal Atsız, daha sonra Askerî Yargıtay tarafından yargılanıp beraat etmiş.

Yani, hiçbir suç unsuru olmadığı halde yüzlerce Türk aydınına aylarca işkence yapılmış, hepsi beraat etmiş. Çektikleri tarihimize kara harflerle yazılmış.

3 Mayıs, “ millî şuurun ayaklanması” olarak görülmüş. Bu yüzden, Türk tarihinde yeni bir dönüm noktası olarak kabul edilmiş.

Türk milliyetçiliğinin komünizme karşı toptan yapılan ilk karşı çıkışı olduğu için 3 Mayıs günü Türkçülük Günü olarak kabul edilmiş.

Türk milliyetçiliğini benimseyenler, gayr-i resmi de olsa bu tarihi Türkçülük Günü olarak benimsemişler, yüreklerine yazmışlar. Türk dünyasının birlik ve beraberlik içerisinde, sonsuza dek güçlü ve başı dik olarak yaşamasını dilemişler.

Büyük acılar yaşayan, buna rağmen vatan ve millet sevgisinden vazgeçmeyen yüce Türk alimlerini rahmetle, şükranla anıyor, yeni yetişen nesillere 3 Mayıs’ın Türkçülük Günü olarak kabul ediliş nedenini haddim olmadan öğretiyor, unutanlara da hatırlatıyorum.

Anadolu’da Türkün sesinin ilk kez duyulduğu 3 Mayıs 1944 Türkçülük Gününü kutluyorum…