Selçuk DÜZGÜN

Selçuk DÜZGÜN

1944`ü ANARKEN CUMHUR İTTİFAKINA BAKIŞ!

1944`ü ANARKEN CUMHUR İTTİFAKINA BAKIŞ!

Tarihe `Irkçılık-Turancılık Davası` olarak geçen ve başlarında Nihal Atsız`ın olduğu bir avuç cengâverin çektikleri bütün çilelere rağmen haçlı seferlerine karşı Türk Irkını ve onun son devletini koruma çabaları bugün hemen hemen her kesim tarafından anlaşılmış durumdadır.

Evet bilerek ve emin olarak diyorum ki, 1944`de Türkçülük yapmaya çalışanlara karşı yapılan tüm saldırılar haçlı seferlerinin devamıdır.

Tarihteki haçlı seferleri, Türk`ün temsil ettiği ve yaşadığı İslamlığın kökünü kazıma gayretinin neticeleri idi.

Osmanlı yıkılınca bunu başardıklarını düşündüler ama o cihan devletinin küllerinden doğan Türk Milletinin ve onun Milliyetçiliğinin üzerine kurulan devlet onlara bir kez daha dur diyerken , bu dur demenin ana omurgası olan Türkçü yazarların, düşünce adamlarının yok edilmesi gerekiyordu.

İşte bu açıdan 1944`deki  haçlı seferinin hedefi Türkçülüğü yok etmek üzerine olmuştur.

Yok edebildiler mi?

Asla.

Herkesin bildiği gibi o baskı ve zulümlerden büyük bir Türkçülük mefkûresi çıktı ve Türkçülük fikrinin Türkiye’nin kaderine hâkim olması bir zaruret haline getirdi.

İşte o zaruretin meyvelerini;

-1974`de Kıbrıs`ta gördük.

-Moskova`nın gayrimeşru çocuklarının bu ülke üzerindeki hain emellerinin yarım kalmasında gördük.

-SSCB`nin dağılmasında gördük.

-15 Temmuz`da ABD`nin gayrı meşru çocuklarının tanklarının, uçaklarının Türk milletini ezemeyeceğini gözlerine soka soka göstererek gördük.

-Suriye`ye giden o Mehmetçiğin dudağından çıkan iki cemle de gördük;

…İstikamet Nereye?

…Kızıl Elma`ya

…Ailene bir sözün var mı?

…Beklemesinler.

Ve inanın bana CUMHUR İTTİFAKINA giden yolun bütün temel taşları da 1944 Mefkûresinin yeni nesillere aktarılmış miraslarındandır.

O mirasın özü; Memleket meselesi söz konusu ise, her türlü fedakârlık senin nefsinden bin kat daha üstündür.

Bugünler de bu irtifakın bozulması pelikancılardan, terör örgütlerine, Avrupa`dan ABD`ye bütün aktörler devrededir.

Neden mi?

Ülkemizin son yarım asrın da sıkça rastladığımız bir talihsizlik yüzünden.

Ne zaman Türk Milletinin yararına sayılacak bir adım atılmak, bir hamle yapılmak istense, hemen hemen her yerden Türklük düşmanları harekete geçer içte ve dışta sesleri çıkmaya başlarlar.

İşte Cumhur İttifak`ı bu hamlelerden biridir.

Cumhur İttifak’ı  bu devlete; yabancıların dümen suyunda seyreden tekneler cinsinden bir devlet değil de, okyanusları dalgalandıran büyük savaş gemileri gibi bir devlet olması gerektiğini hatırlattı.

Bugünkü iç ve dış şartlara göre, bu, ebetteki kolayca ulaşılabilecek bir netice değildir. Ama, zorluğuna rağmen, mutlaka ulaşılması gereken bir neticedir.

Bunun için, her şeyden önce, Türkiye  için çarpan kalplerin hepsinin bir bayrak altında toplanmaları lazımdır.

İşte CUHUR İTTİFAKI bu mirasın vücut bulmuş halidir.

1944`de nasıl ki Türkçülere Haçlı seferleri yapıldıysa bugünde Cumhur İttifak`ına karşı yapılan saldırılar Haçlı saldırılarıdır.

Devleti Habur`da teröristin ayağına savcı göndermekten alıp, Kandil`de operasyon yapar duruma getiren, devleti BOP projesi ile bölünme eşiğinden, Kızıl Elma saldırısına getiren CUMHUR İTTİFAKIDIR.

Cumhur İttifak`ı Türkçülük fikrinin Türkiye`nin kaderine yeniden hakim olma halidir.

Cumhur İttifak`ının bir kanadının geçmişteki dosyalarını ortaya sürekli sürüp, bugün yaptıklarını görmezlikten gelmek veya engellemeye çalışmak eğer art niyetten , partizanlıktan  değilse ihanettendir.

 

Onu korumak ve aksaklıklarını gidererek, devletin yürütücü gücü haline getirmek her vatanperverin görevidir.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Selçuk DÜZGÜN Arşivi