Ünlüler tarikata katılmak için sıraya giriyor!
Köşe yazarı Murat Tolga Şen, 'Herkes ekmeğinin peşinde… Ünlüler tarikata katılmak için sıraya mı giriyor?' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Medya Radar köşe yazarı Murat Tolga Şen, 'Herkes ekmeğinin peşinde… Ünlüler tarikata katılmak için sıraya mı giriyor?' başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Şen, yazısında tarikata üye olan ünlüleri ele aldı.
İşte Şen'in yazısı:
'Günlerdir konuştuğumuz (ve konuşmamız gereken) önemli bir konu; Tarikat lideri babası tarafından 6 yaşındayken evlendirilen bir kızın dramı...
Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Cumhuriyet kurulduktan kısa bir süre sonra, 30 Ağustos 1925'teki Kastamonu söylevinde "Ölülerden medet ummak, medeni bir cemiyet için, şindir(lekedir). Efendiler ve ey millet, biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar memleketi olamaz. En doğru en hakiki tarikat, medeniyet tarikatıdır." sözleriyle tüm yurtta tekke ve zaviyelerin kapatılacağının işaretini verir.
Cumhurbaşkanı Ankara’ya döner dönmez bu konuda bir hükûmet kararnamesi yayımlanır ve 2 Eylül 1925 tarihli kararname ile tekke ve zaviyelerin kapatılması kararı alınır. Ceza yaptırımı içeren yasanın çıkması, 30 Kasım 1925 günü mecliste tartışılması sonucu yürürlüğe girer ve Türk yurttaşının kafası 25 yıl rahat eder ancak bu yasa 1950 ve 1990 yıllarında değişikliğe uğratılarak uygulanmaz hale getirilir.
O tarihten bu yana tarikatlar her yerde, siyasette, sosyal hayatta ve kültür-sanat alemimizde ağırlıklarını arttırdılar ve hatta 15 Temmuz 2015'te (seküler bir kılığa bürünerek) merkezi ele geçirmeyi bile denediler.
Hiçbir şeyden haberi olmayan vatandaşın tarikatlarla tanışması da Adnan Hoca ve Kedicikleri ile oldu. Bu sevimli vitrinin arkasında dönenleri anlayalı çok zaman olmadı ama sürekli bir tarikat liderinin ya da mensubunun yaptıklarını tartışırken buluyoruz kendimizi. Günlerdir konuştuğumuz (ve konuşmamız gereken) önemli bir konu; Tarikat lideri babası tarafından 6 yaşındayken evlendirilen bir kızın dramı...
6 yaşında bir çocuk ne yapar diye soruyorum kendime... Şeker yer, çikolata yer, çizgi film izler, parkta oynar, hayattaki en büyük sorumluluğu okuma fişlerini ezberlemekten ibaret olur ama gaddarlar alıp sabiyi evlendirmiş, eş yapmışlar. Bundan ala sapıklık mı olur!
Hepimiz öfke doluyuz. Bu ve benzeri olaylar toplumun tarikatlara ve üstlendikleri rollere bakışını değiştiriyor, geçmişten bugünü işaretleyen Atatürk'ü haklı çıkarıyor. Yaşanan bu acı olaylar, olayın faillerinin durumu normalleştirici açıklamalarıyla daha da büyük şok etkisi yaratıyor. Geçtiğimiz yıl tarikat yurdunda başı kesilen gencin babasının "kaderdir, önüne geçilemez" manasındaki açıklamaları gibi...
Tarikat üyeleri sıradan insanlar değil!
Peki, tarikat üyeleri sıradan insanlar mı? Hayır, aklınıza bile gelmeyecek benim de burada dava konusu olmamak için zikretmeyeceğim isimler var. Tarikatların (daha doğrusu şeyhlerinin eteğinde) sığınıp istikbal elde etmek isteyen çok. Bir sürü ünlü şarkıcı tarikat üyesi ya da toplantılarına katılıyor. Orada aldıkları etkiyi hayranlarına satmayı da ihmal ediyorlar. Tarikat üyeliğinden şeyhliğe kadar yükselen sanatçılar bile var.
Başka bir sürü seküler görünümlü ünlünün de üyesi olduğu Cerrahi Tarikatının başında artık Ahmet Özhan var. İnternette kısa bir araştırma yaparsanız, Mazhar Alanson, Cem Karaca, Ali Taran, Uğur Pektaş, Hasan Kaçan, Athena Gökhan ve Kadir Çöpdemir’in bu tarikata üye olduğunu iddia eden yazılara rastlarsınız. Bu sanatçıların bazılarının tarikat üyeleriyle fotoğrafları ya da tarikattan birinin cenazesine katılırken görüntüleri de var.
Bu sanatçılar tarikat üyesi ya da sempatizanı olunca aynı etki alanındaki siyasiler tarafından kollanıyor. Mustafa Ceceli bunların başında geliyor. Son olarak 8 Aralık’taki “Gençler Arası Ses ve Müzik Yarışması Türkiye Finali”nde Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Muharrem Kasapoğlu ile birlikte sahneye çıktı. Kâbe’de bile iktidara yaranmaya çalışan Ceceli'nin işleri yarattığı skandallara rağmen hep tıkırında. Başkası olsa çoktan kara listeye girerdi ama devlet ondan hiç vazgeçmiyor!
Gazeteci kılığındaki tarikatçılar!
Yine de bu son olay herkesin durduğu yeri işaretlemesini gerektirdi. Başta "iftira" diyen, sonra özür dileyen de var, hala karanlığı savunan da. Yeni Akit Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Ali Karahasanoğlu, köşesinde kızı H.K.G.'yi 6 yaşında imam nikâhı ile ‘evlendiren’ İsmailağa Cemaati’ne bağlı Hiranur Vakfı’nın kurucusunu savunurken o kadar ileri gidiyor ki, olaya tepki gösteren bakanlara dahi tepki gösteriyor. Hala "yok böyle bir şey olmadı" diye inkar ediyor.
Bir diğeri de Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi… Selvi de bunun 28 Şubat benzeri bir kurgu olduğunu ve olayı ortaya çıkaran gazeteciler tarafından tezgahlandığını öne sürüyor.
Peki, diğer siyasetçiler, özellikle muhalefettekiler ne yapıyor? 6'lı Masa'nın ayaklarından biri olan DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu, "Tarikat ve cemaatler, çok net olarak çocukların istismarına karşı durmalı, tavır almalı. Kadının ikinci plana itilmesi, çocukların evlendirilmesi konularında kamuoyunu ikna edici tavır almalı. ‘Kapatılsın’ denmesine de karşıyım; denetlensin, şeffaflaşsın. Temel insan haklarına uygun, hukuk devletine uygunluk asgari gerektir. Gizli kapaklı işler değil şeffaf yapılar olmalı." diye hiç olmayacak bir öneri getiriyor.
Çağdaş Türkiye ve tarikatlar…
Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 1925 yılında tarikatları kapatma kararını neden aldığını biraz araştırsaydı keşke. Tarikatlar, devlet içinde devlet, kanun içinde kanun. Yeri geldi darbe bile yaptılar. Daha ne olacak? Şu zararlı bu değil diye ayıramıyorum, herkesin kendi aklı var, kullansın. Bana göre hepsi çağdaş ve özgür yaşamanın önündeki en büyük engel. Bu tarikat mensubu sanatçı tayfası da tarikatları sevimli göstereyim derken iyice sevimsiz duruma düşmekte...
Bakın en çok ünlü üyeye sahip Cerrahi Tarikatının eski lideri “Kadının ekonomik özgürlüğü aldatmaca, çalışan kadın yuvasını dağıtıyor”, “Hamile kadınların sokakta gezmesi doğru değil” diyordu. Tarikatların en büyük marifeti budur; Türk kadınlarının cumhuriyetle kazandığı haklara saldırmak.
Tarikatların etkisi her yerde ve giderek artıyor. Siyasette, sosyal yaşamda, sanatta, eğlencede... Dışarıdan bakınca hepsi hayır yapmanın peşine düşmüş, yurtlar-aşevleri-kütüphaneler vs. ama içine girince olay bambaşka! Hakkımızda hayırlısı...'
Siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.