Göbeklitepe Neden Bu Kadar Önemli?
1995’te başlayan ve devam eden kazı çalışmaları sonucunda bölgede 6 tapınak bulundu ve bu yapıların biçimleri birbirleriyle benzerlik gösteriyor. Fakat bu tarihi sit alanı, şimdiye kadar gün yüzüne çıkandan çok daha fazlası… Çünkü yapılan jeomanyetik çalışmalar, bölgedeki tapınakların 20’ye ulaşabileceğini gösteriyor. Diğer bir deyişle Neolitik Dönem’de avcı-toplayıcıların yaşamları ile ilgili gizemli noktalar, Şanlıurfa’da netlik kazanabilir ve insanlık tarihiyle ilgili çok daha farklı bilgilerle tarih güncellenebilir. Peki, bu yapıların ortak özellikleri ne? İnsanları temsil ettiği düşünülen, dairesel bir biçimde dizilen ve sayıları 10 ila 12 arasında değişen T şeklindeki sütunlar, taş duvarlarla örülmüş. Bu yapının ortasında iki büyük dikili taş, karşılıklı olarak yerleştirilmiş. Tapınağı oluşturan taşların üzerine tasvir edilen hayvan, insan ve soyut varlıkların sembolleri ise kabartma ya da oyma teknikleri ile oluşturulmuş. Alanın ilk ve en büyük tapınak olmasına ek olarak sütunlar üzerinde yer verilen bu sembollerin, günümüze kadar bilinen ve Neolotik Çağ’dan kalan en eski resimler olması da Göbeklitepe hakkında bilmeniz gerekenler arasında yer alıyor.
Neolitik Çağ’da insan gruplarının oldukça küçük olması ise grupların ilk kez iş birliği yapma ihtimallerinin yüksek olduğunu gösteriyor. Ayrıca bu dönemde insanların eşit olduğu düşüncesi de arkeologlar tarafından kabul görmüş bir anlayıştı. Fakat Göbeklitepe Şanlıurfa, bu görüşü de değiştiriyor. Çünkü uzmanlara göre bu kadar karmaşık bir yapı, bazı alanlarda uzmanlaşmayı gerektiriyor. Diğer bir deyişle yapının hayata geçmesini sağlayan bazı insanlar uzman, bazı insanlarsa işçi olarak çalışmış olabilirler. Bu durum da tarihte ilk kez bir kamusal alanda eşitliğin olmamasını beraberinde getirmiş olabilir.