Hollywood’un beslendiği başlıca konu kaynağı olan Mitoloji ; doğaüstü varlıklar ile ilgili hikayelerle doludur. Yılan saçlı Medusa, kanatlı at Pegasus, çok başlı canavar Hidra, yarı insan yarı at Sentorlar, yarı keçi Satirler…
Türk mitolojisinde ise durum biraz farklı…Türk mitolojisindeki doğaüstü yaratıklar; pantolonunun düğmelerini açan kişiye dokunmayan, şapkasını kapabileni zengin eden ve dahi gıdıklayarak öldüren, tarakla insan döven varlıklar, sidikten korkan gibi ilginç ve komik yaratıklardır.
İşte Şahmeran’dan Albastı’ya, Gulyabani’den Tepegöz’e Türk Mitolojisi’ndeki birbirinden enteresan doğaüstü varlıklar;
Albastı (Abasılar):
Yakut mitolojisinde; kötülükleri simgelediklerine inanılan ve korunmak için kendilerine kurbanlar sunulan, kötü ruhlara verilen varlık.
Alkarısı, Albız olarak da bilinir. Yeraltında yaşadıklarına inanılır. İnsanlara zarar verirler. Tek ayaklı (veya ayaksız), tek gözlü ve kel olarak betimlenirler.1 Dişleri demirdendir.2 Zararlı ve iğrenç görünümlü hangi canlı varsa bunların eseridir. İnsanları yoldan çıkartırlar, bazı kimseleri delirtirler. Leş yerler. İnsan ruhunu kaçırabilirler. Arka arkaya sıra halinde yürürler3 ve yeryüzünde görünmez olurlar. Kara ruhlar, insanoğlunu genelde yalnızken veya korumasız, çaresiz, sayrı (hasta) oldukları ve sıkıntılı dönemlerde yakalarlar. Görünmezdirler, onları ancak şamanlar görebilirler. Abasıların verdiği rahatsızlık sonucu hastalanmaya Tolaysı denir.
Yakut Türkleri, kötülüklerden korunmak için Albastı’ya kurbanlar sunarlar.