MERMİLERE GELESİN KEMAL(!)
MERMİLERE GELESİN KEMAL(!)
Erdoğan’ın tek gündemi var. Onunla yatıp onunla kalkıyor:
Başkanlık Sistemi.
Hiç olmazsa Partili Cumhurbaşkanlığı.
Bu yolda her şey mubah.
Başkanlık Sistemi’nin arkasında güçlü bir halk desteği oluşturmak için tüm güçler seferber edilmiş.
Erdoğan’ın Başkanlık hayalinin gerçekleşmesinin karşısında ise bir tek engel var.
O da MHP.
Yanlış anlamayın şimdiki MHP değil.
Mevcut MHP’den gayet memnun ve devamı için tüm gayretler sarf ediliyor zaten.
Asıl, MHP’de yaşanacak olan bir Genel Başkan ve Yönetim değişiminin ortaya çıkaracağı siyasi tablo ürkütüyor Erdoğan’ı.
MHP’nin değişim sancısını kullanmak, Parti içi kaosun uzatılabildiği kadar uzatılması için bin bir türlü plan devrede.
MHP’de ihtiraslar ve benlik duyguları ağır basarsa bu planlar tutabilir de.
1 Kasım Seçimlerinden sonra CHP tabanında da ciddi bir kaynama ve Kılıçdaroğlu’na muhalefet var. Dokunulmazlıkların Kaldırılması kararına karşı Anayasa Mahkemesi’ne gitmek için pek çok CHP milletvekili imza vermeye hazırlanıyor.
Erdoğan’a ve AKP’ye, ülkeyi babalarının tarlası gibi yönettiren iki siyasi figür var:
Bahçeli ve Kılıçdaroğlu.
1 Kasım Seçimlerinden sonra görüldü ki, bunlar siyaseten var oldukları sürece Erdoğan’ın Başkanlık hayalinin önüne hiçbir kuvvet geçemeyecek.
Bahçeli’nin karşısındaki muhalefet ciddi bir ivme kazanmış durumda.
Özellikle Meral Akşener, tüm seçmen tabanında büyük bir ilgi ve sempatiyle karşılanıyor.
MHP’de diğer Genel Başkan Adayları Sinan Oğan ve Ümit Özdağ da güçlü birer siyasi aktör olarak göz dolduruyor.
MHP’de Genel Başkan Adayları arasında bir uzlaşı olması durumunda Devlet Bahçeli’nin yerini koruması mümkün görünmüyor.
CHP’de ise durum stabil. Çakılmış % 25’e. Ne artar, ne eksilir.
Yeri belli. Herkes kabullenmiş.
Seçmen nezdinde; Kılıçdaroğlu’na karşı oluşan parti içi muhalefet, MHP’deki gibi bir gelişme ve umut vadetmiyor.
MHP’de yaşanacak bir Genel Başkan değişiminin CHP üzerinde de büyük etkileri olacağını tüm tarafsız siyasi gözlemciler açıkça dillendiriyor. Yani ilk seçimde CHP büyük bir oy kaybı yaşayabilecek.
Saray’ın siyaseti belli.
Kutuplaştır, hedef göster, ötekileştir, safları sıklaştır.
Tabandan gelen talepler doğrultusunda yenilenmiş bir MHP, sadece AKP’den değil, CHP’den de ciddi bir oy alacağa benziyor.
İşte bu nedenle; CHP tabanını “mağdur edilmiş bir kahramanın” etrafında yeniden toplamak, CHP’yi % 25’e sabitlemek şart.
Başkanlık Sistemi’ne emin adımlarla gitmek ve safları sıklaştırmak için CHP’ye acil bir “kahraman” lazım.
Camilerde yuhalatılıp, şehit cenazelerinden kovulmalı.
Kesilen umutlar yeniden canlandırılmalı. İnsanlara “bu kadar da olmaz ki” dedirtmeli.
“Sağ mağduriyeti” uzun yıllardır elinde tutanların karşısına şimdi de “bir sol mağdur” yaratılmalı.
O yüzden mermilere gelesin Kemal!
Ki, kervan yürüsün. Sarayın önü ardına kadar açılsın.
Bir yandan Bahçeli’nin ihtirasıyla kaosa gömülmüş bir MHP, bir yandan sol “kahraman” Kemal’e mahkum edilmiş CHP.
Yaşasın Başkanlık Sistemi.
Çok yaşa Tayyip Erdoğan.
İşte bu oyunu bozarsa; ensesi traşlı delikanlıyı MHP Grubunda ağırlayan Bahçeli değil; aklını, yüreğini, inancını tüm benliğiyle ortaya koyan, bir olan, diri olan, iri olan Türk Milliyetçileri, Ülkücüler bozacak.
Hakan Sönmez siyasetcafe.com
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.